Sirmen bir kuşağın önemli temsilcisiydi: Hep doğru yerde durdu, bedel ödedi

Bilge Su YILDIRIM

Gazeteci yazar Ali Sirmen bugün İstanbul’da son yolculuğuna uğurlanacak. Ömrünü gazeteciliğe adayan Sirmen’in önceki gün hayatını kaybetmesi, basın, siyaset ve sanat dünyasında büyük üzüntü yarattı.

Ardından yazılan mesajlarda Sirmen’in bir Cumhuriyet aydını olduğu vurgulanırken Babıali geleneğinin son temsilcilerinden biri olduğu hatırlatıldı. Tanıyan herkesin kibarlığı nezaketi ve birikimi ile hatırlayacağı yer aldı mesajlarda.

4 YILLIK TUTUKLULUK

Onu en özel kılan şeylerden biri 1966 yılında başladığı gazeteciliği son dönemine kadar aktif biçimde sürdürmesi oldu. Bu 60 yıla yakın bir süreydi. Dolayısıyla Türkiye tarihinin en acılı dönemlerine de gazeteci olarak tanıklık etti. Tanıklık etmekle kalmadı kimi zaman Türkiye’de doğrudan yana olan gazeteciler, aydınlar gibi o da bedel ödedi. Sirmen, 1972 yılında Barış Derneği'nin kuruluşunda yer aldı. 12 Eylül Askeri Darbesi’nden sonra kurucuları arasında yer aldığı Barış Derneği davasında tutuklandı ve dört yıl hapis yattı. Hapisteyken yazılarını Samim Lütfi imzası ile kaleme aldı. Uzaktan çok ağır ve ciddi görünse de yakından tanıyanlar espri bombardımanı altında kaldıklarını anlattı.

ANISI HEP YAŞACAK

Şair Ataol Behramoğlu, dün paylaştığı mesajında “Hapishane ve hücre yoldaşım, kardeşim, düşündaşım Ali Sirmen’i yarın uğurluyoruz. İlhan Selçuk’un, Uğur Mumcu’nun, bütün yurtseverlerin özlemi olan çağdaş, uygar, aydınlık Türkiye için savaşımda anısı hep var olacaktır” dedi.

Gazeteci arkadaşları Sirmen'e ilişkin duygularını şöyle dile getirdi:

Orhan Bursalı: Sirmen’in çok büyük bir yazı ustasıydı. Engin bir insandı. Türkiye’nin kuruluşuna ve sonraki gelişmelerine oldukça hâkimdi. Cumhuriyet gazetesinin belleğiydi. Hem Cumhuriyet gazetesinin içinden geçtiği süreçlerde hem de siyaseten doğru tutum aldı. Demokrasi yanlısıydı. Diktaya ve askeri rejimlere daima karşı çıktı. AKP’nin 20 yıllık icraatlarının da karşısında durdu. Türkiye yeni Ali Sirmenler yetiştirmelidir, nitekim yetiştiriyor da.

Miyase İlknur: Sirmen Cumhuriyet gazetesine diplomasi muhabiri olarak başladı. Çok iyi bir muhabirdi. Avrupa’daki tüm gelişmeleri onun köşesinden öğrenirdik. Sosyalistti. Ağacı değil ormanı görebilirdi. Nitekim 12 Mart da 12 Eylül de onu es geçmedi. İlhan Selçuk’la birlikte Türkiye’de kendine solcu diyen pek çoğunun göremediğini gördüler, uyardılar, haklı da çıktılar. Onun yazılarını okuyunca meseleye bir de onun yazdığı taraftan bakardık. Farklı bir kuşaktı, Ali Sirmen ise belki de son temsilcilerindendi. Çok yönlü bir insandı. Ali Sirmen’e dair yandığım tek şey, Türkiye’nin çok iyi bir mizah yazarını tanıma fırsatı bulamamış oluşudur. Mizahi yanı o kadar güçlüydü ki, mizahi yazılar kaleme alsaydı Türkiye’nin ikinci bir Aziz Nesin’i olacaktı belki de.

BİR KUŞAK VEDA EDİYOR

Turgay Olcayto: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi yıllarından beri arkadaşımdı. Hem iyi bir gazeteci hem de iyi bir yazardı. Gerek Türkiye’yi gerekse dünyayı çok iyi bilirdi. Cumhuriyetçiydi, Türkiye’nin bağımsızlığını savunurdu. Barış Derneği üyelerindendi. Nitekim özgürlük ve bağımsızlık uğruna bedel de ödedi. Ölümü beklenmedik değildi ancak bir kuşak olarak her geçen gün biraz daha eksiliyoruz.

∗∗∗

BUGÜN UĞURLANIYOR

İstanbul’da önceki gün 84 yaşında hayatını kaybeden duayen gazeteci yazar Ali Sirmen bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Sirmen için ilk tören yarın saat 11.30’da uzun yıllar görev aldığı Cumhuriyet gazetesinin Şişli’deki binası önünde düzenlenecek. Sirmen’in cenazesi Tören sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı Camisi’nde öğlen kılınacak namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek.