Meral Danyıldız Ceren Damar’ın Çankaya Üniversitesi’nde katledilmesi eğitimin diğer kademelerindeki şiddeti de akla getirdi. Öğrencileri ve veliler tarafından öğretmenlere uygulanan şiddet haberleri sık sık gündeme geliyor. Geçen günlerde Mimar Sinan Ortaokulu’nda bir öğretmen okul çıkışında veli tarafından saldırıya uğradı. Hastaneye kaldırılan öğretmen fiziksel ve duygusal olarak oldukça yıprandı. Önceki gün ise Avcılar’da bir okulda ortaokul […]

Şiddete karşı mücadele çağrısı

Meral Danyıldız

Ceren Damar’ın Çankaya Üniversitesi’nde katledilmesi eğitimin diğer kademelerindeki şiddeti de akla getirdi. Öğrencileri ve veliler tarafından öğretmenlere uygulanan şiddet haberleri sık sık gündeme geliyor. Geçen günlerde Mimar Sinan Ortaokulu’nda bir öğretmen okul çıkışında veli tarafından saldırıya uğradı. Hastaneye kaldırılan öğretmen fiziksel ve duygusal olarak oldukça yıprandı. Önceki gün ise Avcılar’da bir okulda ortaokul öğrencisi sınıf arkadaşını bıçakladı.

E.T.

Mimar Sinan Ortaokulu’nda şiddete uğrayan öğretmen E. T., sosyal medyada paylaştığı gönderide “İnsan, ailesine sokakta dayak yediğini söyleyemeyince içini nereye dökeceğini bilemiyor. Burnuma dört kere diziyle vurdu bir anne. Alıştık ya, herkese normal gelmiştir. Alıştıranlar utansın” ifadelerine yer verdi.

Artan şiddeti BirGün’e değerlendiren Eğitim Sen 7 No’lu Şube Başkanı Özlem Talu, yaşananları “Büyükçekmece Mimar Sinan Ortaokulu’nda çalışan bir öğretmenimize, ders bitiminden sonra evine doğru giderken okul yolunda biri kadın biri erkek iki kişi tarafından saldırı gerçekleştirildi. Öğretmenimiz ağır şiddete maruz kaldı. Yerlerde yuvarlanan, tekmelenen, darp edilen öğretmenimiz henüz okuldan çıkmakta olan öğretmen arkadaşları tarafından saldırganların elinden alındı. Şu anda raporlu ve işini yapamıyor” sözleriyle anlattı.

Siyasi iktidar sorumludur

Öğretmenin uzmanlık alanına müdahale etmenin yanlış olduğunu belirten Tolu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durumun bu kadar sık aralıklarla ve farklı bölgelerde yaşanması şiddetin topluma yayılan bir davranış biçimi olduğunu gösteriyor. Son yıllarda en yetkili ağızlardan öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran sözler sarf eden, alo ihbar hatları ile her şeyin şikayet konusu edilebilmesinin önünü açan, bu ihbar hatlarına öğretmenler hakkında gelen her türlü şikayeti olayın içeriğine bakmaksızın doğru kabul ederek öğretmeni cezalandıran, iftira ile öğretmeni mesleğinden eden KHK’lara adını yazan, eğitim politikalarındaki hatalara bakmaksızın eğitimdeki tüm sorunların müsebbibi olarak öğretmeni gören gösteren siyasi iktidar bugün yaşananların gerçek sorumlusudur”

Her alanda mücadele

Her alanda şiddetin karşısında olunması gerektiğinin altını çizen Tolu, sözlerine şöyle devam etti: “Elbette şiddet karşısında tavır almamak söz konusu bile olamaz. Özellikle okullarda yaşanan her türlü şiddete karşı ortak tavır sergilemek çok değerli. Ancak Eğitim Sen olarak şunun altını çizmek zorundayız; şiddetle mücadele etmek için bir olayın yaşanmasını beklemek, tepkileri dile getirmek yetmez. Şiddetle başa çıkmak için her yerde ve her koşulda, kimden gelirse ve kime yöneltilirse yöneltilsin toplumsal ve politik olarak mücadele etmeliyiz. Sokakta, evde, okulda, dilde, sanatta her yerde ve her alanda şiddetin karşısında olmalı, iktidardan şiddeti bu toplumdan uzaklaştırmak için gerekli tedbirleri almalarını talep etmeliyiz. Bir öğretmen dokunduğu bir öğrenciyle dünyayı değiştirecek güce sahipse, bütün öğretmenler bir araya gelerek bu toplumsal sorunu çözmeyi kolaylıkla başarabilir. Yeter ki samimiyetle bu iklimi değiştirmek isteyenlere itibar edelim ve birlikte mücadele etmenin gücünü yeniden hatırlayalım.”