Silahsızlanma talebiyle sokağa çıkacaklar: Savaşa ve NATO’ya hayır

Dış Haberler Servisi

Ukrayna krizinin gölgesinde başlayan Münih Güvenlik Konferansı’nın ana gündem maddesi de Donbass’taki gelişmeler.

Bu yıl 58'incisi düzenlenen ve 20 Şubat'a kadar sürecek konferans, her yıl olduğu gibi Münih'teki Bayerischer Hof Oteli'nde yapılıyor.

Siyaset, ekonomi, askeri ve istihbarat alanlarının üst düzey temsilcilerini buluşturan konferansa 30’dan fazla hükümet ve devlet başkanı ile yaklaşık 100 dışişleri ve savunma bakanı da katılıyor.

Geleceğe yönelik risk değerlendirmeleri, Afganistan'dan ABD ve NATO'nun çekilmesi, Mali’deki kriz, Basra Körfezi’nde devam eden istikrarsızlık, artan küresel eşitsizlik ve teknoloji sektöründeki kırılgan tedarik zincirleri de konferansta diğer konuşulacak konular arasında yer alıyor.

OLAĞANÜSTÜ ÖNLEMLER

Konferansa aralarında ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Genel Sekteri Jens Stoltenberg, AB Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen’in bulunduğu birçok ülke ve kurumun temsilcisi katılıyor. Rusya ise 1999'dan bu yana ilk kez konferansa katılmıyor.

Konferans nedeniyle Bayerischer Hof Oteli çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Güvenlik için yaklaşık 3 bin 500 polis görev yaparken kentte adeta OHAL ilan edildi. Buna rağmen NATO karşıtları ve sol gruplar sokaklara çıkacak.

TEPKİ BÜYÜK

"NATO Güvenlik Konferansı'na Karşı Eylem Birliği" adıyla bir araya gelen antikapitalist, antifaşist gruplar konferansın yapıldığı merkez çevresinde protestolar ve eylemler zinciri yapacaklar.

Protestolar bugün 13.00’te Münih Stachus-Karlsplatz'da başlayacak. Saat 15.00’te ise Marienplatz'da bir miting gerçekleşecek. Die Linke Federal Milletvekili Sevim Dağdelen de bir konuşma yapacak.

Eylem Birliği’nin açıklamasında, "Afganistan, savaşın sorunlara çözüm olmadığının acı bir tecrübesidir" denilerek ne burada ne de dünyanın herhangi bir yerindeki insanların güvenliğinin Münih Güvenlik Konferansı'nın umurunda olmadığı kaydedildi. Konferansın esas olarak, Strateji 2030 olarak ifade edilen NATO için bir reklam platform olduğu ve Almanya ile Avrupa Birliği'nin askeri harekatlarına harcadıkları milyarları, halka "barış misyonu" olarak satmalarına gerekçe olarak hizmet etmekten başka bir şeye yaramadığı belirtildi.

Kapitalizm karşıtlarının açıklamasında silahsızlanma talebi ilk sırada yer aldı.