Şimon Peres'ten 7 yıl sonra 'one minute' yanıtı

İsrail'in eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres, iki ülke arasında varılan anlaşmanın ardından, 7 yıl sonra Davos'ta yaşanan "one minute" kriziyle ilgili konuştu. "Olan oldu, bitti, gitti" diyen Peres, Erdoğan'ın Hamas'ı İsrail'i vurmaktan vazgeçirmesini beklediklerini anlattı. Peres, Erdoğan'ın İHH İnsani Yardım Vakfı'yla ilgili sözlerine ilişkin de "Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıkça bunu dile getirmiş olmasını takdirle karşılıyorum. Daha önce söylenmiş olsaydı düşünceli bir davranış olurdu. Ama sonuçta prensipteki yaklaşım zaten buysa memnuniyetle karşılıyorum" dedi.

Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerinin krize sürüklenmesi Davos'ta yaşanan "one minute" kriziyle görünürlük kazanmıştı. 2009'daki Dünya Ekonomik Forumu'nda İsrail'in o sırada cumhurbaşkanı olan Şimon Perez, aynı sahneyi paylaştığı dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Gazze operasyonu nedeniyle, "Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz" tepkisi ile karşılaşmıştı. Şimon Peres, o krizden 7 yıl sonra, iki ülke arasında varılan anlaşmanın ardından, Hürriyet Gazetesi'nden Cansu Çamlıbel'e konuştu. Peres iki ülke arasındaki anlaşmayı değerlendirdi, Davos'taki "one minute" kriziyle ilgili sorulara yanıt verdi.

Söyleşinin ilgili kısmı ise şöyle:

Nasıl buldunuz varılan anlaşmayı?

Geç oldu ama yapılacak doğru şey buydu. Devamlı geçmişe takılı yaşayamazsınız. Bunun sebebi de çok basit; geçmiş ölüdür ve değiştiremezsiniz. O nedenle de unutun! Enerjinizi ve zamanınızı çocuklarınız için geleceği planlamaya harcayın. Uzun tarihleri ve derin kültürleri olan iki ülkenin (Türkiye ve İsrail) barış içinde yaşamamaları için hiçbir sebep yok. İnsanlar o detaya, bu detaya takılıyor. Peki alternatifi nedir? Sonuçta iki tarafın da kolay olmayan birtakım adımlar atması gerekiyordu, karmaşık durumlardı. Ama sonuçta bu adımları atmayı başardılar. Adımlara değil de sonuca bakın. Daha önce neredeydik, şimdi neredeyiz? Mesele bu. Ben tarihsel sürece baktığım zaman Türkiye ile İsrail’in doğru zamanda, doğru anlaşmayı yaptığına inanıyorum. İsrailliler ve Türkler için verimli sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Önemli olan da bu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anlaşmanın imzalanmasından sonra Mavi Marmara’nın seferini organize eden İHH’ya yönelik eleştirel bir çıkışı oldu. ‘Bana mı sordunuz, izin mi aldınız?’ şeklinde ifadeler kullandı. Bu ton değişikliği sizi şaşırttı mı?

Daha önce olmuş olsaydı sevinirdim. Ama hep dediğim gibi geçmiş geçmişte kaldı. Bugün artık hiç anlam taşımayacak türden polemiklere girmeyeceğim. Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıkça bunu dile getirmiş olmasını takdirle karşılıyorum. Daha önce söylenmiş olsaydı düşünceli bir davranış olurdu. Ama sonuçta prensipteki yaklaşım zaten buysa memnuniyetle karşılıyorum.

Geçen görüşmemizde halen cumhurbaşkanı makamındaydınız ve Davos’taki meşhur ‘one minute vakası’ ile ilgili sorularımı geçiştirmiş ve ‘Geçmişte kaldı’ demekle yetinmiştiniz. Artık resmi görevde değilsiniz ve yakın tarihin önemli bir anından bahsediyoruz.

E öyleyse de ne olmuş!

O anı bir kitap için kaleme almış olsaydınız mesela... O günü nasıl hatırladığınızı merak ediyorum. Erdoğan’a karşı bir kırgınlığınız var mı?

Hayır, ben ileriye bakan bir insanım. Kalbimde iyi duygular var. Kırgınlıklarla zamanımı geçirmek istemiyorum. Geleceği değiştirebilmeniz için geçmişle boşanmanız şart. Hayal kurabilmelisiniz. Olan oldu, bitti, gitti...