Tarımsal girdi enflasyonu 51 aydır soluksuz yükseliyor. Tarladaki maliyet artışı gıda fiyatlarına zam olarak yansıyor. Çarşı pazarda fiyatlar el yakıyor. Patatesin tanesi 5 TL’den satılıyor, halkın sofrası giderek küçülüyor.

Sofra kurmak artık çok daha pahalı
Fotoğraf: ANKA

HABER MERKEZİ 

Türkiye, OECD ülkeleri arasında yüzde 72,2’lik gıda enflasyonu ile zirvedeki yerini koruyor. Türkiye’yi zirveye taşıyan en temel sebeplerden biri olan tarımsal girdi enflasyonu ise 51 aydır aralıksız yükseliyor.

Tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) aralık ayında aylık bazda yüzde 2,62 artarken, yıllık bazda yüzde 41,43 yükseldi.

On iki aylık ortalamalara göre yüzde 43,69 artış gerçekleşti.   

Ana gruplarda bir önceki aya göre, tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 2,82, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 1,47 artış gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde yüzde 37,64, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde yüzde 68,87 artış gerçekleşti. Aylık artışın yüksek olduğu alt gruplar sırasıyla, yüzde 6,37 ile diğer mal ve hizmetler ve yüzde 5,21 ile hayvan yemi oldu.

Yıllık artışın yüksek olduğu alt gruplar ise sırasıyla, yüzde 151,60 ile veteriner harcamaları ve yüzde 89,31 ile diğer mal ve hizmetler oldu.  

*** 

FİYATLAR SÜREKLİ DEĞİŞİYOR, YETİŞEMİYORUZ 

İktidarın ekonomi politikalarıyla ortaya çıkan yüksek enflasyon yurttaşın sofrasını vurdu. Üretici fiyatlarındaki artış nedeniyle son 10 yılda et fiyatlarında artış yüzde 212'yi bulurken, sebze fiyatları yüzde 274 arttı. Enflasyon ve düşen alım gücünün etkileri en çok semt pazarlarında hissediliyor. 

İstanbul’un Kağıthane ilçesinde kurulan semt pazarına alışverişe gelen yurttaşlar ve pazar esnafı  sürekli artan fiyatlardan dert yandı. Patates satan tezgahtar, satışların düştüğünü ve kâr etmediğinden dert yanıyor.

Esnaf, “Soğan halde de 13-14 lira, burada 15 lira. 4-5 kişi çıkıyor öyle, taneyle satıyoruz. Kilosu kaç para bunun? Diyelim 25 lira. Tartıyla kaç para geliyor bir patates? Vurduğu zaman bir patates 5 lira. Bir kilo 20-25-30 lira. Böyle bir şey yoktu eskiden, 4-5 kilo patates alınırdı” dedi. 

MEYVE ALAMADIK 

Alışverişe gelen bir emekli de “Hiç memnun değiliz. Çok pahalı. Geçen hafta 20 liraya aldığım bu hafta 35 olmuş. Daha yeni geldim ama fiyatlara bakıyorum. Çok pahalı. Eksik birçok her şey var ama çok pahalı, alamıyoruz. Emekliyim ama yorumsuzum” dedi. 

Bütçe olarak pazara 300 lira ayırdığını belirten bir yurttaş ise “Çok bir şey alamayacağım zaten. Kiracıyım. O kadar zor yani. Her şeyden kısıtlıyorsun. Gezme tozma yok. Önceden tek kişi çalışıyordu, 10 kişiye bakıyordu; şimdi 10 kişi çalışıyor, bir kişiye bakamıyor. Değişiyor sürekli fiyatlar, hiç aynı değil. Yetişemiyoruz yani, mümkün değil” diye konuştu. 

İki çocuğuyla birlikte gelen bir baba, “Çok pahalı. Yemeklik kalmaya geldik ama alamadık, bak. Her şey 70-80 liradan başlıyor. Hesapta uygun hiçbir şey yok. Uygun yok ki. Her şey pahalı. Meyve alamadım. Nasıl yapacağız? Sadece sebze aldık. Her şeyi de 15-20 liralık aldık. Başka yok. 4 tane aldım işte. Çalışıyoruz asgari ücretle. Ev kira. Geçinemiyoruz. Ek iş yapıyoruz” dedi. 

Başka bir yurttaş da “Yapacak bir şey yok. İdare ediyoruz. Benim eşim var, bir de bekar oğlum var. Evlenemiyor işte bu hayatın zorluğundan. Evlen diyoruz da diyor ki, ev kirası mı vereceğim, evlenip çoluk çocuğa mı bakacağım diyor. Onun için de evlenmiyor işte. Eşim ek işte çalışıyor” dedi.