Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, DAP Yapı’ya Teşvikiye’deki inşaat için verdikleri ruhsat için, “Burası sadece kâğıt üstünde bir deprem toplanma alanı. Böyle bir projeyi uygun görmüyorum ama bana gelinceye kadar her şey tükenmiş” dedi.

Şişli Belediye Başkanı Keskin: Nişantaşı’ndaki projeyi uygun bulmuyorum

Uğur ŞAHİN

İstanbul’un kalbi Şişli, zıtlıklar fotoğrafını çok net sunan bir ilçe. Bir tarafında Nişantaşı var, diğer yanında Kuştepe. Ancak bu zıtlık kendini sadece varsıl bölgeler ile yoksul bölgelerde göstermiyor. Şişli Belediyesi’nin mali tablosunda bile çelişki görmek mümkün: Ülkenin en zengin belediyelerinden biri ancak iki milyar TL borcu bulunuyor.

Koronavirüs kadar olmasa da ilçenin bir gündemi daha var: Teşvikiye’deki deprem toplanma alanında DAP Yapı’nın inşaatı. Şişli Belediyesi’nin mega kentin en değerli bölgelerinden Nişantaşı’ndaki Marmara Üniversitesi Kampusu arazisinde DAP Yapı’nın inşa edeceği konut projesi için ruhsat vermesi nedeniyle bir süredir tartışmalar sürüyor.

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, BirGün’ün sorularını yanıtladı; hem DAP Yapı’ya verdikleri ruhsat hakkında konuştu hem de ilçenin Covid-19 karşısındakini durumunu anlattı. Başkan Keskin’e göre, Teşvikiye’deki arazi sadece kâğıt üzerinde deprem toplanma alanı... Belediye Başkanı, söz konusu arazinin altyapısı olmadığını savunuyor ve “Burası için de böyle bir projeyi uygun görmüyorum ama bana gelinceye kadar her şey tükenmiş” diyor; “Eleştiri almaktan korkmuyorum. Biri eleştirecek diye yeni ve sağlıklı modele karşı çıkmam anlamsız olur.”

Koronavirüs vakaları artışta. Şişli’nin şöyle bir özeliği var, bir tarafta varlıklı kesim, diğer tarafta ise yoksul yurttaşlar oturuyor. Salgından kimler, nasıl etkilendi Şişli’de?
Tüm İstanbul’u kasıp kavurduğu gibi Şişli’yi de kavuruyor. Şişli, nüfus yoğunluğu açısından büyük bir yer… 16 hastane var, bunlardan ikisi devletin. Bu hastaneler birçok ilçeden gelen yurttaşa hizmet veriyor. Bölgemizde Covid-19 çok yoğun yaşanıyor. Tabii en çok da yoksul bölgelerde etkin. Örneğin Gülbahar Mahallesi, Kuştepe, Yayla ve Mahmut Şevket Paşa’da… Hem gecekondu hem de diğer problemleri olan mahallelerde yurttaşlarımızın çok daha fazla etkilendiğine şahit oluyorum. Buna göre tedbir alıyoruz.

Şişli özelindeki günlük verileri paylaşır mısınız?
Bu veriler biz istemezsek elimize ulaşmıyor. 300-400 civarında günlük vaka var ve artarak devam ediyor. Vefat sayısı için bir sayı veremem.

Gelinen aşamada belediye olarak Covid-19’a karşı mücadelede ne gibi adımlar attınız?
Bizim mali koşullarımızla yapılabilecek her şeyi yaptığımızı düşünüyorum. Ülkede vaka yokken bir ekip oluşturduk. Bu ekip altyapımızı oluşturdu. Gıda, hijyen paketi gibi taleplerin hemen hemen tamamını karşıladık. Kuştepe gibi mahallelerimize daha fazla destek gitti. Hemen arkasından hijyen tedbirleri aldık. Bizim bölgemizde bulunan otobüsler, taksiler, hastaneler, duraklar, ibadethaneler; insanların toplu bulunduğu ne kadar yer varsa dezenfeksiyon yaptık. Rezidanstaki yurttaşımızın ihtiyacını da yoksul mahallelerimizdeki ihtiyacı da karşıladık.

