Ülkenin dört bir yanında pek çok sektörden işçiler hakları için sokağa çıktı, ana talep ise yetersiz ücretler. Kamu emekçilerinden belediye işçilerine kadar iş bırakan binler, sefaletle tehdit edildiklerini söyledi.

Sefaletle tehdit!
Fotoğraf: BirGün

Memduh Tuna OKAY

Memurlardan işçilere ve belediye çalışanlarına kadar ülkedeki emekçiler hakları için ayaklandı. Pek çok kentte sürekli artan enflasyon nedeniyle maaş zammı talep eden, haklarının verilmesini isteyen emekçiler, sokağa çıktı. Kamu emekçileri, devam eden toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde hükümetin düşük zam teklifine tepki göstererek iş bıraktı. 

KESK’in çağrısıyla İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere pek çok kentte iş bırakarak sokağa çıkan kamu emekçileri, hakları için mücadele edeceklerini duyurdu. Hükümet, geçen günlerde kamu emekçileri ve emeklilerine verdiği 2024 yılı için altışar aylık dilimler halinde için yüzde 14 + yüzde 9 maaş artışı, 2025 yılı için ise yüzde 6 + yüzde 5 maaş artışı teklifinin ardından bugün ikinci teklifiyle masaya gelecek. 

İstanbul’da Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelen KESK üyesi emekçiler, ortada bir toplu sözleşme teklifinin olmadığına değindi. Açıklamada konuşan Eğitim-Sen İstanbul 3 No’lu Şube Başkanı Ayfer Koçak, zam teklifinin yetersizliğine dikkat çekerek “Açıklanan artış miktarının Merkez Bankası yıllık enflasyon oranlarının altında kalması bir yana; kira yardımı, ikramiye ek gösterge ve kamuda mülakatın kaldırılması taleplerimize ilişkin tek bir cümle edilmemiştir” dedi. 

ORTADA TEKLİF YOK

Zam dışında kamu emekçilerinin diğer birçok talebinin de görmezden gelindiğini hatırlatan Koçak, şunları söyledi: “Ortada bir toplu sözleşme teklifi değil, 4 milyonu aşkın kamu emekçisini çalışırken daha fazla yoksullukla, 2 buçuk milyon emekliyi ise daha fazla sefaletle tehdit var!”

Ankara’da Sakarya Caddesi’nde yapılan basın açıklamasında konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil ise teklifte emekçilerin insanca yaşamaya yetecek bir ücret artışının olmadığını belirtti. Bu teklifle emekçilerle açıkça alay edildiğini vurgulayan Yeşil, “Üstelik hükümetin tırnak içinde teklifinde tüm kamu emekçilerinin ortak taleplerine ve 11 hizmet kolunun taleplerine dair tek cümle edilmemiştir. Tüm bunlar ‘müzakereler devam ediyor’ denilip geçiştirilmiştir. Kısacası ilk toplantının yapıldığı 1 Ağustos’tan iki hafta sonra gelinen yerde dağ fare doğurmuştur” dedi.

Maaşların sahte TÜİK rakamları yerine yoksulluk sınırına göre artırılmasını istediklerini belirten Yeşil, “En düşük kamu emekçisi maaşının yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı Temmuz 2023 itibari ile 38 bin TL’ye ulaştı. Biz en düşük maaş en az 45 bin TL olmalı diyoruz” diye konuştu.