Kadir İncesu Kaos Çocuk Parkı Yayınları, Caner Gökçeoğlu’nun ilk şiir kitabı “Oyuncak Kelimeler”i yayımladı. Caner Gökçeoğlu, “çürümüş hayalleri sulayan/ umutlar gibi,” düşmüş yollara, sözcüklerin peşinden koşuyor… Matematik öğretmeni olan Gökçeoğlu ile şiir kitabı ve şiir üzerine konuştuk. >>Kitabınızın arka kapağında Sunay Akın, Onur Behramoğlu, Gülşah Elikbank, Ali Lidar, Nebil Özgentürk, Mesut Yar ve Erhan Yazıcıoğlu’nun […]

Şiirde en büyük hakem zaman
Kadir İncesu

Kaos Çocuk Parkı Yayınları, Caner Gökçeoğlu’nun ilk şiir kitabı “Oyuncak Kelimeler”i yayımladı. Caner Gökçeoğlu, “çürümüş hayalleri sulayan/ umutlar gibi,” düşmüş yollara, sözcüklerin peşinden koşuyor… Matematik öğretmeni olan Gökçeoğlu ile şiir kitabı ve şiir üzerine konuştuk.

>>Kitabınızın arka kapağında Sunay Akın, Onur Behramoğlu, Gülşah Elikbank, Ali Lidar, Nebil Özgentürk, Mesut Yar ve Erhan Yazıcıoğlu’nun şiirlerinizle ilgili değerlendirmeleri yer alıyor. Bu durum, bir ilk kitap için çok iddialı değil mi?
Arka kapakta şair, yazar ve tiyatro sanatçısı birçok isim güzel yorumlar yazdı, ben bu yorumlardaki övgülere “şiir”in elinden tutmak ya da şaire destek vermek gözüyle bakıyorum. “şiirimiz nereye gidiyor?” sorularının sıkça seslendirildiği günümüz edebiyatında, ilk şiir kitabına bu yazılar ile destek verdikleri için hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Arka kapaktaki isimler iddia olsun diye değil, kitabı eline alan okurun merak etmesi için, şiir kitapları zaten üvey evlat, az önce bahsettiğim gibi şiirin elinden tutmak olarak görüyorum o yazıları ben.

>>Bu iddialı yorumlar size ne düşündürdü?
Sunay Akın, Mesut Yar, Ali Lidar ve Onur Behramoğlu yazar ve şair, Nebil Özgentürk, Gülşah Elikbank ve Erhan Yazıcıoğlu aynı zamanda çok iyi birer şiir okuru. Bir başlangıç kitabını söyledikleri kadar sevip beğendilerse bu bana artı bir sorumlulukla daha iyisini yazma isteği verecektir. Ama şunu özellikle belirtmek isterim ki, şiirde en büyük hakem zamandır; Şükrü Erbaş’ın “önü açık bir şiir” sözünü zamanın haklı çıkarmasını diliyorum.

>>Açık ve net konuşmak gerekirse, kitabınızda hiç isim olmasa, aklıma gelecek ilk isim Sunay Akın olurdu… Kimlerden, nasıl etkilendiniz?
Bazı isimlerden bir tane daha yoktur, Sunay Akın da bu isimlerden biri benim için, yalnızca şiir değil düzyazı ve tek kişilik sahne performansıyla da birçok kişinin model aldığı biri kendisi. Şiiri ben keşfetmediğime göre birçok sanatçı gibi alanımızdaki öncüllerden benim de etkilenmiş olmam gayet doğal olsa gerek, etkilenmenin ilk kitapta olması çok doğal… Sunay Akın’ın şiiri az sözcükle çok şey anlatan, Cemal Süreya’nın deyişiyle “Düşünce Lirizmi” barındıran bir şiir, ben de bu düşünce lirizmini arayanlardan biriyim.

>>Şiir, “her şair ilk dizesinden vurulur” diyen Caner Gökçeoğlu’nun yaşamınıza nasıl girdi?
Alevi- Bektaşi geleneğinden kaynaklı olarak, çocukluğum türküler deyişler dinleyerek geçti. Bir bakıma edebiyatın ilk izleri çocukluk günlerimde aranabilir. Çok fazla oyun oynayan bir çocuk değildim; Kitaplar, atlaslar türkülerle dolu dolu zaman geçirdim. Kitaba adını veren “Oyuncak Kelimeler” şiirimde şöyle diyorum : “Onlar yol aldılar/ ben ise yolu anlattım” … Kelimeleri ilk oyuncak kabul eden bir çocuğun büyüdüğünde şiiri seçmesi kaçınılmaz gibiydi.

Caner Gökçeoğlu

>>Matematik ile şiir arasında kurduğunuz bağdan söz eder misiniz?
Şiir ve matematik bana göre, benim şiir anlayışıma göre bir bütün kadar benzer. Matematikte hipotez, teorem ve ispat esastır. Şiir yazarken önce bir fikir oluşur kafamda, sonra bir sonuca bağlamak isterim, bağladığım sonuca göre de dizelerle örmeye çalışırım. Bu anlamda matematikçi olmam da bana ayrı bir avantaj katıyor.
“Ufalıyormuş insan/büyüdükçe kendini” dizeleriniz, şiirin bir nevi çocukluğunuza dönüşün anahtarı olduğu izlenimini verdi.
Picasso’nun bir çocuk gibi resim yapma isteği bende de bir çocuk gibi şiir yazma isteği olarak mevcut. Çocukluğu, toyluğu küçümsemiyor aksine yüceltiyorum, halen masal kitapları okumaktan zevk alan kırk yaşında bir çocuk olarak görüyorum kendimi, şiirlerimde de bundan izler görebilirsiniz.
Burada masal türü ile ilgili de birkaç söz söylemek isterim: Masallar, çocuk ve yetişkin masalları olarak iki türde toplanabilir yani masal sadece çocuğa hitap etmez. Masal kahramanlarının tarihi yolculuğu ve tüm yaş kesimine seslenen en güzel örnekleri Kartal Belediyesi’nin Masal Müzesi’nde bulunabilir.

Edebiyata sarılmaya devam

>>Caner Gökçeoğlu, edebiyatımızın “kırkından gün almamış/ en küçük yolcusu” mudur?
Kişinin kendi için sarf ettiği sözler ister istemez objektif olamaz, edebiyatımızın neresindeyim sorusuna şu cevabı veririm: Edebiyatın hem okur hem yazar olarak içindeyim. Eğer tecrübe açısından bakarsanız evet henüz kırkından gün almamış en küçük yolcularındanım, ama şiirimin olanca gücüyle sımsıkı sarılıyorum edebiyata ve sarılmaya da devam edeceğim, işte bu konumumdan eminim.
>>Bir şaire tanığı olmadığı dönemler ve kişiler için şiir yazdıran duyarlık nedir?
Şair, zamanından öte olduğu anlamıyla başarılıdır, bu hem çağının ilerisinde şiir yazmakla hem de yaşamadığı dönemler için yapabilmekle mümkündür. Cemal Süreya’yı hayatımda hiç görmedim, tanımadım ama şiirleri ve yazılarıyla tanınmaz mı bir şair? Ben onu okurken koltuğunun arasındaki gazetesini, masasının üzerindeki rakı şişesini görebiliyor, onunla dertlenebiliyorum. Hepimiz zamanın ayrı bir parçasındayız ama birçok duygu değişmeden kalıyor ve kalacak da.