SOL Parti Antalya: Şatafatlarına para yetmiyor, halka zam dayatılıyor

SOL Parti Antalya Örgütü, çarşamba günü ilan edilen, elektrik, doğalgaz, LPG ve öğrenci harçlarına gelen zamları protesto etti.

SOL Parti Antalya İl Başkanı Aysel Aydın, "Temel tüketim maddelerinin fiyatı da sürekli artmaktadır. Soframızdaki ekmek her geçen gün küçülürken sırtımızdaki borç kamburu her geçen gün büyümeye devam ediyor" dedi.

"Saraylarda şatafat içinde yaşayanlar halka porsiyon küçültmeyi öneriyor" diyen Aydın, "Kamuda herkes tasarruf etsin denirken saray tasarruftan muaf tutuluyor. Artık yeter, halkı sömüren elini cebimizden hiç çekmeyen, bize sefalet ve yoksulluktan başka bir şey vermeyen bu harami düzenini hep birlikte değiştirelim” ifadelerini kullandı.

Aydın, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

"Ülkemiz bir buçuk yıldır korona virüs salgını ve salgınla her geçen gün daha da ağırlaşan ekonomik krizle boğuşmaktadır. Pandemi ile birleşen ekonomik kriz nedeniyle binlerce işyeri kapanmış binlerce yurttaşımız işsiz kalmış durumdadır. Ülkeyi yönetenler ise daha pandeminin başında zaten ekomik krizin kıskacında olan halka maddi yardımda bulunmak bir yana İban vererek halktan para toplamıştır. Ancak toplanan bu paralarda halka geri dönmemiştir. Halk kaderiyle baş başa bırakılmıştır, 1 Temmuz itibariyle de kısa çalışma ödeneği ve işten çıkarma yasağına son verilmiştir.

Ekonomik krizin boyutu her geçen gün artarken iktidar krize çare bulmak yerine yeni zamlarla krizin faturasını emekçi halkın sırtına yüklemiştir. Daha ki gün önce elektriğe yüzde 15, doğalgaza yüzde 12 , otogaza 32 kuruş ve üniversite öğrencilerinden alınacak harçlarda yüzde 10 zam yapıldı. Yıl başından beri elektriğe yapılan zam miktarı yüzde 21 olurken doğalgaza yapılan zam miktarı da yüzde 19’a yükselmiştir. Üç yılda elektriğe yapılan zam oranı yüzde 120’e ulaşmıştır. Oysa daha bir ay önce AKP elektrik dağıtım şirketlerine ise yüzde 17 indirim yapmıştır.

Temel tüketim maddelerinin fiyatı da sürekli artmaktadır. Soframızdaki ekmek her geçen gün küçülürken sırtımızdaki borç kamburu her geçen gün büyümeye devam ediyor.

Saraylarda şatafat içinde yaşayanlar halka porsiyon küçültmeyi öneriyor. Kamuda herkes tasarruf etsin denirken saray tasarruftan muaf tutuluyor. Halk için kullanılması gereken paralar sermayeye teşvik olarak veriliyor, işçiden emekçiden hatta öğrenciden işsiz gençten bile son kuruşuna kadar vergi alınırken sıra zengine geldi mi tek kalemde tüm vergi borçları siliniyor. Bu da yetmiyor geçmediği köprünün, gitmediği havaalanının parasını da yine halk ödüyor.

Ülkemizde yaklaşık 20 milyon insanımız açlık sınırının altında yaşıyor, çalışan nüfusun yüzde 60’ı asgari ücret ve altında gelir alıyor. Emeklilerimizin yüzde 47’si geçine bilmek için iş arıyor. Gençlerimizin yüzde 25 işsiz. Alım gücü tamamen düşmüş temel ihtiyaçlar bile karşılanmaz hale gelmiştir. Halk bu durumdayken iktidar ve yandaşları bolluk içinde yaşamakta, huzur hakkı adı altında çifter çifter maaş almaktalar. Kendileri şatafat içinde yaşayanlar halka yoksulluk ve zam dışında bir şey vermemektedir.
Artık yeter, halkı sömüren elini cebimizden hiç çekmeyen, bize sefalet ve yoksulluktan başka bir şey vermeyen bu harami düzenini hep birlikte değiştirelim."