SOL Buluşmalar devam ediyor: ‘Tek adam’ rejimini birlikte yeneceğiz
İstanbul, Ankara ve Bolu’da gerçekleşen SOL Buluşmalarda laiklik, adalet, demokrasi ve bağımsızlığın önemine dikkat çekilirken “20 yıllık AKP karanlığını yeneceğiz” mesajı verildi. Önümüzdeki seçimlerin daha çok bir referandum havasında geçeceğine vurgu yapılan konuşmalarda birlikte mücadele ve ülkeyi ‘tek adam’ rejiminden kurtarma çağrısı yapıldı.
HABER MERKEZİ
SOL Buluşmalar ülkenin dört bir yanında devam ediyor. ‘Tek adam’ rejimine karşı direnme, devrimci, demokratik Cumhuriyet için birleşme çağrıları yapılan SOL Buluşmalar, dün beş farklı noktada gerçekleştirildi. Ankara, Bolu ve İstanbul’daki buluşmalarda AKP iktidarının 20 yıllık yıkımına karşı, öncelikli görevin “AKP karanlığını yenmek” olduğuna vurgu yapıldı. Adalet, demokrasi, laiklik ve bağımsızlık mücadelesinin önemine dikkat çekilen buluşmalarda ülkenin içinde bulunduğu karanlıktan çıkışın ancak gerçek bir sol ile mümkün olduğunun altı çizilerek iktidarın baskıcı, gerici ve sermayeden yana politikalarına karşı "Şimdi Örgütlenme Zamanı" denildi. Buluşmalarda, birlikte mücadele çağrısı yapıldı.
MÜCADELEYİ SOKAK VE MEYDANLARA TAŞIYACAĞIZ
Ankara’da “Yeniden Kurucu Ufuk: Devrimci Demokratik Cumhuriyet” başlığı altında yapılan SOL Buluşma, kalabalık bir katılımla gerçekleşti. SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, “Bugün ülkenin dört bir yanında gerçekleşen SOL Buluşmalarımızın 65’incisini yapıyoruz. Bu enerjimizi 7 Kasım’dan itibaren, Karadeniz mitingimizle sokağa, meydanlara taşımaya başlayacağız. Mitinglerimiz İstanbul ve İzmir’de devam edecek. Oradan aldığımız güçle, bulunduğumuz her yerde solun örgütlü gücünü yaratmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. İktidarın, elindeki tüm güce rağmen kendi kendine düşmeyeceğini muhalefete hatırlatmak gerektiğine dikkat çeken İşleyen sözlerini şöyle sürdürdü: “Son tezkereyle eline savaş yetkisini almış bir iktidarın, hiç de kolay vazgeçmeyeceğini, önümüzde kora kor bir mücadele olduğunu söylemek gerekiyor. Bizim önümüzdeki acil görev Türkiye’yi bu tek adam rejiminden kurtarmak. Biz önümüzdeki süreçte üstümüze düşeni yerine getireceğiz. Biz önümüzdeki süreci bir seçim değil, referandum olarak görüyoruz. Önemli olan bu rejime hayır deme sürecini örgütleyerek ülkeyi bu tek adam diktasından kurtarmak.”
Akademisyen-Yazar Metin Özuğurlu da devrimci demokratik cumhuriyet vurgusu yaparak, “Bugün en temel mesele, Cumhuriyet’in kurucu temellerinin yok edilmesidir. Halk egemenliğine dayalı, demokratik, laik bir cumhuriyet olarak inşa edecek birikim, irade bu topraklarda mevcuttur” diye konuştu.
KAPİTALİZMİN SON EVRESİNE GEÇİLDİ
SOL’da buluşma çağrısı yapan Akademisyen Anıl Aba, şunları söyledi: “Kapitalizmin bir vaadi vardı. Tüm ülkelerin refahı. Bunun olmadığı çok hızlı ortaya çıktı. Bu kez çok çalışanın zenginliği vaat edildi. Fakat tam tersi en çok çalışanlar zengin olmadı. Bugün ise çok akıllı ve çok çalışkan olanların zengin olacağı vaat edildi. Başarı skalası gitgide kısalıyor. Sürdürülemez sorunlarından ötürü kapitalizm son evresinde.”
