Google Play Store
App Store
Sinemacı ve akademisyenlerden Can Candan'a uluslararası destek

Fotoğraf: Christian Bergmann

16 Temmuz 2021 günü Boğaziçi Üniversitesi Rektör vekili Naci İnci tarafından asılsız gerekçelerle usulsüz bir şekilde görevden alınan Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Can Candan’a destek olmak amacıyla, dünyanın farklı ülkelerinden film yönetmenleri ve akademisyenler uluslararası bir kampanya başlattı.

ABD, Kanada, Meksika, Birleşik Krallık, Almanya, Avusturya, Portekiz, İsviçre ve İsveç gibi on dokuz farklı ülkeden üç yüze yakın belgesel sinemacı ve akademisyen, Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne, Boğaziçi Üniversitesi Senatosuna ve YÖK başkanlığına hitaben kaleme alınan 24 Temmuz 2021 tarihli açık mektuba imzalarıyla destek verdi ve akademik özgürlük ve özerklik için mücadele eden Can Candan’ın dünya çapında belgeselleri ve akademik çalışmaları ile tanınan bir isim olduğuna dikkat çekti.

Mektupta, Candan’ın görevden alınma kararının, kendisinin bir belgesel sinemacı olarak Boğaziçi Üniversitesi’nde altı aydan uzun süredir devam eden akademik özgürlük ve özerklik mücadelesini belgelediği için alındığını ve görevden alma yazısında yer alan ithamların hiçbirinin gerçek olmadığı vurgulanıyor.

Kampanyaya imzalarıyla katılanlar arasında film araştırmaları alanının önde gelen araştırmacıları, saygın film yapımcıları, yönetmenleri ve Sundance Film Festivali, Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali (IDFA) ve Birleşik Krallık’tan Sheffield Belgesel Film Festivali gibi uluslararası festivallerin yöneticileri de yer alıyor.

Can Candan’a destek açıklaması yapan belgesel yönetmeni ve akademisyenlerden bazılarının görüşleri:

New York City Üniversitesi’nin (CUNY) saygın öğretim üyelerinden film araştırmaları profesörü Alexandra Juhasz: “Can Candan’ın görevine son verilmesi beni dehşete düşürdü”.

Candan’ın lisans derecesini almış olduğu Hampshire College’ın profesörlerinden, film yönetmeni Abraham Ravett: “Can Candan hem Boğaziçi Üniversitesi hem Türkiye hem de tüm dünya için belgesel film alanında çok güçlü bir etkiye sahiptir. Yaptığı çalışmalarla saygıyı hak etmektedir ve derslerine geri dönmelidir.”

Sussex Üniversitesi Medya ve Film profesörü Alisa Lebow: “DocIstanbul’un kurucu üyelerinden ve uluslararası belgesel araştırmaları kongresi Visible Evidence’ın düzenleyicilerinden biri olarak Can Candan ile yakın bir çalışma arkadaşlığım oldu. Can Candan’ın Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışıyor olması sayesinde bu etkinliği üniversitenin Güney Kampüsünde gerçekleştirme fırsatını yakaladık. Can kadar kendini işine adamış bir eğitmen daha görmedim; mesleki ve kişisel dürüstlük anlayışı da benzersizdir. Görevinden alınması insafsızlıktır.”

Uluslararası film profesyonelleri ve akademisyenler, meslektaşları Can Candan’ın ve Boğaziçi Üniversitesi’nin büyük güçlüklerle mücadele eden öğretim üyelerinin ve öğrencilerin yanında olduklarını ifade ettikleri mektuplarının basın açıklamasında, şu bilgilere de yer verdiler:

Mektupta şu ifadeler kullanıldı:

"Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne
Boğaziçi Üniversitesi Senatosu’na
Türkiye Yükseköğretim Kurulu’na

GÖREVİNE HAKSIZ BİR ŞEKİLDE SON VERİLEN YÖNETMEN VE AKADEMİSYEN CAN CANDAN’I VE AKADEMİK ÖZGÜRLÜK VE ÖZERKLİK İÇİN MÜCADELE EDEN BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ VE ÖĞRETİM ÜYELERİNİ DESTEKLİYORUZ.

