Şehir Plancıları Odası: Başkentte kararları Diyanet İşleri Başkanlığı mı alıyor?

Haber Merkezi

Beşevler’deki Hacettepe Konservatuvarı ile Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi yıkılarak yerine Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) Meclis kararıyla “cami” yapılması planına tepkiler sürüyor. 

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi’nden, “Yanlışta Bu Kadar Israr Neden?” başlığıyla yapılan açıklamada, “Başkentte mekansal kararları Diyanet İşleri Başkanlığı mı almaktadır?” diye soruldu. 

Açıklamada, “Ankara Büyükşehir Belediyesi bu yanlış karardan acilen vazgeçmelidir! Mücadelemize devam edeceğimizi, itiraz etmek isteyen tüm Ankaralıların 25 Ağustos tarihine kadar itiraz edebileceklerini hatırlatırız” denildi. 

Yapılan açıklamada şu ifadeler de yer aldı:

"Planlı gelişmesiyle tüm ülkeye örnek olan Başkent Ankara, Ulus tarihi kent merkezinde, Atatürk Orman Çiftliği`nde, merkez ve gelişme bölgelerinde ve daha birçok alanda niteliklerini kaybetmekte ve değerlerine ihanet edilmektedir. 

Ulus Tarihi Kent Merkezi`nde tüm itirazlara rağmen yapılan uygulamalar, Ulus Meydanı`nda bilimsel hiçbir dayanağı olmadan gerçekleştirilen yıkım, Atatürk Orman Çiftliği`ndeki rant ve yeni yollar, Saraçoğlu Mahallesi`ndeki talan ve daha birçok konuda Ankara Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar sürdürülen hatalı mekansal pratikleri devam ettirmekte, ortak olmakta ve yenilerini eklemektedir. 

Beşevler`de, Emniyet (Gazi) Mahallesi 7286 ada 7 parseldeki eğitim kurumlarının yerine ibadet alanı yapılmasına yönelik hazırlanan imar planı değişiklikleri Mart 2019`da, yerel seçimlerden hemen önce onaylanmış ve açtığımız dava sonucu mahkemece iptal edilmiştir. Aynı imar planı değişikliği meslek örgütlerinin itirazları, halkın tepkisi ve mahkeme kararlarına rağmen bu yıl Haziran ayında Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi`nce oybirliğiyle yeniden onaylanmıştır.
Üst ölçekli imar planlarında yer almayan, hiçbir bilimsel dayanağı bulunmayan, yapılan araştırmalar sonucunda hiçbir kamu yararı olmadığı tespiti yapılan; aynı zamanda meslek örgütleri tarafından itiraz edilen, halkın tepkisini çeken, üstüne mahkeme kararıyla da iptal edilen, bilimsel ve hukuki meşruiyeti kalmayan bu karar neden tekrar ve üstelik oybirliğiyle onaylanmaktadır?"