Prof. Dr. Esin Şenol, korona virüsünün Türkiye’ye ulaşmasının küçük bir olasılık olduğunu belirterek, panik yaşanacak bir durum olmadığını aktardı. Şenol, “Sık sık el yıkamak, bunun yanı sıra dezenfektan kullanmak önemli. Kalabalık yerlerden uzak durmakta yarar var” dedi

Sık sık el yıkayıp dezenfektan kullanılmalı

Burcu CANSU

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Şenol, dünyanın gündeminde olan korona virüsü ile ilgili merak edilenleri BirGün’e anlattı. Şenol, korona virüsünün Türkiye’ye ulaşmasının küçük bir olasılık olduğunu belirterek, panik yaşanacak bir durum olmadığını aktardı.

Şenol, bu virüsün kaynağının hayvanlar olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Bu virüse daha çok hayvanlarda rastlıyoruz. Yarasalarda, develerde... Çin’de hayvan ve insan temasının çok yoğun olduğu düşünüldüğünde bulaşması kaçınılmaz oluyor. Virüslerin hayvanlardan insanlara bulaşması ile ilgili öngörüler bilim insanları tarafından hep yapılıyor, o yüzden bu yüzyıla ’viral yüzyıl’ adı verildi. ‘Hayvanlardan insana sıçradı’ dediğimiz bir süreç yaşanıyor. Buradaki sürpriz insandan insana yayılma hızı ile ilgili olabilir. Virüs, hayvandan insana geçtikten sonra insandan insana geçebildiğinde ve bu geçiş kalıcı olduğunda global tehdit olabilir.”

Şenol, Türkiye ile virüsün çıkış noktası olan Huan arasında uçak seferlerinin durmasının ve Çin’den gelen yolcuların termal kameralarda tarandıktan sonra ülkeye girişine izin verilmesinin önemli ve koruyucu bir tedbir olduğunu kaydetti.

Şenol, “Bizim ülkemiz için risk var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Türkiye’ye ulaşmasının küçük bir olasılık olduğunu belirterek, panik yaşanacak bir durum olmadığını düşünüyoruz. Eğer insana adapte olursa yakın temas yoluyla buluşacaktır. O zaman insan topluluklarının bir araya gelmesi risk oluşturacaktır. Henüz bulaşma dinamikleri ile ilgili bilinmeyen çok şey var ama her gün yeni bir çalışma, bilmediklerimize ışık tutuyor. Almanya‘da, Çin dışında ilk kez insandan insana bulaşma gösterildi ama bunun şimdilik çok yaygın bir bulaşma şekli olduğu düşünülmüyor.”

KORUNMAK İÇİN TEDBİR

Virüse karşı korunma tedbirleri olduğunu ifade eden Şenol, “Henüz ‘maske takın’ denilecek durum ortaya çıkmadı ama yine de tedbir amaçlı maske takılabilir. Sık sık el yıkamak, bunun yanı sıra dezenfektan kullanmak önemli. Kalabalık yerlerden uzak durmakta yarar var. Direnci yüksek tutmak da gerekiyor” dedi.

***

Özgü bir ilaç tedavisi yok

Academic Hospital Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Willke Topcu da korona virüsünün tedavisi ve virüsten korunmak için neler yapılması gerektiğini anlattı.

Kendine özgü bir tedavi yöntemi olmadığını belirten Topcu “Hasta, kendiliğinden iyileşir. Bazı ağır olgularda hastaneye yatırılarak destek tedavileri vermek gerekli olmaktadır. Yarasa ve diğer hayvanların virüsleri insanlara temasla, bu hayvanların etlerini ellemekle ve solunum yoluyla geçmektedir. İnsandan insana bulaşmanın solunum yoluyla olduğu bilinmektedir. Hapşırma, öksürme, konuşma sırasında hasta kişinin solunum yolu salgıları sağlıklı kişiye yine solunum yoluyla bulaşmaktadır. Kirli ellerin ağız, burun ve göze sürülmesi de risk taşımaktadır. Spesifik bir ilaç tedavisi yoktur, henüz aşısı da yoktur” ifadelerini kullandı.

Topcu sözlerini söyle sonlandırdı “Öksüren, hapşıran insanlara bir metredenden daha fazla yaklaşmamak, mecbur kalınırsa maske takarak yaklaşmak, el hijyenine önem vermek, bulaşmayı önleme açısından önemli yöntemlerdir.”

cukurda-defineci-avi-540867-1.