Sıla Candansayar’ın Milano’daki ilk kişisel sergisi “Tenders”, kadın bedeninin “fast food” olarak tüketimine güçlü bir itiraz.

Kaynak: Haber Merkezi
Sıla Candansayar'ın ilk uluslararası kişisel sergisi Milano'da: 'Tenders'
Fotoğraf: R. Zeynep Yalçınkaya

Sanat eğitimine Paris’te devam eden Ankaralı sanatçı Sıla Candansayar, ilk uluslararası kişisel sergisi “Tenders” ile Milanolu sanatseverlerle buluştu.

Sanatçının kadın hayatını politik bir “fabl” olarak yansıttığı eserlerinden oluşan serginin adı İngilizce bir kelime oyununa dayanıyor: Bir yandan hassas ve duyarlı anlamına gelen “tender” sözcüğü, diğer yandan yaygın bir “fast food” ürünü olan kızarmış piliç kanadına verilen isim “tenders”. Pek çok dilde olduğu gibi Türkçe’de de “piliç” argo erkek jargonunda “masum ve alımlı genç kız” anlamını da taşıyor.

“Tenders” sergisinde yer alan eserleri ile sanatçı, günümüz tüketim toplumunda, erkek egemen anlayışın televizyon karşısında kızarmış tavuk kanadı tüketircesine kadın bedenini tüketme arzusuna itiraz ediyor.

Fotoğraflar: Michela Pedranti

Serginin ilk eseri olan ve yaşamın ilk evresi bebekliği simgeleyen “Babygirl” enstelasyonunda zincire vurulmuş bir hayvanın beyaz kemikleri arasından sabit bir şekilde bize bakan şiş gözlere gök mavisi taştan bir yumurta eşlik ediyor. Eser, bize vaadi, bir sonraki doğumu, umudu sembolize ederken, anlatı gücünü yarı kitsch, yarı gore korku sahnesi ve çocuksu hayal gücünün oluşturduğu tezattan alıyor. Bu tezat, sergiye ismini veren hassas olanı vahşi ve aceleci bir iştahla tüketme tezatlığı “tenders” ile aynı.

POLİTİK MASAL

Yaşamın farklı evrelerini yansıtan sergideki tüm eserler bu tezatı tanıdık olanla hayali olanın kesiştiği yerler haline getirerek ortaya koyarken, sanatçı hem pratik hem de metaforik düzeyde, iki tür hacmi sentezlemesi için adeta izleyicisine meydan okuyor.

Bir yandan mekanın kendi doğallığı içindeki bir nesne tarafından yaratılmışken, diğer yandan beklentilerin ve kendi ruhumuzun seslerinin tınılarından beslenmiş eserleri Sıla Candansayar'ınn incelikle üretilmiş külliyatını bir araya getiren politik bir masal gibi.

ÇOK SAYIDA SERGİDE ESERLERİ YER ALDI

Hızla ve sürekli değişen dünyada 'ev' kavramını Anadolu ve Mezopotamya’nın en kadim efsanelerinden Şahmeran’la bütünleştirdiği ilk kişisel sergisi ”No Place Like Home” ile felsefi iç görülerini sanatsal yaratıyla harmanlama becerisiyle dikkat çeken Candansayar, Paris'te çok sayıda karma sergide de eserleri ile yer aldı.

“Ateş Üstünde” (Sur le Feu) adlı sergisiyle Palais de Beaux-Arts gibi önemli mekânlarda çalışmalarını sergiledi, Espace Nononono'daki "Lascaux6" ve "La Serre"deki "We were never human" sergilerindeki eserleri ile çağdaş sanat dünyasının dikkatini çekti. Constantin Brancusi ve Barbara Hepwort gibi klasik sanatçılarla, David Cronenberg’in “videodrome”, Hitoshi Iwaki’nin Parasite ve Ridley Scott’ın Alien filmleri gibi imgeleri harmanlayan özgün ve etkileyici görsel anlatısı ile sanatçı izleyicilerini metaforik adımlar atmaya, hayali eşikleri geçmeye ve bilmedikleri yerlere yolculuklara götürmeye devam ediyor.

SILA CANDANSAYAR HAKKINDA

1997 doğumlu Ankaralı sanatçı Sıla Candansayar, Paris Pantheon Sorbonne'da felsefe ve sanat eğitimini tamamladıktan sonra, 2020 yılında Paris'teki Ecole des Beaux Arts'ta Dominique Figarella'nın atölyesine katılarak dönüştürücü bir sanat yolculuğuna çıktı.

2023 yılında Güzel Sanatlar Lisans (BFA) derecesini tamamladı. Paris'teki Ecole des Beaux Arts'ta Güzel Sanatlar Yüksek Lisans eğitimine devam eden sanatçı, çalışmalarını 2024 yılında Meksika’daki La Esmeralda Akademisi’nde konuk sanatçı olarak devam edecek.