Şeyma Yıldız'ı katleden sanık Harun Yıldız hakkında “öz kızını kasten öldürme” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Şeyma'yı katleden erkeğe ağırlaştırılmış müebbet talebi

Ankara'nın Çubuk ilçesinde, 18 yaşındaki kızı Şeyma Yıldız'ı katleden Harun Yıldız isimli fail hakkında "ağırlaştırılmış müebbet hapis" talebiyle açılan davanın ikinci duruşması Ankara 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşma öncesi Kadın örgütleri ve CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer adliye önünde basın açıklaması yapmak istedi. Polis, kadınları bulunduğu alanı kalkanlarla çevirdi.

Taşcıer’in polis ile yaptığı müzakere sonucunda yalnız iki kişinin açıklama yapabileceği belirtildi. Bu sırada Şeyma Yıldız'ın fotoğrafını taşıyan kadınların dövizleri indirmesi istenerek, kadınlar gözaltına alınmakla tehdit edildi. Fiziksel mesafe uyarısı yapan polislere tepki gösteren kadınlar, "Biz on kişiyiz ve kurallara da uyuyoruz. Bizden on kat fazla polis var burada, asıl siz pandemi kurallarına uymuyorsunuz" diye karşı çıktı.

Bu sırada gazetecilerin görüntü almasını engelleyen polisler, Genel Bilgi Taraması (GBT) kontrolü yaptıktan sonra, gazetecileri alandan uzaklaştırdı.

Duruşmaya Yıldız'ın ailesinin yanı sıra Kadın örgütleri, taraf avukatları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı katıldı. Tutuklu sanık Harun Yıldız ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Yıldız'ın annesi Emine Yıldız'a sanıktan şikayetçi olup olmadığı soruldu. Şikayetçi olmadığını söyleyen Yıldız, "Olayı görmedim" dedi.

Ardından Şeyma Yıldız’ın sınıf arkadaşı Buse Yılmaz dinlendi. Konuyla alakalı bir bilgisi olmadığını ve yalnızca sınıf arkadaşı olduğunu söyleyen Yılmaz, Yıldız’ın babası ile bir sorunu olmadığını iddia etti.

Şeyma Yıldız’ın ağabeyi İlhami Yıldız da tanık olarak dinlendi. Babası ile kardeşi arasında bir sorun olmadığını savunan Yıldız, "Olaya çok şaşırdık beklemiyorduk" ifadelerinde bulundu.

MAHKEME BAŞKANINDAN CİNSİYETÇİ SORULAR

MA'da yer alan habere göre mahkeme başkanının Yıldız’a sorduğu cinsiyetçi sorular dikkat çekti. Mahkeme başkanı Yıldız’a, “Olaydan önce görüntüler olduğu anlatılıyor, gördüğüm kadarıyla klasik Anadolu ailesi gibi duruyorsunuz. Porno morno olsa muhakkak bilir miydin? Erkek arkadaşı var mıydı?" şekline sorular sordu. Yıldız ise kendisine yöneltilen soruya, “Elimin altındaydı, o ne iş yapsa ben bilirdim. Arkadaşları ile konuşurken telefonunu da bana verirdi. Öyle bir şey söz konusu olamaz" şeklinde yanıt verdi. Mahkeme başkanının, “Babanın psikolojik sorunları var mıydı” sorusuna ise Yıldız, uykusuz kaldığını, az yemek yediğini ve geçmiş yıllarda panik atak ilaçları kullandığını öne sürdü.

Ardından söz alan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı "7/24 her gittiği yere silahını götürüyor muydu" diye sordu. Araya giren Emine Yıldız "Onu ben bilirim oğlum bilmez" diyerek failin silahı bazı zamanlarda yanına aldığını söyledi.

TAHRİK İNDİRİMİ YAPILMASIN TALEBİ

Söz alan müdafi avukatı, “Sanığın eşinin anlatımlarına göre silahını hiç bir şekilde yanında taşımıyor olay günü silahını yanına alması ile cinayeti tasarladığını düşünüyoruz. Olaydan üç gün geçmiş, kızı ile konuşmuş haksız tahrik olması mümkün değil. Sanığın hiç bir indirim yapılmadan en üst cezadan yargılanmasını talep ediyorum" dedi.

Son olarak ifadesi sorulan sanık Harun Yıldız ise önceki beyanlarını tekrarladı. Mahkemeye yazılı dilekçe sunduğunu belirtti.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ

Ardından mütalaasını açıklayan iddia makamı, “Yapılan yargılama, sanığın savunması, maktuleye ait otopsi raporu, tanık anlatımları, bilirkişi raporu, olay tutanağı ile dosyadaki deliller göz önüne alındığında, sanığın öz kızı olan maktuleyi ateşli silah ile vurma suretiyle kasten öldürdüğü yönündeki eylemi sabit” diyerek, bu kapsamda sanığın ağırlaştırıl müebbet hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.

Ayrıca sanığın katalog suçlardan yargılanması nedeniyle tutukluluk halinin devamını istedi.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti ise taraf avukatlarının esas hakkında savunmalarını almak için ek süre verilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek bir sonraki duruşmayı 22 Ekim’e erteledi.