SOL Parti Bolu İl Yönetim Meclisi, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın ayrımcı açıklamasına tepki gösterdi. "Bolu’da insani yardıma ihtiyacı olan herkese bu toplumun sahip çıkacağını biliyoruz" denilen açıklamada, "Özcan’ın bu konuda yapabileceği en güzel şey cin fikirlerini kendine saklaması ve gölge etmemesidir" dedi.

SOL Parti Bolu: Tanju Özcan’ın yapabileceği en güzel şey cin fikirlerini kendine saklaması ve gölge etmemesidir

SOL Parti Bolu İl Yönetim Meclisi, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın, “Yabancı uyruklu kim varsa abonemiz olan, su fiyatlarına, katı atık ücretlerine başta olmak üzere bazı ücretlerde 10 kat zam yapacağız” şeklindeki ayrımcı açıklamalarına karşı Bolu halkını mücadele etmeye çağırdı.

Tanju Özcan’ın ve AKP iktidarının politikalarına yönelik açıklamalarda bulunan SOL Parti Bolu İl Yönetim Meclisi, “SOL Parti olarak Bolu’da insani yardıma ihtiyacı olan herkese bu toplumun sahip çıkacağını biliyoruz. Dayanışmayı bir toplumsal değer olarak gören bizler de bu konuda üzerimizi düşeni yapmaya devam edeceğiz. Bolu halkını, AKP’nin ülkemizi dışarıda sürüklediği açmazlara karşı durmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.

"Emperyalistlerin Ortadoğu’ya yönelik müdahaleleri ile açığa çıkan göçmen sorununa ilişkin gerek muhataplarının gerekse ülkemiz merkezi siyasi iktidarının çözüm niyetinde olmadığı tartışılmaz bir gerçek" denilen açıklamada, “Bu konu son günlerde Afganistan’dan başlayan yeni göç dalgasıyla birlikte bir kez daha yıkıcılığını ortaya koyuyor. Öncelikle bilinmeli ki bu göç akınının sorumlusu olanlar ülkelerini terk etmek zorunda kalan insanlar değildir. ABD emperyalizmi, Suriye’yi iç savaşla fiilen parçalamış, yirmi yılı bulan Afganistan işgali sonrasında büyük bir yıkım bırakmıştır. AKP iktidarı ise ülkemizi Suriye iç savaşının parçası haline getirmiş, işbirlikçi ve mezhepçi bir dış politikanın sonuçları bugün ülkemizi başta göç akını olmakla birlikte pek çok sorunla baş başa bırakmıştır” ifadeleri kullanıldı:

Açıklama, şöyle devam etti: "Türkiye, göç hareketliliğini depolamak üzere bir tampon ülke haline getirilmiş; AKP iktidarı da göçmenleri Batı ile yürüttüğü pazarlıkta bir koz olarak kullanmıştır. AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay bugün yaptığı açıklamada, Suriye’liler olmasa ‘ekonomi batar’ sözleriyle iktidarın ve patronların göçmenlere bakışını özetlemiştir. Suriye ve diğer ülkelerden gelen göçmenler sermaye için kayıtsız şekilde ucuz iş gücü olarak çalıştırılmaktadır. Göç sorununda hedef tahtasına konulması gereken ülkelerini terk eden insanlar değil bu politikalar ve onların muhatapları olmalıdır."

"MÜLTECİ VE GÖÇMENLERİ SEÇİM HESABI OLARAK GÖRÜYOR"

Özcan’ın mülteci ve göçmenleri kendi tezgâhında seçmen hesabı olarak görmeye devam ettiği kaydedilen açıklamada, “Ancak ülkemizde bazı sığ politikacılar; faşist bir anlayışın ürünü olan bir dar kafalılık içinde bu konuya sözde çözümler ileri sürmektedir. Bunlardan birisi maalesef şehrimizin belediye başkanı Tanju Özcan’dır. Özcan, insan haklarına aykırı, dışlayıcı ve ırkçı bir aklın ürünü olabilecek bir öneri ile göçmenlerin su hakkını gasp edeceğini açıklamıştır. Özcan, yaşamın olabilecek tüm sorunlarını yüklenmek zorunda bırakılmış mülteci ve göçmenleri kendi tezgâhında seçmen hesabı olarak görmeye devam ediyor. SOL Parti İl örgütümüz merkezi iktidarın faşizan müdahaleleri yetmezmiş gibi, basit manipülasyonlarla gündem peşinde koşan ucuzcu yerel yönetimlere cevap üretme gerekliliği görmektedir” denildi.

BOLU HALKINA ÇAĞRI

“Bolu’da insani yardıma ihtiyacı olan herkese bu toplumun sahip çıkacağını biliyoruz” ifadelerine yer verilen açıklamada, şunlar belirtildi:

“Su, barınma başta olmak üzere en temel insan haklarını kısıtlayarak elindeki iktidar gücünü güçsüz insanlar üstünde kullanmaya çalışmak acizlikten başka bir şey değildir. Bu tür söylemler ayrıca insanlarını birbirine düşman ederek karşı karşıya getirebilecek şiddet ve kaosu da tetikleyecek bir sorumsuzluktur. Özcan’ın bu konuda yapabileceği en güzel şey cin fikirlerini kendine saklaması ve gölge etmemesidir. SOL Parti olarak Bolu’da insani yardıma ihtiyacı olan herkese bu toplumun sahip çıkacağını biliyoruz. Dayanışmayı bir toplumsal değer olarak gören bizler de bu konuda üzerimizi düşeni yapmaya devam edeceğiz. Bolu halkını, emekçilerini tepkilerimizi yanı başımızdaki çaresiz insanlara değil ekmeğimizi ve alınterimizi gasp eden; emekçileri birbirine düşman eden bu düzene yöneltmeye ve göç sorununun kaynağını kurutmak için AKP’nin ülkemizi dışarıda sürüklediği açmazlara karşı durmaya çağırıyoruz.”