ABD ve Çin arasındaki güç kavgası müttefik ülkelere sağlanan savunma yardımlarını da artırdı. Çin'in Suudilere balistik füze desteğinden rahatsız olan ABD, Pekin'e karşı Japonya'yla ortak askeri harekâta hazırlanıyor.

Silahlanma yarışı

Dış Haberler Servisi

ABD ve Çin arasında süregelen gerilimde her iki tarafın da müttefiki olduğu ülkelere savunma başta olmak üzere bazı yardımlar sağlaması ve yoğun bir işbirliğine gitmesi tartışma konusu. ABD merkezli yayın CNN'in haberine göre, Suudi Arabistan'ın Çin’in yardımıyla kendi balistik füzelerini üretmeye başlamasından ABD rahatsız.

CNN'in ABD'nin istihbarat kaynaklarına ve uydu görüntülerine dayandırdığı habere göre, Washington söz konusu balistik füze transferlerinde yer alan bazı kuruluşlara yaptırım uygulamaya hazırlanıyor. Riyad'ın geçmişte Çin’den balistik füze aldığı ancak hiçbir zaman kendi balistik füzesini inşa etmediği hatırlatılan haberde, Çin Dışişleri Bakanlığı'nın konuya ilişkin görüşlerine de yer verildi. CNN'e konuşan Bakanlık Sözcüsü Zhao Lijian, Çin ile Suudi Arabistan arasında yakın zamanda hassas balistik füze teknolojisi transferi olup olmadığı sorusuna "İki ülkenin kapsamlı stratejik ortaklar olduğunu ve askeri ticaret alanı da dahil olmak üzere tüm alanlarda işbirliğini sürdürdüklerini" belirtti. Lijian açıklamasında, “Bu tür bir işbirliği, uluslararası hukuku ihlal etmez ve kitle imha silahlarının yayılmasını içermez” dedi.

JAPONYA'YLA ASKERİ HAREKÂT HAZIRLIĞI

ABD müttefiki olduğu Suudi Arabistan'a Çin'in balistik füze desteği sağlamasından rahatsız olurken Japonya'yla ise Çin'e karşı ortak askeri hareket planına hazırlanıyor. Japonya'nın resmi haber ajansı Kyodo'nun haberine göre, ABD ve Japonya, Çin'in Tayvan'da risk oluşturabilecek herhangi bir hamlesine karşı ortak askeri harekât planı taslağı hazırladı. Kimliği açıklanmayan Japon yetkililerin taslağa dair paylaştığı bilgilerde, olası bir acil durumda ABD Donanması'nın Kyūshū adasıyla Tayvan arasında yer alan Ryukyu Adaları'nda geçici askeri üsler kuracağı belirtildi. Taslağa göre, Japon ordusu bu askeri üslere mühimmat ve yakıt göndererek lojistik destek sağlayacak.

Haberde, askeri üs kurulması planlanan bölgelerde sivillerin bulunduğu ve bu projenin bölge sakinlerini Çin'den gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı savunmasız bırakabileceği de bildirildi. Japonya ve ABD'den yetkililerin, 2022 Ocak ayında bir araya gelerek söz konusu taslağı resmi bir plana dönüştürmesi bekleniyor. Öte yandan, Japonya hükümeti önceki gün savunma bütçesinde rekor bir oranı onayladı. Kabinenin kararına göre, Nisan 2022'de başlayacak olan mali yıl için ayrılan savunma bütçesi 107,6 trilyon yen (941,55 milyar dolar) olarak belirlendi. Japonya aynı zamanda ABD'nin Çin'e karşı aldığı Kış Olimpiyatları'nı boykot kararını da destekliyor.

