Sevdiğimiz sürece tükenmeyeceğiz

BURAK ABATAY @abatayburak

BirGün müzik yazarlarından Barış Akpolat, geçen yıl neredeyse bu zamanlara denk gelen bir zamanda, “Deneyim Festivali de nedir?” başlıklı bir yazı yazdı. “Eskiden böyle deneyim festivali filan bilmezdik” cümlesiyle başlayan yazı, okuduğum günden bu yana aynı etkisiyle aklımdaydı.

“Deneyim Festivali” kavramı, sadece müziğin değil, çok sayıda farklı disiplinin bir araya gelmesiyle gerçekleştirilen festivaller için kullanılıyor. Portekiz’de gerçekleştirilen “Boom Festival” ya da Nevada’da çölün ortasında gerçekleştirilen “Burning Man” de bunların iyi birer örneği.

Soğuk geçen Mayıs festivali etkiledi
Türkiye’de deneyim festivallerinin en bilinir olanı Cappadox, bu yıl 18-21 Mayıs tarihleri arasında üçüncü kez düzenlendi. Etkinliğe dair detaylar belli olmaya başladığında, festival herkes gibi beni de heyecanlandırdı. Ben de Kapadokya coğrafyasının eşsiz güzelliğinin içerisinde farklı deneyimleri bir arada yaşamak için yola koyuldum. Tren seyahati ve üzerine çok uzun sayılmayacak bir otobüs yolculuğu keşfedilecek güzel şeylerin başlangıcı gibiydi. İlki 2015 yılında düzenlenen etkinliğin takviminde gün doğumu konserleri, doğa yürüyüşleri, yoga, müzik, çağdaş sanat ve gastronomi alanlarında etkinlikler peşi sıra birbirini izliyordu. Gelgelelim kendisini Kasım sanan Mayıs ayı, birçok etkinliğin yerinin ve saatinin değişmesine neden oldu.

Yağmur ve rüzgâr dâhil olmak üzere kötü hava şartları ilk başta tüm hevesleri kırsa da Uçhisar Kalesi ve konserlerin düzenlendiği Çiftlik Evi, Perili Ozanlar Vadisi neresinden bakarsanız bakın büyüleyiciydi. Üstüne etkinlik için kullanıma açılan telefon uygulamaları da hayatı kolaylaştırmak için katılımcılara anlık olarak bütün uyarıları ve son dakika bilgilerini geçiyordu.

Jehan'dan açlık grevine destek
Etkinlik takviminde adı geçen Rhye, Emma Shapplin, Mercan Dede, Büyük Ev Ablukada, Ocean vs Orientalis vs İlhan Erşahin, Yasmine Hamdan ve Jehan Barbur festivalin büyüleyiciliği için seçilmiş şahane isimlerdi. Özellikle gündoğumunda yapılan kısa bir yürüyüş sonrasında Mercan Dede’yi dinlemek inanılmazdı. Bir önceki gece sahnede 19 Mayıs’ı tebrik eden Mercan Dede’nin “Sevdiğimiz sürece tükenmeyeceğiz!” sözü sanırım Jehan Barbur’un şarkılarını açlık grevindeki Nuriye Gülmen’e ve Semih Özakça’ya armağan etmesi kadar anlamlıydı. Barbur’un sahnedeki dayanışma mesajı ise çok büyük alkış aldı.

Gece boyu süren konserlerin ışık gösterileri ise ayrı bir başlık altında başka bir tebriki hak edecek kadar güzeldi. Ama sanırım neredeyse herkesin mustarip olduğu bir konuysa yaşanan tuvalet sıkıntısıydı. Çiftlik Evi’nde gerçekleşen etkinliklere gelen binlerce insan için yalnızca 5 tuvalet konulması, bu tür açık hava festivallerinin en büyük problemi olarak karşımıza çıktıyor. Fakat yaşanan kötü hava şartlarına karşı önlemini çok iyi alan etkinliğin organizatörü Pozitif, yine her zamanki gibi büyük bir iş çıkardı.

Yerel halkın da yüzünü güldüren bu tür festivaller, uluslararası bir üne kavuşmasıyla beraber hem ülkenin bu güzel köşelerini hem de sanatın ve diğer disiplinlerin gelişmesi açısından büyük bir umudu taşıyor. Şimdiden gelecek yılın bana ve diğer maceraseverlere vereceklerini merakla bekliyorum.