SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, yerel seçimlere ilişkin değerlendirmesinde reklamın ve ünlülerin ön planda tutulduğu siyaset anlayışını eleştirdi. İşleyen, "Ne denildiğinden çok kimin söylendiğine bakıldığı, içerikten çok kişinin ön planda olduğu, sonunda aslında bir tür ünlüler geçidine dönüştürülmüş siyaset ortamı var" ifadelerini kullandı.

SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen: Sol, ünlüler geçidiyle siyasetsizleşti

SOL Parti Sözcüsü Önder İşleyen, 31 Mart yerel seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gazete Duvar'dan Osman Çaklı'ya konuşan Önder İşleyen, "Yerel yönetimlerde alternatif olmak da bugün artık toplumsal mücadeleler üzerinden yükselecek örgütlü bir halk muhalefetinin etkinliğine bağlıdır. Ülkede olduğu kadar yerel yönetimlerde de bir tür tek adamlık hakimdir. Belediye başkanlığı koltuğunu şunun ya da bunun almasıyla bir farklılık yaratmak imkânsız" değerlendirmesini yaptı.

İşleyen, şöyle devam etti: "O bakımdan gerçek bir alternatif ancak halkın ortaya çıkan taleplerinin, halkın doğrudan kendisinin bütün süreçlerine katıldığı, mücadele örgütlerinin kendi meclisleriyle katılabildiği bir anlayışla kurulabilir. Böyle bir anlayışla mücadele edilmiyorsa, gerçekten örgütlü halk inisiyatiflerine dayanmadan alternatif olarak ortaya çıkamıyor. Böylesi bir alternatifi yaratmak önümüzdeki dönemde Türkiye açısından oldukça önemli."

"21 YILDIR AKP'YE KARŞI MÜCADELEYİ BİRİNCİL MESELE OLARAK GÖRDÜK"

"SOL Parti yerel seçimleri rejimle mücadelede nereye koyuyor?" şeklindeki soruya İşleyen, "SOL Parti, 21 yıldır AKP’ye karşı mücadeleyi birincil mesele olarak gördü. İslamcı faşizmin Türkiye’nin kaderini belirlediği bir gerçeklikte yaşıyoruz. Bu rejimin kendisini derinleştirme noktasındaki ilerleyişi karşısında elbette bunu hesaba katan, dolayısıyla AKP’nin yeni mevziler kazanmasının önüne geçecek bir siyaseti SOL Parti olarak sürdürüyoruz. Ama bu siyaset, onun karşısındaki düzen güçlerinin desteklenmesi olarak da görülmemeli" ifadelerini kullandı.

"GÖRDÜĞÜMÜZ TABLO SİYASETSİZLİK"

İşleyen, reklamın ve ünlülerin ön planda tutulduğu siyaset anlayışını eleştirerek, şunları kaydetti:

"Bugün yerel seçime bakarsak, yine iktidarıyla muhalefetiyle hatta bir bölüm sosyalistiyle gördüğümüz tablo, siyasetsizliktir. Halkın hiçbir talebinin gündemde olmadığı, farklı siyaset tarzlarının, yerel yönetim anlayışlarının etrafında gerçekleşmeyen bir süreçten bahsediyoruz. Tamamen reklamcılığın ön planda olduğu. Ne denildiğinden çok kimin söylendiğine bakıldığı, içerikten çok kişinin ön planda olduğu, sonunda aslında bir tür ünlüler geçidine dönüştürülmüş siyaset ortamı var."

TİP VE CHP'NİN HATAY ADAYLARI

CHP'nin Hatay'da Lütfü Savaş'ı, Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) ise Gökhan Zan'ı aday göstermesi sorulan İşleyen, "Olup biten biraz fıkra gibi geliyor insana. CHP, Hatay’da yıkımın sorumlularından birisini aday yapıyor. TİP, dün İYİ Parti gibi milliyetçi bir partiden milletvekili olan birisini sırf biraz ünlü diye onun karşısına aday koyuyor. Sonrasında TİP’in adayının aslında CHP’den Arsuz belediye başkanlığı talebi karşılansa, Lütfü Savaş’ı dert etmeyeceğini söylediği ortaya çıkıyor… Erdal Beşikçioğlu halka Behzat Ç. olarak takdim ediliyor… Saymakla bitmiyor bunlar… Bu anlayış biraz daha fazla oy almak için yapılan numaralar gibi, sağdan sola herkese sirayet etmiş durumda. O yüzden de sandık, seçim, şu bu, halk için bir umut zemini olmaktan çok yorgunluk, bezginlik, bıkkınlık kaynağına dönüşmüş durumda" ifadelerini kullandı.

SOL PARTİ'NİN ADAYLARI

"Artvin Kemalpaşa’da Dersim Hozat’ta Aksaray Saratlı beldesinde adaylar" olduğu sorulan İşleyen, şunları kaydetti:

"Biz elli yılı aşkın uzun bir mücadelenin birikimine sahip bir hareketiz. Seçimlerde hem il genel ve belediye meclis üyeliklerinde hem de belediye başkan adaylıklarında bu mücadelemizin parçası olan arkadaşlarımızla katılacağız. Gerçek olan neyse halkın karşısına da o gerçeklikle çıkacağız. Az ya da çok oy alabiliriz o ayrı ama popülist burjuva siyaset oyunlarıyla da işimiz yok…

Kemapaşa’da Harun Vayiç arkadaşımız aday. Metin Lokumcuların, Osman Lokumcuların derelerden Cerattepe’ye uzanan mücadelesinden geçerek; çayda sömürüye karşı mücadelen kooperatif deneyiminin yaratılmasındaki emeğe kadar kolektif devrimci mücadelenin bir ifadesi olarak adayız… Fatsa’da zehirli madene karşı mücadeleden, HES’lere uzanan direnişlere, fındıkta sömüreye son mitingine dünden bugüne mücadelenin içinden gelişerek aday olduk. Hozat’ta ya da başka yerlerde tüm adaylıklarımız her şeyden önce toplumsal mücadelenin geliştirilmesi, halkın bugünden örgütlenerek kendi haklarına sahip çıkma bilincinin güçlenmesini temel alarak bu süreçte yer alıyoruz."

İSTANBUL VE ANKARA SORUSUNA YANIT

"İstanbul ve Ankara’da aday çıkaracak mısınız? Çıkarmayacaksanız kimi destekleyeceksiniz?" sorusuna İşleyen, şu yanıtı verdi:

"Bazı ilçelerinde adaylarımız olacak ancak büyükşehirde adayımız yok. Bu AKP’nin yerel yönetim seçimlerini rejimin güç kazanmasının bir eşiği olarak görerek, özellikle de bu iki şehir üzerinden sürdüreceği mevzi kazanma arayışına bir yanıt olarak görülmelidir. Birini destekleme, karşısındaki muhalefet adayına onay verme biçiminde görülmemeli. Buralarda biz de meclis üyelikleri seçimleriyle kendi fikrimizle yer alacağız."