Silikon Vadisi çalışanları: Salgın uzun sürerse çok kötü etkileniriz

Vaka sayısının 60 bini geçen ABD’de Başkan Donald Trump, salgın konusunda virüse karşı mücadelede sona gelindiğini iddia etti. Ekonomik teşvik planları kapsamında kriterlere uyan her yetişkine ihtiyaçlarını karşılamaları için bin 200 dolarlık çek göndereceğini belirtilen Amerika’da son yaşananları Silikon Vadisi çalışanları BirGün’e değerlendirdi.

TÜM OFİSLER KAPATILDI

12 yıldır San Francisco'da bilgisayar mühendisliği ve genetik yazılımlar üreten Emre Çolak, Silikon Vadisi’ndeki tüm ofislerin kapatıldığını, herkese evden çalışma talimatı verildiğini belirtti. Tüm haklarını almaya devam eden Çolak, “Maaşım ve haklarım şu an tamamen aynı. Önümüzdeki 3 ay da aynı kalacak gibi gözüküyor ancak salgın 3 aydan uzun sürerse ve bu süreçte herhangi bir normalleşme olmazsa o zaman işimi kaybetme riskim var diyebilirim. Vadi’de işini kaybetme riski, kısa vadede az diye tahmin ediyorum ancak uzun vadede, salgından etkilenen şirketlerde çalışan çoğu insan için bu risk var diyebilirim. Küçük şirket veya start-uplarda çalışanlar için bu risk daha fazla olur” dedi.

‘İNOVASYON ORTAMI ZEDELENEBİLİR’

Büyük teknoloji şirketlerinin yer aldığı Silikon Vadisi’nde olası ekonomik kriz öngörüsünü değerlendiren Çolak, ‘’Tüm dünyada ve Vadi’de çoğu şirket salgından olumsuz etkilendi ve yavaş yavaş farklı planlamalar yapmaya başladılar. Mesela, bazı şirketlerde önümüzdeki çeyreğin hedefleri değişmeye başladı. Şimdilik ekonomik kriz lafını pek duymuyoruz ancak her şeyin çok çabuk değiştiği bir ortamdayız. Salgın sonrası şekillenme, salgının süresine göre farklılık gösterecektir. Kısa sürerse, evden çalışma ve video toplantıların yaygınlaşması gibi ufak değişimler olabilir. Uzun sürerse, inovasyon ortamını zedeleyebilir. Yatırımcılardan tutun buradaki çalışanların tercihlerine kadar farklı senaryolar ortaya çıkabilir. Mesela, insanlar küçük start-up şirketlerinde çalışmak yerine, büyük şirketlere yönelebilirler” dedi.

‘ÇİN VİRÜSÜ’ DEMEK IRKÇILIK

Salgınla mücadele konusunda geç kalındığını düşünen Çolak, Donald Trump’ın “Çin Virüsü” tanımlamasının Amerika’da “ırkçı” bir ifade olarak değerlendirildiğinin altını çizdi ve ekledi: “Silikon Vadisi'nde çalışan birçok Çin vatandaşı var ve ister istemez hepsinin morali bozuldu.”

Silikon Vadisi’nde seyahat sektörünün öncü firmalarından birinde Bilgi Güvenliği konusunda Ürün Lideri olarak çalışan Gürer Kıratlı, sektörün salgından çok etkilendiği ve öngörüde bulunmanın çok zor olduğunu belirtiyor.

Nüfus ve şu anki veriler göz önüne alındığında ABD’nin virüsün yeni merkez üssü olabileceğini dile getiren Kıratlı, “Aşı çalışmaları var ama bu çalışmalar uzun sürecektir, an az 1 yılı bulması tahmin ediliyor. Şu an maaşlarımızı ve tüm haklarımızı eksiksiz alıyoruz ve evden çalışıyoruz ancak seyahat sektörü salgından çok etkilendi, bu sektörde çalışanların geleceği konusunda bir şey söylemek gerçekten çok zor’’ dedi.

San Francisco çevresinde sosyal izolasyona uyulduğunu belirten Kıratlı, Senato’nun kriterlere uyan Amerikalılara bin 200 dolar verilmesi ve öğrencilerin okul ücretlerinin ertelenmesi konusundaki ekonomi paketini onayladığını dile getirdi.

ALMANYA VE ÇİN BAŞARILI

Öte yandan Kaliforniya’da bir hastanede görev yapan Dr. Şebnem Güvenç, ABD’de önlemlerin alınması konusunda geç kalındığını ifade ederek, “Çin’de ilk vakalar görüldüğünde hazırlıklara başlanmalıydı. Test kitlerinin üretilmesi, PPE (personnel protective equipment – kişisel korunma malzemeleri) stoklanması, sınırların çok erken kapatılması gerekiyordu. Ayrıca acil durumlar için vantilatör cihazlarının üretimi ve salgınlarda kullanılabilecek protokollerin çok önce geliştirilmesi gerekiyordu. Koronavirüs ile savaşta en başarılı ülkeler olan Almanya ve Güney Kore sağlık sistemleri incelenip örnek alınabilir. Örneğin; Almanya çok erken önlem aldı, yeterince test kitini üreterek hazır tuttu ve koronavirüs hastanelerini önceden hazırlandı ve vantilatör cihazlarının sayısı arttırıldı. Çin ise ciddi bir sosyal izolasyonun nasıl yapılabileceğini, sahra hastanelerinin nasıl hızlı bir şekilde kurulacağını, test ve tedavinin nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya göstermiştir. Sağlık alanındaki tüm bu başarılı uygulamalar diğer ülkelere örnek olmalıdır” dedi.