Suruç Katliamı’nın 6’ncı yılında düzenlenen anmada gazetecilerin polis şiddetine maruz bırakılmasına tepki yağdı. Darp edilen gazeteciler, “Görüntü almayalım diye müdahaleye uğradık. Yazmaya devam edeceğiz” dedi.

Şiddete rağmen gazeteciler yazacak

Meral DANYILDIZ

Suruç Katliamı’nın 6’ncı yılı anması sırasında polisin alandaki gazetecileri hedef alması ve darp etmesine yönelik tepkiler sürüyor. Suruç Katliamı’nda yitirilen 33 kişiye yönelik önceki gün yapılan anmada, eylemcilerin yanı sıra gazeteciler de zorla alandan çıkarılarak darp edildi. Basını alandan toplu halde çıkaran polis, biber gazı ve plastik mermi ile müdahalede bulundu. Darp raporu alan gazeteciler, yaşananları BirGün’e anlattı.

AFP Stringer Foto Muhabiri Yasin Akgül, görüntü almaya çalıştığı esnada alandan çıkarıldığını söyledi. Bacağına plastik mermi isabet eden Akgül, “Bir kadının üstünü yırtarak gözaltına alındığı anı fotoğraflarken ‘Kimsin sen’ demeye başladılar. Gazeteci olduğumu söylediğimde bir çevik bir sivil beni dışarı atmaya çalıştı. O esnada bir polis yakın mesafeden ayağıma 2 tane plastik mermi sıktı. Bizim görevimiz görüntü almak” dedi.

GENELGENİN YAPTIRDIKLARI

Gazeteci Emre Orman ise gözüne yumruk atıldığını belirterek uzun zaman sonra ilk defa basına yönelik organize müdahale gerçekleştiğini aktardı. Orman, şunları dile getirdi: “Bizi TOMA’nın olduğu alana sürüklediler, biz ise hiçbir şekilde karşılık vermedik. Geriye doğru çekildik. Beni iki üç polis kalkanlarla TOMA’nın önüne sıkıştırdı. Bir tanesi yumruk attı. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün genelgesinden sonra basına yönelik müdahaleler yeni bir boyut kazandı. Bu tarz hareketler yaparak boyun eğdirmeye çalışıyorlar. Ama dün hepimiz orada o kadar güzel, kararlı bir duruş sergiledik ki böyle yapamayacaklarını anladılar. Karşılarına geçip ‘Biz gazeteciyiz, suç işliyorsunuz’ dedik. Bana yumruk atan polisin arkadan çekilmiş görüntülerine de ulaştım. Suç duyurusunda bulunacağız. Darp raporlarımızı da aldık. Bu müdahaleler artık boyut değiştirmeye başladı.”

BİAT ETMEDİK HEDEF OLDUK

Evrensel Gazetesi Muhabiri Eylem Nazlıer de “Kendimi savaş alanındaymış gibi hissettim” diyerek yaşadıklarını özetledi. Darp anlarını çektiği esnada alandan uzaklaştırılmaya başladığını söyleyen Nazlıer, şunları söyledi: “İşimizi yapmamıza engel oldular. Biber gazı, plastik mermi, kalkanların hedefi haline geldik. Orada sadece gazeteciler vardı, o müdahale bize yapıldı. Nefessiz kaldık. Çoğu arkadaşımız biber gazından etkilendi. Peki, biz bunları neden yaşadık? Biat etmediğimiz için, halkın haber alma hakkını savunduğumuz için, görüntü aldığımız için. Son zamanlarda alanda çalışan muhabirler olarak çok sert müdahalelere maruz kalıyoruz.”

Son olarak Gazeteci Ozan Acıdere, “Orada yer alan her gazetecinin çeşitli yerlerinde darp izi oluştu. Eylem sonrası darp raporu aldık ve şikâyetçi olacağız” dedi.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafından yapılan açıklamada, “Suç işleyen güvenlik güçlerini kınıyor ve en kısa sürede cezalandırılmalarını istiyoruz” denildi. Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “İstanbul Kadıköy’de yapılan anmayı izlemeye çalışan gazeteciler güvenlik güçlerinin şiddetine maruz kalmıştır. Gazetecilik suç değildir. Güvenlik güçlerinin görevi gazetecileri engellemek değil, görevlerini yaparken can güvenliğini sağlamaktır.” Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) da “Sorumlu polisler hakkında işlem yapılmasını talep ediyoruz. Artık yeter!” açıklamasında bulunurken DİSK Basın İş ise “Suçluları da haklıları da yazmaya devam edeceğiz” dedi. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü de yaşananlara tepki gösterdi.