Çimse-İş'ten istifa ederek Kristal-İş Sendikası’na geçen işçileri işten atan Serel Seramik'in patronu Gaye Akçen, "Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti var. Hükümetim var benim. Önce Allah, sonra hükümetim korur beni. Ben 70 yıllık sanayiciyim, çöktürmem öyle kimseye," dedi.

Sendikaya üye olan işçileri işten çıkaran Serel Seramik: Önce Allah, sonra hükümetimiz korur bizi

Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren Elginkan Holding bünyesindeki E.C.A. Serel Seramik fabrikasında, üye oldukları Çimse-İş'ten istifa ederek Kristal-İş Sendikası’na geçtikleri için işten atılan işçiler eylemlerini sürdürüyor.

İşçilerin tepki gösterdiği Serel Seramik'in bünyesinde olduğu Elginkan Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen, açıklama yaptı.

Akçen, "Ben kendim iş veren olarak sendika değiştirmek istiyorsam işçilerime, 'Birkaç sendika var, bunlardan birini seçelim' der birlikte hareket ederim. İnsanlar arasındaki diyaloglar budur. İki sendikanın çarpışmasından dolayı biz yara aldık” dedi.

Eyleme katılan bazı işçilerin yeniden işbaşı yaparak fabrikada çalıştığını söyleyen Akçen, şöyle konuştu:

“Elginkan’da bugüne kadar olmayan şeyler oluyor. Devir değişiyor, insanların görüşü değişiyor. Şimdi biz Çimse-İş ile 30 yıldır çalışıyoruz. Türk Metal Sendikası ile 30 yıldır çalışıyoruz. İkisi de Türk-İş’e bağlı birer sendika. Şu an bir sendikayla beraberken başka bir sendikayla görüşmek bizim ahlakımıza yakışmaz. Çimse-İş ile devam edeceğiz. Sözleşmemiz var. Bizde sadakat çok önemli. Zaten birbirimize sadık olamasak bu kadar zamandır kendileriyle devam etmezdik. Arkadaşların böyle ani hareketlerini yadırgadım, yakışmadı. Çünkü biz onları Elginkan’ın evladı gibi, evlatlarımız gibi gördük; birçok yerde olmayan nezaketleri gösterdik. Onlara gününde maaşını ödüyoruz, ikramiyelerini veriyoruz. Biz bunları yaparken senin sendikaya kızıp karşıma başka bir sendika getirmeni doğru bulmuyorum. O sendikacı kişiler de burada diğer sendikacının iş yerine müdahil olmaları centilmenlik anlaşmasına uymaz. Bu bir saygısızlıktır. Ben kendi işveren olarak değiştirmek istiyorsam işçilerime derim 'Birkaç sendika var, bunlardan birini seçelim' der, birlikte hareket ederim. İnsanların arasındaki diyaloglar budur. İki sendikanın çarpışmasından dolayı biz yara aldık.”

ÖNCE ALLAH, SONRA HÜKÜMET

Yaşananları bilmeden bazı siyasi parti temsilcilerinin kendileri hakkında ortaya attıkları iddiaları kınadığını söyleyen Akçen, “Bazı siyasi partili arkadaşlarımızın kendilerine göre işin aslını bilmeden, iki sendikanın çarpışmasını bilmeden sanki biz işçinin haklarını vermiyormuşuz gibi etrafta konuşmalar yapılınca incindim, çok üzüldüm. Ben kimsenin hakkını yemiyorum. Bilmeden, etmeden o siyasi partilerdeki arkadaşların bunları konuşmalarını esefle kınıyorum. Yaptıkları doğru değil. Gelsinler bize sorsunlar. Benim sandalyemin sallandığı söyleniyor. Ben vallahi hayatımda sallanan koltuğa oturmadım. Dört ayaklı koltuğa otururum. Çünkü orayı hak ediyorum. Benim sandalyem sallanamaz, çünkü rahmetli başkanımız yazmış. Ancak öldüğüm gün o sandalyeyi bırakabilirim. Dışardakilerin bunu bilmesi lazım. Elginkan Topluluğunun üstüne kimse çökemez. Yürek lazım. Elginkan sahipsiz bir topluluk değildir. İşçimle beraber koruyoruz biz burayı. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti var. Hükümetim var benim. Önce Allah, sonra hükümetim korur beni. Ben 70 yıllık sanayiciyim, çöktürmem öyle kimseye. Varsa yüreği yetiyorsa çökecek adam gelsin benim karşıma. Burası bana, arkadaşlarıma, işçilerime emanet. Bunu bilecek herkes. Bunu konuşan zatın da akli dengesi yerinde değil herhalde. Onu dikkate almıyorum” ifadelerini kullandı.