Kazakistan’da hükümeti deviren zam protestoları sürerken, Tokayev yönetiminin çağrısı üzerine ülkeye yabancı askerler gitti. Almatı kentinde güvenlik güçleri onlarca eylemciyi öldürdü. Ülkedeki sosyalistler ise dayanışma çağrısı yaptı: Sol partilerin desteği gerekli .

Sokağı terk etmiyorlar

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Yeni yılı büyük zamlarla karşılayan Kazakistan halkı LPG fiyatlarının iki katına çıkması üzerine başlattığı ve hükümetin istifasına rağmen sürdürdüğü eylemleriyle ülkede yeni bir dönem açtı.

Ülkenin batısında başta petrol olmak üzere doğal kaynakları ele geçiren uluslararası şirketlere ucuz emekle çalışan işçilerin iş bırakma protestolarıyla, grevlerle elde ettiği mücadele deneyimi yaşanan ayaklanmada etkisini gösterse de eylemlerin seyrine ilişkin belirsizlik hakim. 30 yıllık Nursultan Nazarbayev yönetiminde ağır baskılarla karşılaşan ve yıllar içerisinde yasal siyaset yapmaları yasaklanan ülke sosyalistleri, bunun bir halk ayaklanması olduğunu ancak yönünün tayin edilemeyeceğini vurguluyor.

Ülkede siyasi yasaklılar arasında olan Kazakistan Sosyalist Hareketi, uzun yıllardır mevcut düzene ve adaletsizliğe öfke biriktiren işçi sınıfının da bugün sokakta olduğunu belirterek, eylemcilerin petrol/doğalgaz, metalürji ve maden sektöründe çalışan işçilerle, işsiz gençlerden oluştuğunu belirtti. Yapılan açıklamada, ülkenin batısındaki Zhanaozen, Mangistau, Atyrau gibi kentlerdeki petrol havzalarında düzenlenen grevlerin ardından aralık ayında 40 bin işçinin işten çıkarıldığı hatırlatılarak "Petrol işçilerinin yaktığı kıvılcımın ülke geneline yayıldığı" vurgulandı.

POLİTİK BİR PROGRAM YOK

Aynı zamanda maden işçilerinin maaşların yükseltilmesi, emeklilik yaşının düşürülmesi, sendika ve grev haklarının tanınması gibi taleplerle de grev deneyimi olduğu belirtilen açıklamada, grevlerin yapıldığı fabrikaların Nazarbayev ailesiyle Batılı ortaklarına ait olduğu, işçilerin taleplerinin ise tamamen sosyo-ekonomik nedenlerle olduğu ifade edildi. Ülkede 2011-2017 yılları arasında sendikaların lağvedildiği, liderlerinin hedef alındığını belirten Sosyalist Hareket, bugün ayaklanmaya yön verenin "inisiyatif alan gruplar" olduğunu ifade etti. Açıklamada, ayaklanmanın ideolojik/politik bir programı olmadığı, 20-30 yaş yaşlarında genç bir kuşağın eylemlerde öne çıktığı belirtilirken hareketi yönlendirebilecek birikimli bir sol öznenin olmamasının "ayaklanmanın zayıf karnını oluşturduğu" görüşü paylaşıldı.

Eylemlerin ağır bir şiddetle bastırılma tehlikesine dikkat çekilen açıklamada, “Mücadeleyi koordine edecek komiteler ve konseyler oluşturmak için alanlarda girişimler sürüyor. Başlangıçta askerler protestocuları dağıtmayı reddettiyse de işgal edilen havaalanı ve mahallelere özel kuvvetler girmeye başladı. Tüm protesto ve grevlerin şiddetle bastırılması tehlikesi var. Bu durumda ülkeyi genel grevle tamamen felç etmek gerekli" denildi.

Açıklamada, uluslararası işçi ve komünist hareketlere de çağrı yapılarak "Asker ve polis terörüne karşı örgütlü direnişi sağlamak için toprak ve üretim bazında birleşik eylem komitelerinin oluşturulması acildir. Bu bağlamda, dünyada geniş çaplı bir kampanya düzenlemek için tüm uluslararası işçi ve komünist hareketin, sol partilerin desteği gereklidir" ifadeleri yer aldı.

YASAKLAR SONA ERMELİ

Kazakistan'daki halk ayaklanmasına uluslararası sosyalist partilerden destek geldi. Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ülkedeki işçi ve halk protestolarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade eden bir açıklama yayımladı. "Polise ve baskıya meydan okuyarak, yaşam standartlarının iyileştirilmesi talebiyle sokaklara dökülen, ülkenin enerji zenginliğinin tekeller tarafından yağmalanmasına karşı olduklarını ifade eden binlerce işçiyle dayanışmamızı ifade ediyoruz" denilen açıklamada, acilen hayata geçirilmesi talebiye bazı talepler yer aldı. Talepler, "Ülkede son yıllarda işçi sendikalarını yasadışı ilan eden tüm sendika veişçi karşıtı yasaların yürürlükten kaldırılması, faaliyetleri ülke yasaklanan Kazakistan Sosyalist Hareketi ve Kazakistan Komünist Partisi'nin yasallaştırılması" şeklinde aktarıldı. 2011'de maaşları ödenmeyen petrol işçilerinin Mangistav'daki Aktav ve Jañaözen kentlerinde günlerce süren ve 10 işçinin katledilmesiyle sonuçlanan grevinin ardından Kazakistan Komünist Partisi'nin faaliyetleri yasaklanmıştı.

