İstanbul Boğazı'ndaki gürültü kirliliği nedeniyle kapatılmasına karar verilen eğlence merkezlerinin yarattığı gürültünün kalıcı sağırlığa yol açabileceği belirtilirken, kararı belediyenin AKP'li olmasına bağlayanlar da var

BANU UZPEDER
İstanbul Valisi Muammer Gü-1er, ünlü gece kulüplerinin gürültü kirliliği nedeniyle 7'şer gün faaliyetlerine ara verdiril-mesiyle ilgili olarak, "Gürültüyü durdurmayanın faaliyetini durdururum" dedi.

Güler'in bu açıklamasından sonra gürültü kirliliğinden doktorlar da şikâyetçi oldular. Sivil toplum örgütlerinin de karşı durduğu gürültü kirliliği için 15 bin imza toplandı. Bir süre sessiz kalan işyeri sahiplerinden gelen açıklama ise gürültü kirliliğine siyasetin karıştığı iddiasıydı.

İddiaya göre İstanbul Boğa-zı'nda bulunan ve gecenin geç saatlerine kadar gürültü yaptıkları gerekçesiyle bir hafta süreyle kapatılan 11 eğlence merkezi ile aralarında Reina, Sorti ve Saphiree gibi eğlence mekânlarının olduğu barların geçici süreyle kapatılmasını, İstanbul Belediyesi'nin AKP'li olmasına bağlı olduğuna dikkat çekiliyor. Ancak, eğlence merkezlerinden gelen gürültünün önlenmesi için üç seneden beri çalışmalar yapan Kuzguncuktular Derneği Başkanı Aydan Sayın bu fikirde değil. Sayın, kendi dernekleriyle birlikle Çengelköy Sivil Halk Girişimi, Bey-lerbeyililer Dayanışma Derneği'nin yıllardan beri başvurmadıkları merci kalmadığını, ancak yetkililerin şimdiye kadar olaya duyarsız kaldığını belirterek şöyle dedi:

"En sonunda resmi bir dilekçe ile imza toplamaya karar verdik, 15 bin imza olunca Belediye ve İl Çevre Müdürlüğü kayıtsız kalmadı".

Dilekçeyi, Emniyet, Başbakanlık, Belediye ve Valiliğin de aralarında bulunduğu n farklı resmi kuruma gönderdiklerini belirten Aydan Sayın, "o kurumlar da yıllardan beri kendilerine yapılan şikâyetlerden bıkmıştı," dedi. Türk Ceza Kanunu ve Çevre Yasası'nda gürültü kirliliğinin iki aydan iki yıla kadar hapis cezasıyla tanımlandığını belirten Sayın, söz konusu işletmelerin kapatılmasının da çözüm olmadığını bildiktlerini, gürültü kirliliğini önlemenin yolunun ise gerekli ses yalıtımının yapılması olduğunu söyledi.

Eğlence merkezlerinin, ses yalıtımı yapmaktan, maliyet ve mekân düzeninin bozulması ihtimali nedeniyle kaçındığını belirten Sayın, mekan sahiplerinin, denetim eksikliğinden yararlandıklarını ve ceza almamaları nedeniyle önlem geliştirmeye gerek duymadıklarının da altını çizdi.

'HASAR KALICI OLABİLİR'
Kulak Burun Boğaz uzmanı Opt. Dr. Ali Ra-himi, kulakların maksimum dayanma sınırının 140 desibel olduğuna işaret etti. Rahimi, "Uzmanların ortak düşüncelerine göre, 85 dB'in üzerindeki her türlü gürültü, maruz kaldığımız süreyle orantılı olarak sağlığımızda çeşitli olumsuzluklara yol açıyor. İşitmemizde geçici veya kalıcı hasarlar meydana getirebilir," dedi.

Ses tasarımcısı Usal Onan ise açık havada müzik yapan işletmelerin, paneller vasıtasıyla ses yalıtımı yapmalarının mümkün olduğunu belirterek, eğlence merkezlerinin manzaralarının kapanmasını önlemek amacıyla bunu uygulamadıklarını, ancak mekâna kontrplaklar konularak ses yalıtımı sağlamanın mümkün olduğunu ifade etti.

Başkan Topbaş: İzin gece yarısına kadar
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, kentteki gürültü kirliliğiyle ilgili olarak bir encümen kararı hazırlattığını belirterek, "Buna göre cuma, cumartesi saat 01.00'den, diğer günlerde ise oo.oo'dan sonra açık alanlarda hiçbir şekilde ses kirliliği yapılamayacak," dedi.

Topbaş, bazı eğlence yerlerini kastederek "Kendilerinden çevreye saygılı olunması, vo-lümlerin ayarlanması, ses kirliliğinin karşı sahillere kadar yansımaması konusunda dikkatli ve hassas olmaları istendi. Buna rağmen maalesef hassasiyet gösterilmedi," diye konuştu. Bu nedenle özellikle öğrencilerin sınavlara hazırlanırken çok ciddi sıkıntılar çektiğini belirten Topbaş, dünyada eğlence alanlarının çok farklı noktalara çekildiğini ve kentin her noktasında istenildiği şekilde gürültü kirliliği yapılamayacağını kaydetti.

Topbaş, "Karar bu hafta çıkar sanırım. Bizim kararda yürütmeyi durdurma alınamaz. Ruhsat iptali söz konusudur," dedi.

»YASA NE DİYOR?
Değişikliğe gidilen 2872 sayılı Çevre Kanunu'nda gürültü kirliliğine neden olan kuruluşlarla ilgili olarak, öncelikle ikazlarda bulunulacağı ve para cezaları verileceği, artırılarak bu cezaların tatbik edilmesinin ardından düzeltme yapmayanlara da faaliyet durdurma cezası verileceği öngörülüyor.