Hayatı tehlikede olduğu için devlet korumasına alınan 16 yaşındaki Sıla’nın eve döndükten kısa süre sonra katledilmesi, şu soruları akla getirdi: Çocuğun halen risk altında olduğu neden fark edilmedi? Neden koruma tedbiri sürdürülmedi? İhmali olanlar yargılanacak mı?

Sıla neden korunmadı?

Haber Merkezi

Giresun’da önceki gün Hüseyin Can Gökçek tarafından bıçaklanarak katledilen 16 yaşındaki Sıla Şentürk, dün gözyaşlarıyla toprağa verildi. Şikâyetini geri çekmediği için çocuğu öldürdüğünü söyleyen katil tutuklanırken, cinayete tepkiler çığ gibi büyüdü.

Öte yandan tehdit altında olduğu için geçen yıl iki kez acil korunma kararıyla devletin kurum bakımına alınmış bir çocuğun, evine döndükten yalnızca iki ay sonra katledilmesi, ülkedeki çocuk koruma sistemini tartışmaya açtı.

NASIL YAKALADIK AMA!

Sıla Şentürk’ün cenazesi, dün Yalı Mahallesi Camisi’ne getirildi. Cenaze törenine, çocuğun ailesi ve yakınlarının yanı sıra Vali Enver Ünlü, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Sibel Suiçmez, Giresun Barosu avukatları, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. Sıla Şentürk, cenaze namazının ardından aile kabristanında gözyaşlarıyla toprağa verildi.

sila-neden-korunmadi-982016-1.

Cenaze töreninde konuşan Vali Enver Ünlü, “Onu koruyamadık ama tek tesellimiz faili çok kısa sürede, düzenli ve titiz bir çalışmayla havaalanında kaçmak üzereyken arkadaşlarımız yakaladılar, adalete teslim ettik. Şimdi bizim görevimiz ailenin acısını paylaşmak” dedi.

Katilin yakalanmasıyla övünen bir diğer devlet görevlisi ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu oldu. Soylu, Ankara’da bir toplantıda yaptığı açıklamada, “Arkadaşlarımız başarılı şekilde, başka bir cep telefonu üzerinde olmasına rağmen faili yakaladı. Kolay bir iş değil bu” diye konuştu.

BAKANLIKTAN AÇIKLAMA

Olayla ilgili medyada çıkan bazı haberler bilgi kirliliğine neden oldu. Örneğin çocuğun zorla nişanlandırılmadığı öğrenildi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, bu bilgi kirliliğinin giderilmesi için yazılı bir açıklama yaptı. Buna göre, Sıla Şentürk ve zanlı Hüseyin Can Gökçek iki yıl önce whatsapp grubunda tanıştı. Kız çocuğunun ailesi ilişkiyi onaylamadı, 22 Mart 2021’de çocuğa şiddet uyguladı. Ardından birlikte kaçan çocuk ve zanlı, ailenin şikâyeti üzerine polis tarafından yakalandı. 25 Mart 2021’de kız çocuğu hakkında acil koruma kararı alındı ve çocuk, bakanlığa bağlı bir kuruluşa yerleştirildi. Zanlı ise ‘çocuğun cinsel istismarı’ ve ‘çocuğun kaçırılması, alıkonulması’ suçlarından tutuklandı.

Sıla, 18 gün sonra hakkında danışmanlık tedbiri kararı alınarak ailesinin yanına döndü. 11 Kasım 2021’de devam eden istismar davasında, aile zanlıdan şikâyetçi oldu ama kız çocuğu şikâyetinden vazgeçti. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, “sanığın mahkemeye yüzde 50 oranında engelli olduğuna dair rapor ibraz etmesi ve Sıla Şentürk’ün şikâyetini geri çekmesi üzerine zanlı tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi.”

sila-neden-korunmadi-982017-1.
Katil Hüseyin Can Gökçek tutuklandı

İKİ KORUMA KARARI

Ardından zanlıdan çocuğa ölüm tehditleri gelmeye başladı. 16 Kasım 2021’de savcılık kararıyla ikinci kez acil korunma kararı alındı, çocuk yeniden bakanlığa bağlı bir kuruluşa yerleştirildi.

İlerleyen süreçte tehditler nedeniyle zanlıdan şikâyetçi olan Sıla, ailesinin yanına dönmek istedi. Aile de çocuklarını teslim alma talebinde bulundu. 7 Aralık 2021’de danışmanlık tedbiri kararının devam etmesi kaydıyla kız çocuğu ailesinin yanına döndü. Bakanlığın açıklamasında, “danışmanlık tedbiri kapsamında geçen ay yapılan son görüşmede, çocuk veya ailesi tarafından herhangi bir risk ve tehdit durumundan bahsedilmediği ve bu yönde bir başvuruda bulunulmadığı” öne sürüldü. Ve Sıla, ailesine teslim edildikten yalnızca iki ay sonra, hasta babaannesine bakarken, kendisini tehdit ettiği için şikâyetçi olduğu erkek tarafından katledildi.

YANIT BEKLEYEN SORULAR

Bakanlığın yaptığı açıklama, pek çok soru işaretini de beraberinde getirdi. Çocuğun halen risk altında olduğu neden fark edilemedi? Neden koruma tedbiri sürdürülmedi? Neden tehdit altında olmasına rağmen çocuğun ailesinin evine dönmesine izin verildi? Türkiye’deki çocuk koruma sistemi neden çocukları koruyamıyor?

Akıllara gelen bir diğer soru ise şu: Neden mahkeme, çocuk şikâyetini geri çekti diye zanlıyı serbest bıraktı? Eğer başka nedenlerle zanlı salıverildiyse neden bakanlığın açıklamasında bu gerekçe gösterildi? Çocuğun cinsel istismarına ilişkin bir kamu davasında ‘rıza’ya mı bakıldı?

ÖNLEM ALMAYANLAR CİNAYETE ZEMİN HAZIRLADI

Sıla Şentürk cinayetine tepkiler dün de artarak devam etti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, şu açıklamayı yaptı: “Koruma altındaki Sıla Şentürk babaannesine bakmak için eve dönmüştü. Sıla’nın tehdit altında olduğunu bilen yetkililer bir önlem almadı. Önlem almamak, yasaları uygulamamak kadın cinayetlerine zemin hazırlamaktır. İhmali olanlar da cezalandırılsın.”

Basın toplantısı düzenleyen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka da katil Hüseyin Can Gökçek’in 10 suçtan sabıkası olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “1 yıl önce Sıla’yı kaçırmaya çalıştığı yargıya taşınan bu caninin tutuklanması için 16 yaşındaki bir çocuğun katledilmesi mi gerekti? Artık yeter.”

Kadınların ve çocukların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedildiğini de hatırlatan Nazlıaka, “İlk seçimlerden sonra kadınları ve çocukları değil, bu karanlık zihniyeti gömeceğiz” diye konuştu.

AKIL SAĞLIĞI YERİNDE

Giresun Barosu avukatları davanın yakından takipçisi olacaklarını duyurdu. Giresun Adliyesi önünde açıklama yapan Baro Başkanı Av. Soner Karademir, sanığın cinsel istismardan yargılandığı davanın ağır cezada devam ettiğini söyledi. Karadeniz, şunları kaydetti: “Kendisiyle ilgili daha önce bir hastaneden alınmış yüzde 50 zekâ geriliğine dair bir rapor var. Ancak Giresun Adli Tıp Kurumu, cinsel istismarın suç olduğunu anlayabilecek zekâ seviyesine sahip olduğuna dair rapor verdi. Bundan dolayı ceza ehliyetinin olduğunu düşünüyoruz. Giresun Barosu, komşu barolarımız ve Türkiye Barolar Birliği olarak süreci yakından takip edeceğiz.”