Senaryo yazıldı önlem alınmadı
Fotoğraf: AA

Mustafa BİLDİRCİN

Hemen her yıkıcı depremin ardından ortaya çıkan görüntüler, “Türkiye’nin yapı stoku güçlendirilecek, depreme hazır hale getirilecek” açıklamalarının yine lafta kaldığını ortaya koydu.

Maraş merkezli depremin ardından yürütülen arama ve kurtarma çalışmalarında zafiyet gösterdiği gerekçesiyle eleştirilen AFAD’ın da 2020 yılında kente yönelik, “Afet Riski Hazırlama Planı” hazırladığı ve büyük yıkıma yol açan depremde olacakları üç yıl öncesinden neredeyse tek tek sıraladığı öğrenildi. Planda yer alan tespitler dikkati çekerken 7,4 büyüklüğündeki depremin ardından ortaya çıkan manzaralar, “Yapılması gerekenler” bölümünde yer alanların tamamına yakınının hayata geçirilemediğini gözler önüne serdi.

FUAR ALANI ZAYIF ZEMİN ÜZERİNDE

AFAD 2020 yılında, Maraş kent merkezini etkileyebilecek ve Gölbaşı-Türkoğlu Sismik Boşluğu’nda olması muhtemelen 7,5 büyüklüğündeki depremi esas alarak bir deprem senaryosu hazırladı. AFAD-RED analiz programı kullanılarak hazırlanan senaryoda, dikkat çeken tespitler sıralandı. 6 Şubat 2023 tarihli depremdeki kayıpların göz göre göre geldiğini ortaya koyan tespitlerden bazıları şöyle:

•Olası büyük bir deprem durumunda, bahse konu alanın neredeyse tamamının etkileneceği ve sıvılaşma etkilerinin belirgin şekilde görüleceği öngörülmüş, özel hastanelerin bu bölgede bulunmasının da bölge açısından önemli olduğu vurgulanmıştır.

•Bölge, nüfus yoğunluğunun ve yüksek katlı yeni yapıların fazla olduğu bir alan durumundadır. Özel okullar bu bölgede yoğunlaşmış vaziyettedir.

•Expo 2023 alanının zayıf bir zemin üzerine kurulu olması ve şehrin üç ana girişindeki ulaşımın köprülerle sağlanması, bu bölgelerin yapı güvenliğinin kontrolünü önemli hale getirmektedir.

Raporda, toplam 10 kenti etkileyen 7,7 büyüklüğündeki depremin merkez üssü olduğu belirtilen Maraş’ın Pazarcık bölgesine yönelik de uyarılar yapıldı. 2020 yılında hazırlanan senaryoda, bölgenin aktif fay zonuna yakın olduğuna dikkat çekilerek, depremin olası etkilerine yönelik şu ifadeler kullanıldı:

•Kartalkaya Barajı’nın tehdit oluşturabilecek bir unsur olması…

•Zemin koşullarının sıvılaşmaya müsait olması…

•Kartalkaya Barajı’nın da yer aldığı bölgede olası büyük bir deprem gerçekleşmesi durumunda, bölgenin neredeyse tamamının depremden etkileneceği öngörülmektedir.