Marmara Üniversitesi Nişantaşı Kampusu’ndaki DAP Yapı’nın inşaatını size sormak istiyorum. DAP Yapı, nisanda ‘92 konut ve 1 ticari üniteyi’ içeren projesi için sizden ruhsat aldı. Ancak imar planları değişikliği askıdayken konuyu yargıya taşıyanlardan birisi de Şişli Belediyesi’ydi. İnşaata neden ruhsat verdiniz?
Bir dava olduğu ve devam ettiği doğru. Bilirkişi de mahkeme de aleyhimize karar vermiş ama üst mahkemede devam ediyor. Bize müracaat ettiler, ‘Ruhsat vermeyeceğiz’ diyebilirdim. Onlar da iki ay bekler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ruhsat alırdı. Alırsa ne olur, bugünkü projenin yanından bile geçemezsiniz. Böyle bir projeyi uygun görmüyorum ama bana gelinceye kadar her şey tükenmiş. İzin vermeden önce de teknik ekiple konuştuk ve bunu kamu yarına nasıl çevireceğimizi düşündük. Oranın yapı stoku İstanbul’un en tehlikeli alanıdır. 1940-50’lerde yapılmış eski bir yer ve bitişik nizamdır. Bin binadan 10’u yenidir. 7 ve üzeri bir depremde o binaların çoğunun hasar alacağını düşünüyoruz. ‘Öyle bir şey yapalım ki hem değişim alanı sağlasın hem de o deprem alanını gerçekten bir deprem alanı yapalım’ dedik. Buranın suyu, elektriği tuvaleti, hiçbiri yok. Sadece kâğıt üzerinde toplanma alanı… 24 saat burada kalamazsınız. Şişli’de mezarlıklar hariç doğru dürüst bir toplanma alanımız yok. Bomonti Bira Fabrikası’nın olduğu yere izin vermedik. Geldiler, bir gecede yıktılar ve yollarına devam ediyorlar.

“Projeyi doğru bulmuyorum” dediniz. Doğru bulmadığınız yanı ne?
Altını çizerek söylüyorum; benim için en büyük keyif, burasının yeşil alan olarak kalmasıdır. 18 bin 700 metrekare yeşil alan sağlamak koşuluyla buraya izin verdik. Deyim yerindeyse ‘Bunlar bizim deprem toplanma alanımızı hiç ettiler’ deniyor. Hayır, öyle değil. Mecidiyeköy’deki Torunlar’ı biliyorsunuz. Oradan geçerken yorulup yeşil alanda oturabilir misiniz? Ben geldiğimde Torunlar için ecrimisil alınmıyordu. Ben de ecrimisil gönderdim, şu anda davalığız. Burada da aynı şey söz konusu… Deprem toplanma alanı değil, AFAD’ın kâğıt üstünde deprem alanı. İddia ediyorum 99 Depremi’nde de kimse girememiştir oraya. Girse de yarım saat kalmıştır. Çünkü ihtiyaçlarını karşılayacak bir şey yok.

Partinizden bir milletvekili, sizin ruhsat verdiğiniz projeyi Meclis gündemine taşıdı, ‘Teşvikiye’nin tek toplanma alanı neden imara açıldı’ diye sordu. Bu tezatlık için ne söylersiniz? Şişli’deki aktif yeşil alan oranı da çok az. Bunu neye bağlıyorsunuz?
İstanbul milletvekilleri yerine, bu dosyayla ilgili Mersin Milletvekili’nin soru sormasını neye sığdırıyorsunuz? İstanbul’da milletvekili yok mu? Onlar duyarsız mı? Son derece etik olmayan bir şey yapmıştır. Bir muhalefet milletvekili de olsa, benim de arkadaşımdır, açıp bana diyebilir, ‘Yanlış yapmışsın. Parlamentoya getireceğim’ der.

Teşvikiye’de Emlak Konut’a ait olan toplamda 20 bin 500 metrekarelik bir alan var. Emlak Konut GYO’nun proje alanı 14 bin metrekare. İlave peyzajı 12 bin 200 metrekareyi onlara yaptırıyoruz. İBB’nin alanı ile bizim alanı kattığımızda 18 bin 700 metrekareye tekabül ediyor. AFAD’ın toplanma alanıysa 14 bin 300 metrekare gözüküyor. Bizim proje, ‘toplanma alanı’ denilen yerden daha fazla. Ayrıca hizmete ulaşabileceği bir alan oluşturuyoruz. ‘Bize sormadın’ diyorlar. Sormama nedenim, toplantıyı yaptıktan sonra, bölgede inşaat alanında hem interaktif hem de vatandaşa mikrofon tutarak ‘nasıl olmalı?’ dedik. Burayı ihtiyaca yönelik şekillendiriyoruz. Çocuk bahçesinden kent bostanına, kütüphanesinden köpek gezdirme alanına çeşitli imkânlar sağlayacağız.

sisli-belediye-baskani-keskin-nisantasi-ndaki-projeyi-uygun-bulmuyorum-811935-1.

Ben belediye başkanı olmadan önce de Şişli’de oturuyordum. Şişli Belediye Başkanı olup da burada oturan ilk başkanım. Buranın dertlerini bilen biriyim. Yeşil alan olarak 39 ilçe içerisinde 38’inci sıradayız. 41 tane deprem toplanma alanımız var. Bunların çoğu biz gelmeden önce kâğıt üzerinden belirlenmiş. Geldiğimizde yeşil alanı olmayan ilçelerde de mezarlıkları toplanma alanı olarak belirledik. Şu anda simülasyon yaptırıyoruz. Hangi mahallede binalar yıkılacak, yollar nasıl kapanacak diye… Emin olun depremde Şişli’nin tüm yolları kapanır, ambulans ve itfaiye giremez. Binaların yeniden yapılmasını sağlamak lazım ama rant artışıyla değil.

