Karaburun Demokrasi ve Dayanışma Meclisi Girişimi, İliç'te yaşanan maden faciasına ilişkin yaptığı açıklamada İzmir Efemçukuru'nda da benzer bir ekolojik kırımın kapıda olduğunu belirterek uyarı yaptı.

Sıra Efemçukuru’nda: Vahşi madenciliğe son verin
Fotoğraf: AA - Erzincan İliç

HABER MERKEZİ

Karaburun Demokrasi ve Dayanışma Meclisi Girişimi, Erzincan İliç’te meydana gelen maden faciasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Türkiye, cumhuriyet tarihi boyunca görülmedik bir yağma içerisinde. Bu dağlar, taşlar, topraklar, akarsular kimin malı? Kamunun değil mi? Peki halkın malı nasıl peşkeş çekilir?” denildi.

İzmir'in Menderes ilçesine bağlı Efemçukuru’nda da benzer bir ekolojik kırımın kapıda olduğu belirtilen açıklamada, "Ermenek, Amasra, Soma, İliç... Hepsinde senaryo aynı. İşçileri canlı canlı toprağın altına gömdüler.  İnsanlarda kanser ve benzeri hastalıklara yol açan siyanür bulaşmış, asitli, kimyasal atıklar,  aynı zamanda büyük bir ekokırıma yol açtı.  Bir kaç ay önce aynı işletmede siyanür hattının patlamasıyla yaşanan başka bir ekokırımda, iktidar sadece 16 milyon TL ceza vermekle yetinmişti. Madenin dibindeki Fırat Nehri’yle Ortadoğu topraklarına kadar uzanan büyük bir bölge için, etkisi onlarca yıl sürecek bir çevre katliamı yaratıldı. Hava, toprak, su, yiyeceklerimiz, içeceklerimiz, ağaçlar, bitkiler, hayvanlar, tüm canlılar büyük bir risk altında” ifadelerine yer verildi. 

"AKP İKTİDARI SORUMLULUĞU ÜSTLENMEDİ"

“Avrupa ve ABD'de izin verilmeyen, Afrikadakilerden bile kötü tekniklerle işletilmesine, vahşi madenciliğe izin veren AKP iktidarı, her zaman olduğu gibi sorumluluğu üstlenmedi” denilen açıklamanın devamı şu şekilde:

"Yurdumuzu tüm kaynaklarıyla yerli ve küresel sermayeye peşkeş çeken AKP iktidarı, 20 ayrı yerde bu maden benzeri işletmelere izin verdi. 200 kadar işletmenin projeleri sürüyor. Yurdumuzun topraklarının dörtte biri küresel sermaye tahsis edildi. 200 bini aşkın alan,  vahşi madencilik için işaretlendi.

İliç’te katil şirket, yaklaşık 4 milyar dolar kazandı, çıkarılan altınlar ABD’ye gönderildi. Türkiye’ye yüzde biri verildi mi o da belli değil. Hükümetin bu şirketin vergi borçlarını bir kalemde sildiğini de unutmayın. Oysa bilim insanları bu kadar atığın bertarafı için 100 milyar dolardan fazla para gerektiğini belirtiyor. Türkiye’de vahşi madenciliğin önüne geçilmelidir. Benzer maden alanlarında, siyanür ve diğer kimyasallar ile ayrıştırma yapılması yasaklanmalıdır. İlgili şirketlerin ve sahaların tümü kapatılmalı, vahşi madenciliği sağlayan yasa, yönetmelik ve ilgili düzenlemeler değiştirilmelidir. Bu şirketlerin bugüne kadar kazandığı paralara el konulup Türkiye’den kovulmaları gerekir. Sorumlular yargılanmalı, suçlarının cezasının çekmelidir.”