Avrupa’nın ortasında sığınmacı krizi yaşanıyor. Polonya, Belarus’tan gelen sığınmacılara karşı sınırı kapattı. AB, NATO ve ABD Minsk’i, insan hakları örgütleriyse Varşova’yı suçluyor. Ankara da eleştirilerin merkezinde.

Sığınmacı dramı

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Belarus üzerinden Polonya'ya geçmek isteyen sığınmacılara yönelik tutum, Avrupa’da görülmemiş bir krize yol açtı. Polonya yönetimi 30 bin asker gönderdiği Kuznica sınır noktasını geçişlere kapattı. AB, NATO ve ABD, Belarus yönetimini sığınmacıları kullanmakla Belarus ve insan hakları örgütleriyse Varşova’yı sığınmacılara kötü davranmakla suçladı. Karşılıklı suçlamalar devam ederken önceki gün Belarus'tan Kuznica'ya akın eden binlerce sığınmacının bekleyişi sürüyor. Varşova yönetimi ilk kitlesel girişimi durdurduğunu açıklarken sığınmacıların Kuznica bölgesinde kamp kurduğu ve Belaruslu birimlerin koruması altında oldukları kaydedildi.

Polonya Hükümet Sözcüsü Piotr Müller, sınır bölgesine çoğu Afganistan ve Irak'tan gelen 3 bin ila 4 bin kişinin yığıldığını ve artış beklediklerini belirtti. Müller sığınmacıların kitlesel hareketinin arkasında Belarus özel birimleriyle bağlantılı kişilerin bulunduğunu iddia etti.

LUKAŞENKO'YA ÇAĞRI

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB üyesi ülkeleri "Bu hibrid saldırıdan sorumlu Belarus makamlarına yönelik AB yaptırımlarının genişletilmesini onaylamaya" çağırdı. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Margaritis Schinas'ın da önümüzdeki günlerde transit ülkelere giderek temaslarda bulunacağı bildirildi. NATO ve ABD'den yapılan açıklamalarda da Belarus yönetimi göçmenleri AB'ye siyasi baskı yapmak için kullanmakla suçlandı. Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer de Avrupa Birliği Komisyonu’na, Birliğin dış sınırlarını koruması için Belarus sınırındaki krizde Polonya'ya yardım etmesi çağrısında bulundu.

Belarus Devlet Başkanı Aleksander Lukaşenko, mayıs ayında AB'nin yürürlüğe soktuğu yaptırımlara tepki olarak sığınmacıların Polonya ve Baltık ülkelerine geçişini engellemeyeceğini duyurmuştu. Pek çok AB ülkesi de bu nedenle Lukaşenko'yu, kriz bölgelerinden gelen sığınmacıları organize bir şekilde AB dış sınırlarına taşımakla suçluyor.

Belarus ise Polonya’yı suçladı. Devlet Sınır Komitesi aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu binlerce göçmenin hayatlarının tehlikede olduğu gerekçesiyle ülkelerini terk ettiği belirtti. Açıklamada, Polonya güçlerinin durumu anlamaya çalışmak yerine psikolojik baskı yaptığı ve gaz kullandığı kaydedildi.

7 SIĞINMACI ÖLDÜ

Bekleyişlerini sürdüren göçmenler soğuk hava şartları altında, yetersiz gıda ve tıbbi destek altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Polonyalı yetkililer sınırın kendi taraflarında 7 sığınmacının ölü bulunduğunu ifade ederken Belarus tarafında ise bu sayının daha da fazla olduğu iddia edildi. İnsan hakları örgütleri Polonya’yı uluslararası bir hak olan iltica hakkını tanımayarak göçmenleri Belarus’a itmekle suçluyor. Polonya suçlamaları kabul etmiyor. Başbakan Mateusz Morawiecki yaptığı açıklamada “Polonya sınırı sadece haritada bir çizgi değildir. Bu sınırı korumak için milyonlarca Polonyalı hayatını vermiştir. Sınırdan kimse izinsiz geçemeyecek” dedi. Avrupa Parlamentosu'ndaki en büyük grup olan Avrupa Halk Partisinin başkanı Alman politikacı Manfred Weber ise Belarus'a geçişlerde transit ülkelerden biri olan Türkiye'yi eleştirdi. Weber, "Erdoğan şimdi de Türkiye'den sığınmacıları taşıyan uçuşlar yoluyla AB'ye karşı yeni şantaj teşebbüslerinde bulunuyorsa buna yanlış anlaşılması mümkün olmayan bir yanıt verilmeli" dedi.

HAVAYOLLARINA YAPTIRIM

Von der Leyen, AB'nin sığınmacıların Belarus'a taşınmasında rol oynayan havayolu şirketlerine yaptırımlar üzerinde çalıştığını açıklarken gözler Belarus, Rusya ve Türkiye hava yolu şirketlerine çevrildi. Ortadoğu’dan giden sığınmacıların önemli kısmı İstanbul üzerinden Belarus’a uçuyor. THY iddiaları reddetti.