Teşvikiye sakinlerinin change.org’da topladığı imza sayısı 18 bini geçti. Mahallede toplanılan ıslak imza sayısının da on bine yaklaştığı belirtiliyor…
Söz konusu değil. Teşvikiye’nin o kadar nüfusu yok. Toplamışlarsa da ilgili yerlere versinler. Biz de anket yaptık, orada yaşayan yurttaşlara sorduk. Onların önerilerine baktık. Daha sonra firmaya döndük, dedik ki: ‘Projeyi bizim önerdiğimiz malzemeyle, bizim önerdiğimiz firmaya yapacaksınız. Protokol imzalayacaksınız.’ Aksi takdirde izin vermezdik. Daha yeni aktivistlerden biri geldi, sohbet ettik. Kendisine de söyledim. Ben rahatsız olmuyorum; birey olarak, haklarımızı koruyarak işler yapalım, birbirimizi anlayalım. Bu işi yürüten arkadaşlarımızın bir bölümü, mahallenin demografik yapısının değişmesini istemeyen, lüzumsuz inşaata karşı komşularımdır. Ama bir bölüm insan var, kesinlikle iyi niyetli değil. Onların da yolları açık olsun.

DAP Yapı’nın sahibi iktidara oldukça yakın biri. Ruhsat verirken eleştirilirim diye düşünmediniz mi?
Eleştiri almaktan korkmuyorum. DAP Yapı’yı da tanımam. Bu müracaatı yaptıktan sonra bizim önerilerimiz üzerine görüştüm. Biri eleştirecek diye yeni ve sağlıklı modele karşı çıkmam anlamsız olur. Bölgemde yapılan tüm işlerde kamusal çıkarı düşünürüm. Solcu biriyim, bir taraftan da bu insanlara borcum var. Buraya eser bırakarak; doğmamış çocukların, gençlerin, yaşlıların özgürce gezeceği alanlar oluşturmak zorundayım.

***

En az beş mahallede yerinde dönüşüm şart

Göreve geldiğinizden bu yana Şişli’nin en acil sorunları nelerdi? “İlk önce tamamlamam gereken” dediğiniz hususlar neler?
25 mahallede binlerce kişiye sorduk, “Sizin önceliğiniz nedir?” dedik. Birinci istek otopark. Otopark alanlarındaki imar durumundan dolayı henüz istediklerimizi gerçekleştiremedik. İkincisi sağlıksız yapıların olduğu mahallelerin yoğun olduğu bir ilçe olan Şişli’de, en az beş mahallemizde yerinde dönüşümü sağlamamız lazım. Mutlaka yapacağım; Kuştepe, İzzetpaşa, Mahmut Şevket Paşa, Yayla ve Paşa… Bu beş mahalle acildir. En acili ise Mahmut Şevket Paşa... Bu mahallemizde bir ofis oluşturduk, talepleri alıyoruz. Talep doğrultusunda mahallenin bütününe hitap eden bir proje yapacağız. Komşularımızı mağdur etmeyen bir modelle, ada bazında örnek yapılaşmaya gideceğiz. Bir diğer sorun ise çok katlı binalar… Rüzgârımızı ve güneşimizi kesiyor. Giderek yaşlanan bir nüfusa sahibiz. Hayallerimden biri de yaşlanan nüfus için emekli evleri yapmak istiyoruz. Şişli merkez ilçe olmasına rağmen maalesef planları yok. İBB ile ciddi çalışma yapıyoruz, sonuçlandıracağımızı düşünüyoruz. O zaman bu arzu ettiğim otopark, yeşil alan ve deprem toplanma alanlarına göre bir proje başlatarak, hayata geçirmek istiyorum.

***

Ekonomik sıkıntının nedeni geçmişteki hatalı uygulamalar

Röportajın başında “Mali koşullarımız” gibi bir ifade kullandınız. Şişli Belediyesi, en varlıklı belediye olarak biliniyor ancak aynı zamanda da 2 milyara yakın bir borç söz konusu. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Şişli Belediyesi İstanbul’un değil, Türkiye’nin en zengin belediyesi olması gerekir. Ancak biz bir borç yığınıyla karşılaştık. Bunun iki nedeni var: Birincisi, piyasa değeri yaklaşık 500 milyon dolar olan 9 taşınmazımız var. Bunlar Sarıgül döneminde kendi kurduğu bir vakfa bir lira değerle 29 yıllığına verilmiş. Dolayısıyla bizim kamuya ve özel sektöre olan borcumuz iki milyon dolarlık bir borç... Geldiğimde 3-4 ay maaşlar da ödenmemişti. Önce çalışanlarımızın maaşlarını ödedik. Sonra piyasaya olan borçlarımızı yapılandırdık ve ödemeye başladık. Kamu tarafından var olan borçlarımız hâlâ duruyor, ödeyemiyoruz. Pandemi de üstüne geldi. 50 milyon gibi tahsilatımızda eksiklik olacak. Ciddi bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıyayız. Bunun nedenini geçmişten gelen yanlış uygulamalar…