Gazeteciler Türkiye dahil dünyanın dört bir tarafında hedefte. BM’nin hazırladığı rapora göre dünyanın her yerinde medya üzerindeki baskılar artarak sürüyor.

Şiddet, baskılar ve özgür, bağımsız basın
Fotoğraf: Depo Photos

Prof. Dr. Ali Arayıcı/Paris

Bugün, dünyanın neresinde olursa olsun gazeteciler ve medya aktörleri, eylemlerinden ötürü hükümet görevlilerinden, kurumlardan ve toplumsal katmanlardan hesap sorar. Bunlar, gazetecilik mesleğinin en temel ve kutsal görevidir. Bu nedenle, çok sayıda gazeteci salt mesleğini yapmaktan dolayı, yaşamını yitiriyor, tehdit ediliyor ve saldırıya uğruyor. Bu saldırıların failleri, çoğu zaman cezasızlıktan yararlanarak cezasını çekmekten kolayca kurtuluyor.

Demokrasi, özgür, bağımsız ve farklı medya kuruluşları olmaksızın yaşayamaz. Basının özgür olmadığı bir ülke, asla demokratik değildir. BM Genel Kurulu, 2 Kasım 2013’teki 68’inci oturumunda 68/163 sayılı kararıyla 2 Kasım’ı ‘‘Gazetecilere karşı işlenen suçlarda cezasızlığın sona erdirilmesi için, uluslararası bir gün" olarak kabul etti. BM “2 Kasım Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Mücadele Günü ‘‘ ile üye devletleri gazeteci ve medya çalışanlarına karşı işlenen suçların, cezasız kalmasına dikkat çekiyor: ‘‘Bu dönüm noktası niteliğindeki karar, gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik tüm saldırı ve şiddeti kınamaktadır. Ayrıca, üye devletleri, gazetecilere ve medya çalışanlarına yönelik şiddeti önlemek, hesap verebilirliği sağlamak, gazeteciler ve medya çalışanlarına karşı işlenen suçların faillerini adalete teslim etmek ve mağdurların uygun hukuk yollarına erişimini sağlamak için; ellerinden geleni yapmaya davet eder. Üye devletleri, gazetecilerin işlerini bağımsız olarak ve gereksiz müdahale olmaksızın yapmaları için güvenli ve elverişli bir ortam sağlamaya davet eder’’.

SORUN CEZASIZLIK

UNESCO, cezasızlığın ciddi insan hakları ihlallerini ve suçları örtbas ederek tüm toplumlara zarar vermesinden endişe ediyor. Hukukun üstünlüğünü savunanları, cezasızlığa son vermek için küresel çabalara katılmayı öneriyor. Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlıkla Mücadele Günü nedeniyle yayınladığı Gazetecilerin Güvenliğine İlişkin Küresel Eğilimler Raporu’nda gazetecilerin öldürülmesi, onlara karşı işlenen suçların cezasız kalmasına ilişkin istatistiklerin yanı sıra, protestolar ve psikolojik şiddet sırasında gazetecilerin güvenliğine ilişkin eğilimlerin değerlendirilmesi yapılıyor.

UNESCO Öldürülen Gazeteciler Gözlemevi’ne göre, 2006-2020 yıllarında dünyada bin 200’den fazla gazeteci öldürüldü. Bu cinayetlerin, 10’da 9’u adli olarak çözülemedi. Cezasızlık, daha fazla cinayete yol açıyor. Çatışmaların artmasının, hukuk ve adalet sisteminin çökmesinin bir belirtisidir. 1981’de ABD’nin New York kentinde kurulan bir sivil toplum kuruluşu olan Gazetecileri Koruma Komitesi’ne göre; 1992-2020 yıllarında dünyada 1.382 gazeteci görevi başında öldü. Bu verilerin, 2021-2022 yılları için daha fazla olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Ölüm nedenleri arasında cinayet, çatışma, çapraz ateş arasında kalma ve tehlikeli görevde bulunma vardır. En çok gazetecinin öldürüldüğü ülkeler, 190 kişiyle Irak ve 132 kişiyle Suriye’dir.

