SOL Parti Hozat Belediye Başkan Adayı Aydın Kaya çalışmalarını BirGün TV’ye anlattı. Halkın sorunlarına halkla birlikte çözüm arayacaklarını vurgulayan Kaya, “Kooperatif kurarak üreticiyi destekleyeceğiz” dedi.

Öncü DURMUŞ

Yerel seçimlere 20 günden az zaman kaldı. Partiler son hazırlıklarını sürdürürken Dersim’in Hozat ilçesinde SOL Parti’den belediye başkan adayı olan Aydın Kaya çalışmalarını BirGün TV’ye anlattı. Hozat’ta organik tarım üzerinden kalkınmaya önem verdiklerini belirten Kaya, kooperatif kurarak üreticiyi destekleyeceklerini vurguladı. Geçmişte Fatsa belediyeciliğini hatırlatan Kaya, ilçe sorunlarına halkla birlikte çözüm arayacaklarını dile getirdi.

FATSA DENEYİMİ ÖNEMLİ

Adaylık fikri nasıl ortaya çıktı, SOL Parti’nin Hozat’ta aday çıkarması ne anlama geliyor?

Aday olma fikri biraz toplumun teveccühü ile ortaya çıktı. Gelip “Siz neden aday olmuyorsunuz, sizin gibi üretim yapan arkadaşlarımıza ihtiyacımız var” dediler, biz de bölgedeki karar üzerine bu kararı aldık. Tabii SOL Parti’de Fatsa örneği var. Bu örnek doğrultusunda burada, Hozat’ta da daha iyi hizmet vereceğimizi, toplumla bütünleşeceğimizi, partinin de böyle bir programının olduğunu düşünerek SOL Parti’yle çeşitli görüşmeler yaptık. Bölgemizle ilgili çalışmalarımızı bu temelde sürdürüyoruz.

AKP iktidarının ülkemizde yarattığı bir ekonomik kriz var. Bu kriz bölgemizde daha çok hissediliyor. Bölgemizde sanayi alanları ve üretim araçları olmadığı için işsizlik hat safhada. İşte bölgede var olan bu sorunlara yönelik çözüm üretme konusunda partimizle birlikte çalışma yürütüyoruz şu anda. Hozat’ın nüfusu eskiden 5 bin 500’dü, şu an 3 bin 300’e düşmüş durumda. Müthiş bir göç var. Bu göçün en büyük sebebi işsizlik. İşsizlik çok büyük bir sorun olduğu için bölgede çok acı bir göç var. Köylerimiz boşaldı, bizim de köylere yönelik bir geriye dönüş projemiz var, Hozat’la ilgili projelerimiz var. Bölgemizde imar revizyonu yapılmamış, yıllardır süregelen bir birikim var. Şu an Hozat gibi bir yerde kiralık evler 8-10 bin civarına çıkmış durumda. Bunun en büyük sebebi de imarla ilgili hiçbir revizyon yapılmaması. Yerel yönetimler hiç değer vermemişler.

Çok büyük sorunlarımız var, ancak ben inanıyorum ki özellikle emekli olmuş üreticilerin birçoğu bölgemize geri dönmek istiyor. Ben görüşüyorum, konuşuyorum. Bunlar geri geleceklerdir, bize katkı sunacaklardır. Eğer ki nüfusumuzun bu temelde geri dönüşünü sağlayamazsak köy nüfusları iyice düşer. Dolayısıyla bizim birinci önceliğimiz üretim, ikincisi imar revizyonu, üçüncüsü ise işsizlik. Gençleri nasıl üretim alanlarına katabiliriz, oturup konuşup birlikte bunlara karar vereceğiz. Eğitimle de ilgili çok büyük sorunlarımız var. Öğretmenlerimiz yok. Buraya dair de çalışmalarımız var.

Aydın Kaya 

KOOPERATİF KURACAĞIZ

Seçilmeniz halinde nasıl bir belediyecilik anlayışıyla yöneteceksiniz?

Biz “Söz, yetki, karar halkındır!” diyoruz. Halkın da içinde olduğu bir belediyecilik anlayışımız var. Alacağımız her karara halkımızı da katacağız. Ben inanıyorum ki halkla birlikte tartışarak, konuşarak aldığımız kararlar daha doğru kararlar olacaktır. Önümüzde Fatsa örneği var mesela. Tarımdan hayvancılığa, imardan üretime liyakatli, kendi alanında uzman kadrolarla çalışacağız. Partimiz bölge halkıyla, demokratik kitle örgütleriyle tartışarak, birlikte hareket ederek doğru kararları alacak.

