Birçok hastanın tedavisinde kritik öneme sahip ilaçların tedarik edilememesi sorunu sürerken, 13. Bölge Erzurum Eczacı Odası Başkanı Abdullah Caner Güven, ithal ilaçlardaki tedarik sıkıntısına ek olarak yerli ilaca işaret etti: “Yakın zamanda daha ciddi bir kriz bekliyoruz.”

Sıkıntı büyüyor: Yerli ilaçta kriz kapıda
Fotoğraf: AA

Döviz kurundaki hareketlilik ilaç tedarikini zorlaştırırken eczanelerde ilaç bulmak da güçleşti. Özellikle akıllı ilaçlar, biyoteknolojik ilaçlar ve kanser tedavisinde kullanılan ilaçların üreticileri, fiyatlama nedeniyle Türkiye pazarına girmekten çekiniyor. Hali hazırda devam eden bu soruna, yerli ilaç sorununun da eklenmesi bekleniyor.

Gazete Duvar'dan Emrullah Bayrak'ın haberine göre;  13. Bölge Erzurum Eczacı Odası Başkanı Abdullah Caner Güven, “En büyük kriz ithal ilaçta ama yerli ilaçta da biz yakın zamanda daha ciddi bir kriz bekliyoruz” dedi. 

13. Bölge Erzurum Eczacı Odası, Erzurum, Erzincan, Ağrı, Kars, Bayburt, Ardahan ve Iğdır'a hizmet veriyor. Hem Türkiye’de hem de bu bölgede yaşanan sıkıntıları aktaran Güven, “Telefonuma her gün eczacılardan, hastalardan, hasta yakınlarından ilaç bulunamadığına dair mesajlar geliyor. İlaç tedarikinde problem var. Bunun birçok sebebi var. Uzun süredir ‘ilaçların fiyatlama sisteminde bir sorun olduğunu’ söylüyorduk. Bu, 'eczacılar zam istiyor' diye algılanıyordu. Halbuki zam istemiyoruz, ilaçlamada fiyatlama sisteminin yenilenmesini talep ediyorduk” dedi.

'YABANCI FİRMALAR TÜRKİYE PAZARINDAN ÇEKİLİYOR'

Temmuz ayında ilaca zam geldiğini ancak bunun zam değil ‘güncelleme’ olduğunu belirten Güven, “Euro'yu devlet, 14 lira kabul etti. Şu an euro'nun kaç lira olduğu malum. Bunun üstüne bir de firmalar 'kamu kurum iskontosu' denilen iskonto yapıyor. Firmaların ayak dirediğini zaten biliyorduk. Bazıları piyasada yok, bazıları da devlete vermesi gereken iskontoyu vermiyor. Bunları da 'ya hastadan alın ya siz ödeyin ya da biz size sonra geri öderiz' şeklinde akla hayale, kanuna sığmayan işler yapıyorlar. Fiyat politikaları sebebiyle bazı yabancı firmalar ilaçlarını Türkiye piyasasından geri çekiyor. Birçok ilacın maalesef Türkiye pazarından yavaş yavaş çekildiğini, bazılarının da Türkiye pazarına girmek istemediğini biliyoruz. Özellikle akıllı ilaçlar, biyoteknolojik ilaçlar, sıklıkla kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar… Fiyatlama nedeniyle firmalar, Türkiye pazarına girmek istemiyor” diye konuştu.

‘TÜRKİYE UCUZ İLAÇ CENNETİ OLDU’

Yurt dışından gelip ilaç satın alanların sayısının arttığına dikkat çeken Güven, şunları söyledi: “Çünkü burası ucuz ilaç cenneti haline geldi. Bunu ticarete çevirmek isteyenler de oldu, firmaların global pazarı bozuldu. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Bu, ciddi bir halk sağlığı problemi. Hastalara gerçekten ilaç ulaştıramamanın endişesini yaşıyoruz. Antibiyotik ilaçlarda ciddi bir problem var. Küresel çapta bir sıkıntı olduğunu biliyorduk ama bunun Türkiye'ye yansıması daha fazla oldu. Temmuz ayında 1400 civarı ilaç ya yoktu ya da kritik stok seviyesine yaklaşmıştı. Şu an yüzlerce ilacın tedarikinde sorun yaşanıyor. İlaç fiyat kararnamesi miadını doldurmuş. Sektörün bütün bileşenleri; imalatçı, depo, eczacı, gerekirse hastaneler de dahil edilerek yeniden ele alınıp şekillendirilmesi lazım. Burada sorun depodan istemek değil, zaten depoda yok. Sıkıntı daha çok ithal ilaçlarda yaşanıyor.”

‘GİRDİ MALİYETLERİ ARTTI’

Türkiye’nin çok büyük bir ilaç üreticisi ve ihracatçısı olduğunu belirten Güven, “İlacın hammaddesi, işçilik maliyetleri gibi birçok süreci var. En büyük kriz ithal ilaçta ama yerli ilaçta da yakın zamanda ciddi bir kriz bekliyoruz. Girdi maliyetleri, ilaç fiyat kararnamesi, kamu kurum iskontosu, küresel bazda hammadde tedarik sıkıntısı var. Asgari ücrete zam geldi, elektrik ve su fiyatları arttı, vergiler arttı. Bunlar da ciddi sorun” diye konuştu. 

İlaç konusunda halkla karşı karşıya geldiklerini ama zam beklentileri olmadığını ifade eden Güven, “Çünkü ilaç fiyat kararnamesinde eczacının karları, ilacın fiyatına göre belirlenir. Fiyat geçişlerinde ciddi bir ilaç tedarik krizi yaşıyoruz. Zamdan önceki 15 gün ilacı tedarik etmekte güçlük çektik. Çünkü depoda da ilaç az. Depolar da bu işten para kazanamaz hale geldi. Enteresan bir denklemin içindeyiz. İlaç basit bir ticari meta değil, hastalık tedavisi için kullanıyoruz. Evet devletin maliyetini koruma içgüdüsü vardır, olmalıdır ama ilaç stratejik bir üründür. Buna göre hareket edilmesi lazım. İlaç fiyat kararnamesinin günün gerçekliklerine göre revize edilmesi ya da yeni baştan tasarlanması gerekiyor” dedi.