Taşeron çalışma, emekçileri mağdur ediyor. Bunun son örneği Galata adlı taşeron bir firmanın ASM çalışanlarının primlerini yatırmaması ile gündeme geldi. Bu durum SGK’nin Sağlık Müdürlüğü’ne yazdığı yazı ile ortaya çıktı. Yazıda, SGK’nin alacağının 23 milyon lira olduğu ve bu firmayı aile hekimlerine sorduğu görüldü.

Sistemin iflasının göstergesi
Sağlık meslek örgütleri, sık sık taşeron çalışma sistemine karşı eylemler yapıyor. (Fotoğraf: TTB)

Sibel BAHÇETEPE

İstanbul başta olmak üzere birçok ilde Aile Sağlığı Merkezleri'ndeki (ASM) sağlık işçilerinin çalıştırıldığı taşeron firmanın SGK primlerini yatırmadığı ortaya çıktı. SGK ise İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne yazı yazarak, ilgili taşeron firmanın ve firma sahibinin herhangi bir gayrimenkule, banka hesabına sahip olup olmadığı gibi bilgileri aile hekimlerine sordu. Bu konuda bilgi isteyen SGK'nin alacağının 23 milyon TL'yi aştığı belirtildi. Sağlık örgütleri ise sağlıkta taşeron çalışmanın artığına dikkat çekerek "Sağlıkta taşeron olmaz, insan ihale ile çalıştırılmaz” dedi.

ASM'lerin ve buralarda çalışan sağlık emekçilerinin sorunlarına her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Bunun son örneği Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı'nın İl Sağlık Müdürlüğü'ne 16 Eylül'de gönderdiği yazı ile ortaya çıktı. Yazıda, Galata ASM Ankara Eğitim Özel Sağlık Danışmanlık İnş. Limited Şirketi'nin prim, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve damga vergisi olmak üzere 2016/06 ile 2022/05 arası dönemlere ait kuruma 23 milyon 43 bin 475 TL borcunun bulunduğu belirtildi. Taşeron şirket ve şirket sahibi müdürü adına herhangi bir gayrimenkul olmadığı ve e-mevduat hacizlerinden de herhangi bir sonuç alınamadığı vurgulanan yazıda, şirket sahibi kişinin Galata ASM Eğitim Özel Sağlık Temizlik Danışmanlık adı altında firma sahibi olduğu ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün aile sağlığı merkezleri ile iş yaptığının tespit edildiği kaydedildi. Yazıda, şirket sahibi adına bulunan her türlü hak ve hesaplara haciz konulması gerektiği belirtilerek, özetle "Diğer taraftan söz konusu şirketin merkezimizce yapılmakta olan araştırma ve haciz işlemlerinde kullanılmak üzere il müdürlüğünüzün kayıtlarında bulunan 2014-2022 yıllarına ait Özel Sağlık Hizmeti vermiş olduğu, Kamu Kurumları Özel İşyeri ve Aile Sağlığı Merkezlerinin listesi ile açık adreslerinin ivedilikle tarafımıza gönderilmesi" denildi.

TÜM ÇALIŞANLARA KADRO

DİSK'e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) Genel Sekreteri Erdoğan Demir, söz konusu olayın taşeron çalışma sisteminin iflasının göstergesi olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüklerinin birinci dereceden sorumlu olduğunu belirten Demir "Galata isimli taşeron firma, çalışan tıbbi sekreter, temizlik görevlisi, ebe gibi personelin SGK prim, işsizli primi gibi ödemeleri yerine getirmediği görülüyor. SGK ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’ndeki yazışmalardan dolayı şuan ciddi anlamda bir problemin olduğu ortada" dedi. "Sağlıkta taşeron olmaz, insan ihale ile çalıştırılmaz" diyen Demir, özetle şunları söyledi:

"Taşeron şirketler tarafından herhangi bir yere bir tabela asılıyor, çoğu zaman o tabela bile yok. Ne gayrimenkulü, ne malvarlığı ne alacaklara karşılık bir teminatı olmadan hizmet satın alma yöntemi ile ASM’lerde hizmet sunmuşlar. Bu aslında sistemin iflasının göstergesidir. Taşeron sistemde çalışan ASM çalışanlarının özlük haklarının aslında ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu da gösteriyor. Bu sistem ortadan kaldırılmalı. ASM'lerdeki taşeron sağlık çalışanlarının kadroya alınması, özlük haklarının düzeltilmesi, insan onuruna yaraşır bir ücret almalarını sağlamak yerine üzerine kayıtlı varlığı olmayan firmalara yapılan bu sermaye aktarımı kabul edilemez."

TAŞERONLAŞMA YAYGIN

KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’ndan (SES) Dr. Ahmet Özdemir ise koruyucu sağlık hizmetlerinin verildiği birinci basamak yani aile hekimliği sisteminden devletin hızla uzaklaştığını ve sistemin taşeron şirketlere verildiğini söyledi. Özdemir, ülkede taşeron sistemin yaygınlaştığını belirterek "Birinci basamağın yani koruyucu hekimlik olan aile hekimliğinin işlevsiz hale getirilmesiyle ile karşı karşıyayız. Bu tarz sıkıntılar birinci basamağın bu hale getirilmesinin sonucu olarak ne yazık ki önümüze çıkıyor. Bu tarz hizmet alımı sağlıkta olmaz. Hele ki birinci basamak koruyucu sağlığın en yüksek olması gereken sistemde taşeron olmaz. Bu şekilde çok fazla şirket var ve benzer ufak örnekler pek çok yerde yaşanıyor" dedi.