Öğretmenler, verilen söze rağmen açıklanmayan atama tarihini bekliyor. Eğitimciler sistemsizlikten atamaların yapılmadığını, ortaya çıkan açık ile ataması yapılmayan öğretmen sayısında uçurum olduğunu kaydediyor.

Sistemsizlik atamayı tıkadı
Öğretmenler atama talebiyle Ankara’da eylem yaptı.

Kayhan AYHAN

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bir ay önce yaptığı açıklamada, 2023 KPSS puanıyla, bütçe görüşmelerinden sonra öğretmen atama sayısının ve takviminin açıklanacağını söyledi. Fakat aradan bir aydan fazla süre geçmesine rağmen herhangi bir açıklama yapılmadı. Öğretmenlerin atama eylemleri sürerken Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, ortada büyük bir plansızlığını olduğunu kaydetti.

Özbay, BirGün'e yaptığı açıklamada, "Devletin sosyal devlet olup olmadığının en önemli göstergesi planlamadır, sosyal hakların kamu tarafından sağlanıp sağlanmamasıdır. Devletin ve idarenin görevi bu planlamayı yapmaktır. Kamu hizmetini etkin verimli ve amacına uygun bir şekilde yürütmekle sorumlu olan idaredir! Siyasi iktidar ve MEB geçmişten günümüze gelen plansızlığının mağduriyetini eğitim çalışanlarının üzerine yüklemekte, ülkenin bugünü ve geleceğini gençlerimizin sırtına yüklemeye devam ediyor" dedi.

"Eğitimle, istihdam ilişkisi kopmuş durumda" diyen Özbay, "Ülke hukuk devleti olmaktan uzaklaşmış şahsım devletine dönüşmüş duruda. Şahsım yönetim anlayışıyla, zaman içinde değişen konjonktüre göre birbirine zıt kararlar alınabiliyor.  Ülkedeki her şey siyasi konjektüre, iktidarın seçimlere yönelik oy devşirme ilişkisine göre yapılmakta. Ne planlama var ne de ülke insanına yönelik halkçı bir politika var. Eğitim kamusallıktan uzaklaşmış durumda. 200 bine yakın özelde çalışan öğretmen, her yıl 100 bine yakın ücretli öğretmen alımı ve kalabalık sınıfları düşündüğümüzde bugün kamusal ve parasız eğitim hakkı için en az 300 bin öğretmen ihtiyacı var. Ancak atama bekleyen yakın zamanda 1 milyona ulaşabileceğini gördüğümüz öğretmen arkadaşlarımızı düşününce ihtiyacın çok daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Ancak güvenceli istihdam anayasal bir hak olmasına rağmen atama eksiklikleri, ücretli ve sözleşmeli öğretmen ayıbıyla kapatılmaya çalışılıyor. Emek sömürüsü derinleşiyor” ifadelerini kullandı.