Siyasi komplo, sosyalistlerin birlik ruhuyla boşa çıkartıldı
Sosyalist siyasetçilerin de yargılandığı "Devrimci Karargâh" davasının ikinci gününde yaklaşık 15 saat süren yargılama sonucunda aralarında SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ve TÖP Sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu'nun da bulunduğu 8 sosyalist siyasetçi tahliye edilmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.
ÖMER ÇELİK
Sosyalist siyasetçilerin de yargılandığı "Devrimci Karargâh" davasının ikinci gününde yaklaşık 15 saat süren yargılama sonucunda aralarında SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ve TÖP Sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu'nun da bulunduğu 8 sosyalist siyasetçi tahliye edilmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi. Sıra Kimde İnsiyatifi tarafından İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısına serbest bırakılan sosyalist siyasetçiler SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, TÖP Sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu, SDP Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, SDP MYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu'nun yanı sıra BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun ve çok sayıda kişi katıldı.
Salona asılan "Sosyalistler susmadı susmayacak, komplolar boşa çıkartılacak" yazılı pankartın önünde gerçekleştirilen basın toplantısında ilk olarak 11 aydır tutukluluk halinin ardından serbest bırakılan TÖP sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu konuştu. Kendilerine yönelik gerçekleşen ve 11 aydır tutukluluk hallerine sebep olan operasyonun bir “komplo” olduğunu belirten Kayserilioğlu, bu komplonun ise, gerek dün görülen duruşmada sosyalist siyasetçilerin yaptıkları savunmalarla, gerekse de Sıra Kimde İnsiyasiti'nin yürüttüğü eylemler ile boşa çıkartıldığını söyledi. Kendilerine yönelik gerçekleşen operasyonun “egemen sistemin toplumsal muhalefeti sindirmek amacıyla ortaya konulmuş yeni bir tarz” olduğunu kaydeden Kayserilioğlu, "SDP ve TÖP şahsında sosyalist siyasete karşı bir kirletme operasyonu yapılmaya çalışılmıştır. Bizim hedef seçilmemizdeki temel sebeplerden birisi, Kürt halk hareketine olan yaklaşımımızdır" dedi.
'DAVA BİTENE KADAR ÖZGÜR DEĞİLİZ'
Kayserilioğlu'nun ardından ise SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan söz aldı. Kendilerine dönük operasyonun başlamasından bu yana birçok sosyalist kesimin ortak mücadele yürüttüğünü belirten Turan, bundan sonraki süreç içinde bu dayanışmanın tarihsel olarak anlamlı olduğunu söyledi. Yargılandıkları davada esas hedefin daha önce başlatılan "Çatı Partisi girişimi” olduğunu kaydeden Turan girişimin henüz bir örgüt oluşumu aşamasına dahi gelmeden devletin saldırısı ile karşılaştığını söyledi. Turan, "Devleti çok kızdırmış olacağız ki bu komplo yapıldı. Demek ki doğru yoldayız" dedi. Çatı partisinin kristalize olmuş fikriyatının ise, Kürt ve Türk halklarının birlikteliği olduğunu vurgulayan Turan "Devlet cenahının da en çok korktuğu şey buydu. Bu sebeple Kürt toplumsal muhalefeti ve siyasetçileri KCK ile rehin alınırken, sosyalistler ise Devrimci Karargâh davası ile rehin alınmaya çalışıldı" diye konuştu. Devrimci Karargâh davasında hukuk adına tezgâhlanmış bu sirk gösterisinin yenilgiye uğratılmasından memnun olduklarını da dile getiren Turan, yaşadıkları tek burukluğun ise, hem Devrimci Karargâh davasında tutukluluk halleri devam eden sosyalist siyasetçiler, hem de KCK davasında tutukluluk halleri devam eden Kürt siyasetçiler olduğunu söyledi.
Turan, buna ek olarak KCK davasında tutuklu bulunan Kürt siyasetçiler serbest bırakılıncaya kadar kendilerini özgür olmuş azletmedikleri de sözlerine ekledi.
'ÇATI ÇALIŞMALARI HIZLANACAK'
Turan'ın ardından konuşan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise, birlik ve çatı partisi çalışmalarına hız vererek devam etmeleri gerektiğini ve mücadelelerini büyüteceklerini söyledi. BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de, sosyalist siyasetçilerin çatı partisi çalışmalarına kaldıkları yerden devam edecekleri için tahliyenin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek ise bundan sonraki görevlerinin hala Devrimci Karargâh duruşmasında tutuklu bulunan siyasetçilerin serbest bırakılması için mücadele etmek olduğunu söyledi.
Basın toplantısı EHP Genel Başkanı Sibel Uzun ve Devrimci Karargah davasını izlemek için İşveç'ten gelen İsveç Sol Parlemento Milletvekili Amine Kakalev ve İsveç Sol Parti Dış İlişkiler Sorumlusu Ann Mergreth'in yaptıkları konuşmaların ardından son buldu.
