Google Play Store
App Store

Referandum için rehin alındığını belirten Yücel, “Almanya ile kriz çıkarmak için beni tutukladılar. Yakalama kararında RedHack örgüt üyeliği yazıyor, nezarette FETÖ dediler, mahkemeye çıktığımda PKK dediler” ifadelerini kullandı

Silivri'de bulunan gazeteci Deniz Yücel: Kriz çıkarmak  için tutukladılar

SEBAHAT KARAKOYUN sebahatkarakoyun@birgun.net @ssenyaprak

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Die Welt muhabiri Deniz Yücel, yakalama kararında ‘RedHack üyeliğiyle’ nezarette iken ‘FETÖ’cülükle mahkemede ise ‘PKK üyeliğiyle’ suçlandığına dikkat çekerek, “Almanya ile kriz çıkarmak için beni tutukladılar. Benim üzerimden bir pazarlık yapıyorlar” dedi.

CHP Cezaevleri İnceleme Komisyonu Silivri Cezaevi’nde, aralarında gazeteci Deniz Yücel, referanduma yönelik ‘Hayır’ videosu gerekçesiyle tutuklanan üniversite öğrencisi Muhammet Ali Gül, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun danışmanı iken tutuklanan Fatih Gürsul ile Altan kardeşler, Ali Bulaç ve Murat Aksoy’un da bulunduğu tutuklularla görüştü.

Sözcülüğünü Veli Ağbaba ile milletvekilleri Nurettin Demir, Şenal Sarıhan ve Necati Yılmaz’dan oluşan komisyonun hazırladığı raporda, “Yıllardır cezaevlerinde incelemelerde bulunan bir parti heyeti olarak, OHAL dönemiyle birlikte cezaevlerinde insani koşullardan çok uzaklaşıldığını, tecridin egemen olduğunu ve açık görüş hakkının olabildiğince sınırlanmış olduğunu not ediyoruz” görüşüne yer verildi.

RedHack’la başlayıp PKK ile bitirdiler
Gazeteci Deniz Yücel, “Yakalama kararında RedHack örgüt üyeliği yazıyor, nezarette FETÖ dediler, mahkemeye çıktığımda PKK dediler. Yine de sağ olsunlar üçünü aynı anda söylemediler” dedi.
Referandum için rehin alındığını belirten Yücel’in aktardıkları rapora şöyle yansıdı; “Almanya ile kriz çıkarmak için beni tutukladılar. Referanduma iki gün kala Cumhurbaşkanı, ‘Ben olduğum sürece iade edilemez’ dedi. Benim iade talebim yok. Benim üzerimden bir pazarlık yapıyorlar. Yalnız kalıyorum, konuşacak kimse yok, sağımda ve solumda iki hâkim kalıyor, bağırarak konuşmaya çalışıyorum, birinin kulağı iyi işitmediği için onunla anlaşamıyoruz. Mektupların gitmiyor, mektuplarım gelmiyor.”

Hukuk dersleri yalanmış
Üniversite öğrencisi Muhammet Ali Gül ise, “Hukuk öğrencisiyim. Bizim öğrendiğimiz derslerimiz yalanmış. Bu 40 günde bir şey öğrendim; İstanbul Hukuk hocaları beni kandırmış. Anlattıklarıyla yaşadıklarım tam zıt. Elimde silah yok sadece fikrimi ifade etmek için video çektim” dedi.

Ahmet Altan’dan bu kez CHP’ye övgü
Ahmet Altan ise referandum sürecini değerlendirirken, “16 Nisan’da korku iklimi yok oldu. AKP kaybediyor ve yok oluyor” dedi. Altan’ın CHP’li üyelere yönelik “Demokrasiyi canlandırdınız, muhalefeti canlandırdınız. Farklı insanları biraraya getirdiniz. Tarihinizde ilk defa bütün partilerle biraraya geldiniz, ilk kez kitle partisi oldunuz. Bu çizgide devam edin” sözleri dikkati çekti.

Bir yıl önceden ByLock suçlaması!
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun danışmanı iken FETÖ operasyonu kapsamında tutuklanan Fatih Gürsül ise, “Arayan soran olmadı, beş aydır buradayım. Avukat konusunda sıkıntı yaşadım” diyerek yakındı. Gürsül, 2015 yılında satın aldığı telefondan 2014’te ByLock kullanıldığı için tutuklandığını, mahkemenin verdiği faturayı da delil saymadığını anlattı.

Görüşmek suçsa AKP’de vekil kalmaz
Tahliye edildikten sonra tekrar tutuklandığını hatırlatan şarkıcı Atilla Taş ise, ByLock kullananlar tarafından aranmakla suçlandığını belirtti. Taş, “Ben ne bileyim beni arayanın ByLockçu olduğunu, böyle bir şey olsa AKP’de vekil kalmaz, ByLockçuyla görüşmek suçsa herkes suçlu” diye yakındı.

Ali Bulaç: İbadet edemiyorum
Kısıtlamalara dikkat çeken Ali Bulaç da, “10 kitap sınırı var, 15 gün içinde okumazsan geri alıyorlar. En baskıcı yönetimlerin hapishanelerinde bile kitap yasağı yoktu, burada var. Aile görüşüne haftada bir saat izin veriliyor. Sağlık sorunlarım var, şeker hastalığım var. Sağlık sorunlarım nedeniyle abdest dahi alamıyorum, ibadetimi yapamıyorum. İlaçlarımın kendisini değil, muadilini veriyorlar. O da doktorun dediği değil” dedi.