BATI'DAN ÇAĞRI

Öte yandan ABD ve Avrupa Birliği’nden (AB) Kazakistan’daki eylemcilere "sükunet" çağrısı geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, "Kazakistan halkının anayasal kurumlara, insan haklarına, basın özgürlüğüne saygı duymasını ve bunları savunmasını istiyoruz. Ayrıca tüm taraflara olağanüstü hale barışçıl bir çözüm bulmaları çağrısında bulunuyoruz" dedi. AB’nin yürütme organı Avrupa Komisyonu’ndan yapılan açıklamada ise "Şiddet durdurulmalı. Ayrıca tüm taraflara itidal ve durumun barışçıl bir şekilde çözülmesi çağrısında bulunuyoruz. AB ülkede diyaloğu desteklemeye hazır ve istekli" ifadeleri yer aldı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de taraflara diyalog çağrısı yaptı. Çin ise Kazakistan’daki eylemleri yakından takip ettiklerini belirten bir açıklama yaptı. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, "Kazakistan’daki durumun mümkün olan en kısa sürede istikrara kavuşmasını ve sosyal düzenin normale dönmesini umuyoruz" dedi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı da "Temennimiz, kardeş Kazak halkının barışı ve huzurudur. Kazakistan halkının sağduyusuna güveniyor ve olayların en kısa sürede yatışmasını temenni ediyoruz" açıklaması yaptı.

***

Beş ülkenin askerleri Kazakistan’da

Rusya’nın liderliğindeki Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in talebi üzerine ülkeye barış gücü gönderme kararı aldı. KGAÖ’nün başkanlığını yürüten Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, barış gücünün ülkedeki durumu istikrara kavuşturmak için sınırlı bir süre için konuşlandırılacağını belirtti. Sputnik’in haberine göre, barış gücünün öncü birimleri dün Kazakistan’da çalışmaya başladı. Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) yetkilileri ise barış gücünün Kazakistan’daki ana görevinin devlet ve ordu tesislerini korumak olduğunu söyledi. Barış gücü içerisinde Rusya, Belarus, Ermenistan, Tacikistan ve Kırgızistan askerleri yer alıyor. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise Kazakistan’daki "terörle mücadele" operasyonunu desteklemek ve olası hamleler konusunda Kazakistan ve diğer müttefikleriyle istişare edileceği belirtildi. Açıklamanın devamında, "Dost bir ülkede yaşanan son olayları, eğitimli ve örgütlü silahlı oluşumları kullanarak devletin güvenlik ve bütünlüğünü baltalamaya yönelik bir girişim olarak görüyoruz" ifadeleri yer aldı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, "terörist" çetelerin ülke genelindeki stratejik tesisleri ele geçirdiğini iddia ederek müttefiklerinden askeri destek istediğini açıklamıştı.

***

Almatı’da onlarca eylemci öldürüldü

Eylemlere karşı olağanüstü hal ilan eden Tokayev yönetimi protestoların en yoğun olduğu Almatı kentini kana buladı. Polis sözcüsü Saltanat Azirbek dün sabah Rus haber ajanslarına yaptığı açıklamada, "Aşırı güçler idari binalara, Almatı Emniyet Müdürlüğü’nün yanı sıra bazı polis karakollarına saldırmaya çalıştı. Düzinelerce saldırgan etkisi hale getirildi" diyerek onlarca eylemcinin öldürüldüğünü duyurdu. Sağlık Bakan Yardımcısı Azhar Guiniyat, dün yaptığı açıklamada, Kazakistan’ın farklı bölgelerindeki eylemlerde binden fazla kişinin yaralandığını, yaklaşık 400’ünün hastanede tedavi gördüğünü, 62 kişinin ise yoğun bakımda olduğunu söyledi.Kazak devlet televizyonu Khaber 24 ise protestolar sırasında 13 emniyet görevlisinin de hayatını kaybettiğini, 350’den fazlasının ise yaralandığını aktardı. Kazakistan’ın ekonomi merkezi olan Almatı’da çarşamba günü binlerce kişi belediye binası ile diğer hükümet binalarını basmış, yönetime ait bir birçok binadan alevler yükseldiği görülmüştü. Cumhurbaşkanı Tokayev, çarşamba günü de Almatı’yla birlikte Mangistav eyaletinde ve başkent Nur Sultan’da iki haftalık olağanüstü hâl ilan etmiş, gece sokağa çıkma ve protesto yasağı uygulanacağını duyurmuştu.

***

Eylemlerde öne çıkan talepler:

► Halka yönelik düşmanca tutum derhal son bulsun, birlikler şehirlerden çekilsin.

► Cumhurbaşkanı Tokayev dahil tüm Nazarbayev yetkilileri derhal istifa etsin.

► Siyasi baskılar son bulsun, tüm siyasi tutuklular serbest bırakılsın.

► Sendika, siyasi parti kurma, grev ve toplantı yapma hakkı sağlansın.

► Yasaklı Kazakistan Komünist Partisi ve Kazakistan Sosyalist Hareketi’nin faaliyetleri yasallaştırılsın.

► 1993 Anayasası restore edilsin.