GAZETECİLERİN GÜVENLİĞİ

Türkiye’de ise bu süre içinde 25 gazeteci öldürüldü. Türkiye, 21 kişinin öldürüldüğü Yemen’den önce geliyor. Bu Komite’ye göre 1992-2020 arasında toplam tutuklu gazeteci sayısı bakımından, Çin 952 kişiyle ilk ve Türkiye 794 kişiyle ikinci sıralarda yer alırken Azerbaycan 95 kişiyle ve Suudi Arabistan 88 kişiyle en son sıralarda yer alıyor. 2019’da, toplam 248 gazeteci ve medya çalışanı tutuklandı. Bu sayı içinde, 48 kişi Çin’de ve 47 kişi Türkiye’de tutuklandı. Türkiye, dünyada 1994-1998, 2012-2013 ve 2016-2018 yılları arasında en çok gazeteci tutuklanan ülke oldu. Bu veriler, gazeteci cinayetlerinin son 5 yılda (2016-2020), önceki 5 yıllık döneme (2011-2015) göre küresel olarak yüzde 20 düşmüştür. Yine de bu veriler, önceki yıllarda olduğu gibi, gazetecilere karşı işlenen suçların cezasız kalma düzeyinin; dünyada yüzde 87’lik bir oranla yüksek olduğunu gösteriyor. Bu oran, medyaya yönelik şiddet ve tehditlerin arttığının bir göstergesidir. Gazetecilere Karşı Suçlarda Cezasızlığın Sona Erdirilmesi Mücadele Günü, BM, UNESCO başta olmak üzere, bazı ulusal ve uluslararası kurumlar tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanacak. BM Gazetecilerin Güvenliği ve Cezasızlık Sorunu Eylem Planı’nın 10’uncu yıldönümünü dolayısıyla 2 Kasım’da Avusturya’nın başkenti Viyana’da üst düzey bir konferans düzenlenecek. Bu konferans, gazetecilere karşı işlenen suçların nasıl önleneceği, korunacağı ve kovuşturulacağı konusunda çok paydaşlı bir düşünme süreci sunacaktır. Ayrıca, bu konferans, gazetecilerin güvenliği ve cezasızlık konusuna ilişkin BM eylem planının uygulanmasında; son 10 yılda elde edilen başarıların ve zorlukların değerlendirilmesi için bir fırsat sunacaktır.

Özgür gazetecilik, özgür toplumların temelidir. Onun zayıflatılması, kendi özgürlüğümüzü zayıflatmak anlamına gelir. BM Gazetecilerin Güvenliği ve Cezasızlık Sorunu Eylem Planı, dünya çapında barışı, demokrasiyi ve kalkınmayı güçlendirmek amacıyla; gazeteciler ve medya çalışanları için, çatışma ve çatışma dışı durumlarda, özgür ve güvenli bir ortam yaratmayı amaçlıyor. Önlemler arasında, diğer taahhütlerin yanı sıra, uluslararası kurallar ve ilkeler çerçevesinde; gazetecilerin güvenliğiyle ilgili konuları ele alıyor. Kurumlararası koordineli bir mekanizmanın kurulmasını onaylıyor. Ülkelerin ifade, bilgi özgürlüğüne uygun mevzuat ve mekanizmalar geliştirmesine yardımcı olarak, mevcut uygulamaları yaşama geçirmelerini destekliyor.

BM Gazetecilerin Güvenliği ve Cezasızlık Sorunu Eylem Planı uyarınca, ulusal güvenlik mekanizmaları oluşturmak ve önleyici tedbirleri güçlendirmek gerekir. Gazetecilere karşı işlenen suçların, cezasız kalmasının son bulmasını amaçlayan bu özel günde, ifade özgürlüğünü kullanırken; yaşamlarını yitiren, saldırıya uğrayan gazetecileri saygıyla anıyor, bizle.r adına cesaretle konuşan bu yürekli insanların yanında olduğumuzu bir kez daha vurguluyorum.