SOLOMON ADALARI'NDA POLİSE EĞİTİM DESTEĞİ

Pekin yönetimi ise Çin'e dönük hamlelere karşı Okyanusya'nın takımada ülkesi Solomon Adaları'ndaki polis güçlerini eğitip donatmaya karar verdi. 2019 yılında Tayvan ile resmi ilişkileri keserek Çin'i diplomatik olarak tanıma kararı alan Solomon Adaları'nın hükümetinden yapılan açıklamada, Çin'den gelen bir ekibin ülkedeki polis gücünü donatıp eğiteceği belirtildi. Açıklamada, söz konusu teçhizatın, "Solomon Adaları polisinin gelecekteki tehditlere karşı koyma kabiliyetini artıracak kalkanlar, kasklar, coplar ve diğer öldürücü olmayan teçhizatlar içerdiği" belirtildi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada "Çin, Solomon Adaları hükümetini iç istikrarını, ikili bağlarını sıkı bir şekilde destekliyor" ifadelerini kullandı. Çin'in kararı Hint-Pasifik bölgesinde dörtlü ittifak kuran Avustralya, ABD, Hindistan ve Japonya'yı rahatsız etti. Solomon Adaları ile ikili bir güvenlik anlaşması bulunan Avustralya Dışişleri Bakanlığı, "Çin'in Honiara'daki güvenlik sektöründeki katılımının farkındayız" açıklaması yaptı.

LATİN AMERİKA ÜLKELERİ İLE İLİŞKİLER ÖNEMSENİYOR

Çin aynı zamanda ABD'yi rahatsız edecek şekilde Latin Amerika ülkeleriyle ilişkilerini güçlendiriyor. Çin Komünist Partisi'nin yayını Global Times'ta dün Wang Ping imzasıyla yayımlanan "Çin-Latin Amerika işbirliği, kıta ülkelerinde yaşanan politik değişikliklere rağmen ivmesini sürdürüyor" başlıklı yazıda, Pekin'in bölge ülkelerindeki iktidar değişikliklerine rağmen ilişkileri sürdüreceği vurgulandı.

Yazıda, "Çoğu Latin Amerika ülkesi, ister sol ister sağ partiler tarafından yönetilsin, pragmatik bir ilke izliyor ve Çin ile işbirliğine büyük önem veriyor. İdeolojik faktörlerin Çin-Latin Amerika işbirliğini ciddi şekilde etkilemesi nadirdir. Şu anda Çin, Latin Amerika'nın en büyük ikinci ticaret ortağı ve en önemli yatırım kaynaklarından biri. Çin-Latin Amerika işbirliğinin sürekli derinleşmesi uzun vadeli bir eğilimdir ve bu ivme gelecekte de devam edecek" ifadeleri yer aldı. Çin aynı zamanda Rusya’yla da ilişkilerini güçlendiriyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, perşembe günü düzenlediği yıllık basın toplantısında "Pekin’in küresel ticaretin güç merkezi olarak Amerika’yı geride bırakmanın eşiğinde olduğunu" savunmuştu.

SİNCAN KARARI TEPKİ ÇEKTİ: İÇ İŞLERE MÜDAHALE EDİLDİ

ABD Başkanı Joe Biden'ın Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden ithalatı yasaklayan yasa tasarısını onaylaması Pekin yönetiminin tepkisini çekti. Çin Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ABD'nin kararının "uluslararası hukukun ihlali" ve "Çin'in içişlerine karışma" anlamına geldiği belirtildi. Açıklamada, "Bu karar uluslararası ilişkiler normlarının ciddi bir ihlalidir ve Çin'in ilişkilerine büyük bir müdahaledir. Çin bunu şiddetle kınıyor ve kesinlikle reddediyor" denildi. Çin'in Washington Büyükelçiliği Sözcüsü Liu Pengyu ise yaptığı açıklamada, "ABD'nin gerçeği görmezden geldiğini ve Sincan'daki insan hakları durumunun kötü niyetle karalandığını" savundu. Biden'ın 23 Aralık'ta onayladığı tasarı, Sincan'da üretimde zorla çalıştırmanın bulunmadığına dair bir kanıt sunmadıkça bölgeden tüm malların ithalatınının yasaklıyor. Ayrıca Sincan'daki insan hakları ihlalleriyle ilgili suçlanan Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngörüyor.