Portekiz’de eğitim sistemine karşı kitlesel eylem düzenleyen binlerce öğretmen, hükümetle masaya oturdu. Prof. Dr. Capucha, “Düşük ücretler öfkeyi büyüttü. Mesleğin itibarı için acilen yeni bir reform yapılmalı” dedi.

Sınıftan taşan öfke
Fotoğraf: AA

Yaren ÇOLAK

Portekiz geçen hafta sonu tarihi bir protestoya sahne oldu. Eğitimde derinleşen sorunlara tepki gösteren yaklaşık 100 bin öğretmen, düşük ücretlere, mesleğin itibarsızlaştırılmasına karşı adil eğitim için sokaktaydı. Eğitim sistemine karşı şimdiye kadar düzenlenen en büyük protesto gerçekleştirilerek “Bakan istifa” sloganları atıldı.

Kitlesel eylemin ardından Milli Eğitim Bakanı João Costa’nın çağrısıyla dün hükümet ve sendikalar aynı masa etrafında oturdu. Taraflar arasında müzakere süreci başlarken sendikalar, talepleri karşılanana kadar protesto ve grevlerin devam edeceğini vurguladı.

Eğitim Politikaları üzerine çalışmalar yürüten Lizbon Üniversitesi Siyaset ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Luís Capucha, bakanın istifasını isteyen binlerce kişinin öfkesinin nedeninin 2008’de uygulanmaya başlayan politikalara dayandığını anlattı. Solcu hükümetin devraldığı çökmüş eğitim sisteminde yeni reformlar yaparak acil adımlar atması gerektiğinin altını çizen Capucha, hükümet ve sendikalar arasında gerçekleşen görüşmelerin önemine dikkat çekti.

MEMNUNİYETSİZLİK BÜYÜYOR

Öğretmenlerin itirazlarının başlıca sebeplerinden birinin düşük ücretler olduğunu aktaran Capucha, “Her geçen gün öğretmen ücretleri enflasyon karşısında eriyor ve buna ilişkin bir adım atılmıyor. Bu da ciddi memnuniyetsizliklere yol açıyor. Yıllar içinde daha yüksek maaşlara erişecekleri beklentisiyle düşük ücretleri, güvencesizliği, atamaları kabul eden genç öğretmenler için özellikle düşük” dedi. Ayrıca öğretmenlerin yalnızca hizmet süresiyle elde ettikleri kariyer ilerlemesinin de meslekte adaletsizliğe yol açtığını söyleyen Capucha, “Boğulmuş bir kariyer planlaması var. Mesleğe yeni başlayanlar ise haklarından hiç faydalanamıyor. İşsizlik, güvencesiz sözleşmeler ve evlerinden kilometrelerce uzağa yapılan atamalar özellikle mesleğin başındaki eğitimcilerin başlıca sorunları” ifadelerini kullandı.

İTİBARSIZLAŞTIRMA POLİTİKASI

Hükümet politikalarıyla öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırıldığını belirten Capucha, bunun eğitim sistemine vurulan en büyük darbe olduğunu anlattı. Eğitim Bakanlığı tarafından getirilen yeni reformların öğretmenleri daha da zor duruma soktuğunu söyleyen Capucha, “Kadrolu ve sözleşmeli öğretmen olmak üzere iki tip durum meydana geldi. Tepkilerin de temelinde bu mesele yatıyor. Bu konuda ki mücadeleler 2008 yılına dayanıyor. O dönemden beri sendikalar çalışmalarını yürütüyor. Pandeminin araya girdiği süreçte durum daha da kötüleşince öğretmenlerin de öfkesi büyüdü” şeklinde yorumladı.

***

İNGİLTERE’DE 1 ŞUBAT’TA GREVE ÇIKACAKLAR

İngiltere’de yükselen enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında maaşlarının düşük olduğunu savunan öğretmenler, greve gidecek. İngiltere’de öğretmenlerin bağlı olduğu Ulusal Eğitim Sendikası (NEU) tarafından yapılan açıklamada, öğretmenlerin ilk grevini yaklaşık 100 bin kamu sektörü çalışanıyla 1 Şubat’ta yapacağı ifade edilerek, grevlerin şubat ve mart aylarında toplam 7 gün boyunca gerçekleşeceği belirtildi. Toplamda, 23 bin 400 okulun öğretmen grevlerinden etkileneceği tahmin ediliyor. NEU, öğretmenler için düşük maaşın birçok kişiyi mesleği bırakmaya ittiğini söyledi. NEU Genel Sekreterleri Mary Bousted ve Kevin Courtney yayımladıkları ortak bildiride, "Bu grev yalnızca bir maaş artışı değil, maaş kesintilerini de düzeltmekle ilgilidir" dedi.