Yapboza dönen ÇED Yönetmeliği’ndeki değişiklikler verilere de yansıdı. Son 6 ayda 2 bin 862 projeye onay verilirken reddedilen proje sayısı sadece 2. Avukat Yıldırım, “Değişiklikler şirketlere yarıyor” dedi.

Şirketler istediği yeri talan edebilir
Fotoğraf: BirGün

Gökay BAŞCAN

İlk kez 7 Şubat 1993'de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Yönetmeliği, süreç içerisinde yap boza döndü. Son olarak geçen yıl değiştirilen yönetmelikle birlikte ÇED’in işlevselliğine, çevreyi koruyucu özelliğine bir kez daha tırpan vuruldu. Süreç içerisinde ÇED’in prosedüre dönüşmesi verileri de yansıdı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÇED yönetmeliğine göre değerlendirdiği neredeyse tüm projeleri onayladı.

ÇED Yönetmeliği’nin maddelerinde 16 kez değişiklik yapıldı. 7 kez de tamamen değişen yönetmeliğe ilişkin son karar geçen yıl temmuz ayında verildi. “Yeşil kalkınma hedefleri kapsamında" yapıldığı iddia edilen değişiklikle, bir kez daha ,ÇED süreçlerinin belli aşamaları da ortadan kaldırılırdı. Şirketlerin önünün açıldı. Meslek örgütlerinin ve yaşam savunucularının karşı çıktığı yönetmelik değişikliğine karşı TMMOB ve Türkiye Barolar Birliği dava açtı.

2 PROJE REDDEDİLDİ

Yıllar içerisinde çevreyi koruyucu özelliğin yok edilen ÇED Yönetmeliği’ndeki değişiklikler verileri de yansıdı. Son 6 ayda ‘2 bin 638 projeye ÇED gerekli değildir’, ‘224 projeye ÇED olumlu kararı verildi. Böylece ormanları, tarım arazilerini ve kıyılarını talan eden 2 bin 862 projeye onay verildi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın reddederek ÇED olumsuz kararı verdiği proje sayısı ise sadece 2.

TARIM VE ENERJİ BAŞTA

Onay verilen projelerinden başında adeta tarım ve orman alanlarını kuşatan enerji ile maden projeleri geldi. İlk 6 ayda 821 enerji, 519 maden projesine onay verildi.

Çevre Avukatı Halis Yıldırım, ÇED sürecinin yapboza döndüğünü ve her değişiklikte şirketten yana uygulamalar ortaya konduğunu belirtti. Onay verilen bu projelerin çevreye telafisi imkansız zararlar verdiğine dikkat çeken Avukat Yıldırım, “Ülkenin dört bir tarafındaki ormanlar, meralar, tarım ve sit alanları maden şirketlerine peşkeş çekilmiş durumda. HES’lerin Doğu Karadeniz’de kurutmadığı dere kalmadı” dedi.

ŞİRKETLERE YARIYOR

Yaşam alanları elinden alınan, göçe zorlanan bölge halkının ise ÇED sürecinin dışına itilmeye çalışıldığını ifade eden Yıldırım, “Projeler bölge halkına sorulmadan onaylanıyor. Karşı çıkanlar ise ÇED sürecinin dışına itilmeye çalışıyor. Yurttaşlar, açtıkları davalarla projeyi engellemeye çalışsa da hukuk sürecinin ağır aksak ilerlemesi de şirketlere yarıyor” diye konuştu.

***

ÇED NEDİR?

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), gerçekleştirilmesi planlanan projelerin çevreye olabilecek olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenmesinde, olumsuz yöndeki etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek ölçüde en aza indirilmesi için alınacak önlemlerin, seçilen yer ile teknoloji alternatiflerinin belirlenerek değerlendirilmesinde ve projelerin uygulanmasının izlenmesi ve kontrolünde sürdürülecek çalışmalar bütünüdür.