Dünyaca tanınmış belgesel film yönetmeni Can Candan, Boğaziçi Üniversitesi’ne yeni atanan rektör vekili tarafından verilen hızlı bir kararla ve haksız bir şekilde görevinden alındı. Uzun yıllardır Türkiye’de akademik özerkliğin aktif savunuculuğunu yapan Candan, Boğaziçi Üniversitesi’ne hükümet tarafından politik gerekçelerle atanan rektöre karşı direnen öğrencilerin ve öğretim üyelerinin çabalarını da belgelemişti. Meşru olmayan bir şekilde atanmış olan rektör, altı aylık bir direnişin sonunda nihayet görevden alındı fakat bu görevden almanın üzerinden birkaç saat geçtikten sonra vekil olarak görevi devralan yeni rektör, bugüne kadar güçlü bir muhalif duruş sergilemiş olan iki öğretim görevlisinin sözleşmelerini hiç vakit kaybetmeden feshederek, intikam alma niyetini ortaya koydu. Bu iki isimden biri de Can Candan.

1989’dan beri birçok film yapmış olan Candan’ın çalışmaları uluslararası festivallerde, sempozyumlarda, okullarda, üniversitelerde, sanat galerilerinde, sinemalarda ve televizyonlarda gösterildi. Candan, ABD’de ve Türkiye’de hem üniversitelerde hem de medya eğitim merkezlerinde film konusunda dersler verdi ve atölye çalışmaları düzenledi. Candan, ayrıca, 2010 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde Visible Evidence Uluslararası Belgesel Araştırmaları Kongresi’ni düzenleyen docİstanbul Belgesel Araştırmaları Merkezi’nin kurucu üyelerinden biridir.

Candan, 2007 yılından beri Boğaziçi Üniversitesi’nde belgesel ve film yapımı konularında dersler vermiştir ve üniversitenin Film Araştırmaları Sertifika Programı’nın tek tam zamanlı öğretim görevlisidir. 2016 yılında, Dr. Suncem Koçer ile birlikte Kurdish Documentary Cinema in Turkey (Türkiye’de Kürt Belgesel Sineması) kitabının editörlüğünü üstlenmiştir. Koçer ile ortak çalışmaları, kısa süre içinde yayımlanacak olan Documentary Cultures in Turkey (Türkiye’nin Belgesel Kültürleri) başlıklı bir derleme kitabın hazırlığı ile devam etmektedir. Ayrıca Dr. Sonay Ban ile birlikte, Türkiye’de belgesel sinemanın tarihini konu alan ve Türkçe yayımlanacak yeni bir kitap üzerinde de çalışmaya devam etmektedir. Candan, ödüllü ve uluslararası ölçekte dağıtımı yapılan üç uzun metrajlı belgeselin yönetmenliğini yapmıştır: Duvarlar-Mauern-Walls (2000), Üç Saat (2008) ve Benim Çocuğum (2013). Şu an, Nükleer Alaturka başlıklı dördüncü uzun metraj belgeseli üzerinde çalışmaya devam etmektedir.

Uluslararası akademisyenler, film yönetmenleri, sanatçılar ve kültür sanat çalışanları camiası Can Candan’ın yanındadır; akademinin ve film yönetmenleri camiasının bu değerli üyesinin görevden alınması gibi düşmanca bir hareketi kınamaktadır. Ayrıca, üniversitelerine uygunsuz bir yolla dayatılan yönetime karşı cesurca direnen Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin ve akademisyenlerin, hem kendi kurumlarında hem de Türkiye’nin bütününde akademik özgürlüğü savunmak için verdikleri mücadeleyi desteklemektedir."