Sosyalist siyasetçilerin de yargılandığı "Devrimci Karargâh" davasının ikinci gününde yaklaşık 15 saat süren yargılama sonucunda aralarında SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ve TÖP Sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu'nun da bulunduğu 8 sosyalist siyasetçi tahliye edilmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi. Sıra Kimde İnsiyatifi tarafından İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısına serbest bırakılan sosyalist siyasetçiler SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan, TÖP Sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu, SDP Genel Başkan Yardımcısı Günay Kubilay, SDP MYK üyesi Ulaş Bayraktaroğlu'nun yanı sıra BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek, EHP Genel Başkanı Sibel Uzun ve çok sayıda kişi katıldı.
Salona asılan "Sosyalistler susmadı susmayacak, komplolar boşa çıkartılacak" yazılı pankartın önünde gerçekleştirilen basın toplantısında ilk olarak 11 aydır tutukluluk halinin ardından serbest bırakılan TÖP sözcüsü Oğuzhan Kayserilioğlu konuştu. Kendilerine yönelik gerçekleşen ve 11 aydır tutukluluk hallerine sebep olan operasyonun bir “komplo” olduğunu belirten Kayserilioğlu, bu komplonun ise, gerek dün görülen duruşmada sosyalist siyasetçilerin yaptıkları savunmalarla, gerekse de Sıra Kimde İnsiyasiti'nin yürüttüğü eylemler ile boşa çıkartıldığını söyledi. Kendilerine yönelik gerçekleşen operasyonun “egemen sistemin toplumsal muhalefeti sindirmek amacıyla ortaya konulmuş yeni bir tarz” olduğunu kaydeden Kayserilioğlu, "SDP ve TÖP şahsında sosyalist siyasete karşı bir kirletme operasyonu yapılmaya çalışılmıştır. Bizim hedef seçilmemizdeki temel sebeplerden birisi, Kürt halk hareketine olan yaklaşımımızdır" dedi.
'DAVA BİTENE KADAR ÖZGÜR DEĞİLİZ'
Kayserilioğlu'nun ardından ise SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan söz aldı. Kendilerine dönük operasyonun başlamasından bu yana birçok sosyalist kesimin ortak mücadele yürüttüğünü belirten Turan, bundan sonraki süreç içinde bu dayanışmanın tarihsel olarak anlamlı olduğunu söyledi. Yargılandıkları davada esas hedefin daha önce başlatılan "Çatı Partisi girişimi” olduğunu kaydeden Turan girişimin henüz bir örgüt oluşumu aşamasına dahi gelmeden devletin saldırısı ile karşılaştığını söyledi. Turan, "Devleti çok kızdırmış olacağız ki bu komplo yapıldı. Demek ki doğru yoldayız" dedi. Çatı partisinin kristalize olmuş fikriyatının ise, Kürt ve Türk halklarının birlikteliği olduğunu vurgulayan Turan "Devlet cenahının da en çok korktuğu şey buydu. Bu sebeple Kürt toplumsal muhalefeti ve siyasetçileri KCK ile rehin alınırken, sosyalistler ise Devrimci Karargâh davası ile rehin alınmaya çalışıldı" diye konuştu. Devrimci Karargâh davasında hukuk adına tezgâhlanmış bu sirk gösterisinin yenilgiye uğratılmasından memnun olduklarını da dile getiren Turan, yaşadıkları tek burukluğun ise, hem Devrimci Karargâh davasında tutukluluk halleri devam eden sosyalist siyasetçiler, hem de KCK davasında tutukluluk halleri devam eden Kürt siyasetçiler olduğunu söyledi.
Turan, buna ek olarak KCK davasında tutuklu bulunan Kürt siyasetçiler serbest bırakılıncaya kadar kendilerini özgür olmuş azletmedikleri de sözlerine ekledi.
'ÇATI ÇALIŞMALARI HIZLANACAK'
Turan'ın ardından konuşan BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak ise, birlik ve çatı partisi çalışmalarına hız vererek devam etmeleri gerektiğini ve mücadelelerini büyüteceklerini söyledi. BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de, sosyalist siyasetçilerin çatı partisi çalışmalarına kaldıkları yerden devam edecekleri için tahliyenin kendilerini mutlu ettiğini söyledi. EMEP Genel Başkan Yardımcısı Ender İmrek ise bundan sonraki görevlerinin hala Devrimci Karargâh duruşmasında tutuklu bulunan siyasetçilerin serbest bırakılması için mücadele etmek olduğunu söyledi.
Basın toplantısı EHP Genel Başkanı Sibel Uzun ve Devrimci Karargah davasını izlemek için İşveç'ten gelen İsveç Sol Parlemento Milletvekili Amine Kakalev ve İsveç Sol Parti Dış İlişkiler Sorumlusu Ann Mergreth'in yaptıkları konuşmaların ardından son buldu.