Akademisyen Necmi Erdoğan da kendi kararlarını vermek isteyen, kendi hayatını kurmak isteyen bir toplumla karşı karşıyayız vurgusu yaptı. Erdoğan, “Temsili parlamenter rejimin elbet bir tarihi var. Ancak emir almak istemeyen kitlelerle karşı karşıyayız. Bir başka hayatı, toplumsal biçimi önermek gerekiyor. Burjuva liberal parlamenter sistemden çıkabilmek gerekiyor” ifadelerini kullandı. SOL Buluşmalar İstanbul’da ise Avcılar, Ataşehir ve Küçükçekmece ilçelerinde gerçekleştirildi. Avcılar’da gerçekleştirilen SOL Buluşma’ya SOL Parti PM Üyesi Çiçek Çatalkaya ve Akademisyen-Yazar Güven Gürkan Öztan katıldı.
TOPLUMUN YÜZÜ GİDEREK SOL’A DÖNÜYOR
Akademisyen-Yazar Güven Gürkan Öztan, AKP'yi doğuran konjonktürün tarihsel hatlarını ve bugün gerilemekte olan iktidar üzerine analizler yaparak söze başladı. Muhalefet blokunun ittifak arayışları, güncel siyasal tartışmalar ile devam etti. Öztan, Türkiye'de iktidarın toplumsal alan ile bağı tamamen koptu. Onun alternatifi olarak kendini kodlayan meclis muhalefeti de toplumsal taleplerin gerisinde hizalandı. Toplumda mayalanan adalet, eşitlik, özgürlük talepleri ancak yüzü sola dönen bir siyasetle karşılanabilir” dedi.
SOL Buluşmaların önemine dikkat çeken SOL Parti PM Üyesi Çicek Çatalkaya da SOL Parti'nin soldan, emekten, kadınlardan ve gençlerden yana olduğunu bir kez daha vurguladı. Gençlerin barınma sorunu, kadın cinayetleri, emek sömürüsü ve birçok toplumsal sorunun özünde AKP iktidarı ve onu yaratan neoliberal kapitalist düzenin olduğunu kaydetti.
SARAY REJİMİ DIŞ POLİTİKADA DA İFLAS ETTİ
Ataşehir’de gerçekleştirilen SOL Buluşma’da ise SOL Parti PM Üyesi Bülent Forta ve eğitimci Feray Aytekin Aydoğan yer aldı.
Dış politikanın iflas ettiğine vurgu yapan SOL Parti PM Üyesi Bülent Forta, AKP’yi iktidara getiren, AKP-MHP blokunu ayakta tutan dış konjonktür ortadan kalkmış durumda. Ve bunun siyasal sonuçlarını da önümüzdeki bir buçuk yıl içerisinde çok daha net göreceğiz. Türkiye gerek Suriye politikasında gerek mavi vatan diye ifade edilen bölgede tutunma politikasıyla bir çıkmaza doğru sürüklenecek. Tamamıyla bir dış politika iflasından söz edebilmek mümkün” diye konuştu. AKP’nin ekonomi politikalarıyla yandaş bir sermaye sınıfının yaratıldığını kaydeden Forta, yatırımların da köprülere, otoyollara ve inşaat sektörüne aktığını belirtti.
ADLİYE SARAYLARI VAR AMA HUKUK YOK
“Bu inşaata dönük politikalar ise bugün dramatik bir tablo yarattı” diyen Forta, “Çok güzel adliye sarayları yaptılar içinde hukuk yok. Kültür sarayları var içinde kültür yok” ifadelerini kullandı. AKP iktidarının toplumsal talepleri karşılayamadığının altını çizen Forta sözlerini şöyle noktaladı: “Biz halktan, özgürlüklerden ve devrimden yana olmaya ve bunun için de yıllardır olduğu gibi mücadele etmeye azimliyiz.”
KALP HER ZAMAN SOLDAN ATAR
Ülkede yükselen sol rüzgâra dikkat çeken eğitimci Feray Aytekin Aydoğan, “19 yıldır bu ülkenin emekçileri, devrimcileri, sosyalistleri, ilericileri olarak yaratılan karanlığa karşı mücadele ettik, bedel ödedik. Şu an tünelin ucunda görünen ışık memlekete dair umutlarından asla vazgeçmeden mücadele eden milyonlar sayesindedir. Gezi’den bugüne gençlerin, kadınların, emekçilerin, halkın kalbi soldan atıyor” dedi. “Devrimci demokratik cumhuriyeti mücadele ile örgütleyeceğiz” diyen Aydoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Tek adam rejiminin mücadele etmeden gitmeyeceğini de biliyoruz. Her alanda emekçilerin cephesini, kadınların cephesini, gençlerin cephesini, derelerimize, topraklarımıza, ağaçlarımıza İkizdere’de, Cerattepe’de, Kazdağları’nda ve memleketin her yerinde olduğu gibi ekoloji cephesini örmek zorundayız.”