Bölgemiz çok ötelenmiş halde. Özellikle kadınlar istihdama katılamadığı için eve, dört duvar arasına hapsolmuş durumda. Özellikle kadınlar ve genç kadınlar için mahalle kadın dayanışma komiteleri kurmak istiyoruz. Onlarla oturup birlikte üretime nasıl katılabileceklerine karar vereceğiz. Gençlerin içinde olduğu gençlik dayanışma merkezleri kurmak istiyoruz. Köylerde köy dayanışma komiteleri kurmayı hedefliyoruz. Köylerdeki sorunları çözme konusunda hep birlikte karar alacağız. Her şeyi, hepsini halkımızla birlikte yapmak istiyoruz. Halkla, toplumla, demokratik kitle örgütleriyle, bölgemizde bulunan diğer yerel partilerle birlikte hareket etmek, birbirimizden güç almak istiyoruz. Toplumun tüm katmanlarıyla ortak karalar almayı hedefliyoruz. Bizim bölgemiz çok sorunlu bir bölge. İşsizliğin, yoksulluğun çok derinden hissedildiği, üretimin olmadığı bir bölgeyiz. AKP iktidarı döneminde de bölgemiz yıllarca ötelenmiş, hep “üvey evlat” muamelesi yapılmış. Biz bu eksikliklerin hepsini kendi imkânlarımızla gidermek istiyoruz. Belediyelere şimdi gelen para ancak işçilerin maaşına yatıyor. Ben bölgemizin iş insanlarıyla İstanbul’da bir toplantı gerçekleştirdim. “Gelin, yüzünüzü bölgemize dönün” dedim. Bölgemizde bir üretim kooperatifi kurmak istiyoruz, bize bu temelde destek verirseniz, el ele verirsek ben bunun gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Çözeceğiz bu sorunları, başka yol yok. Bu sorunların hepsini halkla birlikte çözeceğiz.

İşsizlik ile ilgili çeşitli önerilerimiz var. Ben burada yerel yönetimle, kaymakamla özellikle köylerimizle ilgili konuştum. Bölgemize dönecek emeklilerin, halkımızın sıradan bir ev yapabilmesi için bugünkü parayla en az 2 milyon liraya ihtiyaçları var. Halkımızın buna gücü yetmiyor. Biz bunun yerine özellikle aktif olan köylerde konteynerlar kurup altyapısını yaparak halkımızın geri dönüşünü sağlamak, gençlerimizi de bu şekilde arıcılık, hayvancılık ve tarım alanlarında üretime katmak istiyoruz. Burada bir tekstil firması var. Eğer bu firmayla anlaşabilirsek burada bir pansiyon kurmak istiyoruz. Burada ham madde olmadığı için fabrika kurmayı tercih etmiyorlar tabii, o yüzden anlaşabilirsek burada bir pansiyon kurarak kadınları ve gençleri üretime katmak istiyoruz. Zaten bölgemizde müthiş bir yoksulluk var, eğer gençleri ve kadınları da üretime sokamazsak bu yoksulluk hat safhaya çıkacak.

Mesela ben burada bir kooperatif kurmak istiyorum. Biz yaptığımız analizin sonucunda bu kooperatifi kurarsak bu ürünleri rahatça pazarlayabileceğimizi düşünüyoruz. Bunu pazarlamaya yönelik çalışmalarımız var. Günümüzde organik tarıma çok ihtiyaç var. Biz inanıyoruz ki tıpkı Ovacık’ta kooperatifin kurulduğu gibi biz de kooperatifimizi kurup, canlandırıp ürünlerimizi markalaştıracak ve köylülerimizin ürünlerini birlikte pazarlayacağız.

TEPKİLER OLUMLU

Halkın tepkileri nedir, biraz bunlardan da bahseder misiniz?

Halkın vereceği karar en doğru karardır. Benim burada beş yıllık, hatta yirmi beş yıllık bir emeğim var. Ben yirmi beş yıldır tüm yönümü bölgeme döndüm, ben “bölge esen kapısı” bir insanım, herkes bilir beni. Ben her yıl özellikle öğrencilere burs konusunda uğraşırım, bölgede üretilen ürünlerin bölgede ve İzmir’de pazarlanması konusunda üreticilerin her daim yanında oldum, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğim. Gençlerle ilgili, yönetimle ilgili ben tüm varımı yoğumu bölgeye adadım. Bölgeyle ilgili çalışmalarım sürüyor, halkın teveccühü ile kazanacağımı düşünüyorum, buna inanıyorum. Ev ziyaretlerinde ben bu karşılığı görebiliyorum.

Dersim, sosyalistler arasında da çok tartışılan bir yer oldu. Bu durumun Hozat’a yansıması nasıl oldu?

Uzun süre görüşmeler devam etti tabii. Tepede bir ittifak var ama halkta bir ittifak yok. Halk adaya bakıyor, özellikle yerel yönetimlerde bireyin toplum için getirisi ne olur, neler yapabilir diye düşünüyor. Elbette ittifak yapıldı ama bunun halka yansıması ne olur, seçimde göreceğiz. Ben halkın çok içinde olduğu için şunu söyleyebilirim ki halk, bölgenin sorunlarını kim çözebilir ona bakıyor. Kim bölgeye hizmet getirebilir, kim liyakatlidir, sorunların temeline kim inebilir bu önemli.