İstanbul Küçükçekmece’de gerçekleştirilen SOL Buluşma’ya ise BirGün Gazetesi Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın ve Gazeteci-Yazar Timur Soykan katıldı.
***
DEVRİMCİ, DEMOKRATİK CUMHURİYETİ KURACAĞIZ
Bolu’da gerçekleştirilen SOL Buluşma’ya SOL Parti PM Üyesi Oğuzhan Müftüoğlu, katıldı. “İslamcı-faşist bir yapının devletin bütün kurumlarını teslim aldığı bir dönemden geçiyoruz” diyen Müftüoğlu, “Türkiye’nin böyle bir yapıya doğru gittiği de belliydi. Çünkü arkasında emperyalizmin bölge politikaları vardı. Emperyalizmin aparatı olduğu ortaya çıkan Fethullah Gülen hareketi ile birleşen AKP saldırıyı sürdürüyordu. 2010 referandumundan itibaren Haziran Hareketi’ni kurarak bu saldırıları ortadan kaldırmayı önümüze hedef olarak koyduk. Devrimciler somut şartların somut değerlendirmesini yaparlar. Bu değerlendirmeyi yapmadan körü körüne bir seçimi boykot etmezler” değerlendirmesi yaptı.
“Haziran Hareketi’ni kurarak önümüzdeki en önemli mesele olan bu faşist saldırıyı ortadan kaldırmak ve engellemek için mücadele ettik. 2016 referandumuna da bu anlayışla girdik” diyen Müftüoğlu, şöyle konuştu: “O zamandan bu yana 10 yıla yakın bir dönem bütün sol ve halk güçleri ile birleşerek bu rejime engel olunması konusunda çağrıda bulunduk. SOL Parti’nin üstünde yükseldiği çizgi bu çizgidir, bu siyasettir.”
HER ŞEY TEK ADAMDA
Müftüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün CHP’yi eleştiriyoruz çünkü CHP, referandum sırasında verdiğimiz mücadelenin yarısı kadar mücadele vermemiştir. CHP’nin sözcüleri tek adam rejimine geçilirken bunun ciddi bir şekilde neye mal olacağını aslında kendileri bile anlayamadı. Getirilen anayasa ülkenin bütün her şeyini, malını mülkünü bir kişinin akşam yazacağı pusulaya bağlamış durumda. Ordusunu, polisini her şeyini belirleme yetkisini bir kişinin eline verdiler. Bunu halka doğru düzgün anlatmadılar.”
SOL POTANSİYEL VAR
Türkiye’de devrimci, sol düşüncelerin çok geniş bir potansiyeli olduğuna dikkat çeken Müftüoğlu, şu ifadeleri kullandı: “AKP’den ayrılmış eski sağ partilerle birleşerek bir Millet İttifakı oluşturuldu. Biz her yerde AKP cephesi kaybetsin diye tavır koyduk. Kazanmak için bedel ödemek zorunludur. Önümüzdeki süreç içinde kazanamayacaklar, kaybedecekler. Bu rejim kazanamayacak, gidecek. Ama emekçi insanlar için, kadınlar için, yoksul insanlar için son değil. Dertler bitmeyecek. Yeniden gerçek bir demokratik cumhuriyete ulaşmak için mücadele etmeye devam edeceğiz ama asıl onların gidişinden sonra bizim görevimiz başlayacaktır. Görevimizi yerine getirmek için örgütlenmek gerekiyor. Donanım sahibi olup her alanda örgütlenmemiz gerekiyor. Kadınlar örgütlenmeli. Seçimden sonra haklılığımızı daha çok görecekler. Millet İttifakı’ndan niye ayrı duruyorsunuz diyenler daha iyi anlayacaklardır. O zamanlar bu ülkenin gerçek devrimci muhalefeti olarak ortada biz olacağız. Kadınların, gençlerin, ezilenlerin bütün emekçi halkların savunucusu biz olacağız.”