SOL Parti Hukuk Çalışma Grubu, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin yok hükmünde olduğunu kaydetti. Açıklamada, "Sözleşmenin feshedilmesinin hukuka aykırı olmasının yanında bu usulün tüketilmemesi sebebiyle de İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir" denildi.

SOL Partili hukukçular: İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir, Cumhurbaşkanı kararı yok hükmündedir

SOL Partili hukukçular, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine yönelik 3718 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın yok hükmünde olduğunu belirterek sözleşmenin yürürlükte olduğunu ifade etti.

SOL Parti Hukuk Çalışma Grubu, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesine ilişkin açıklama yaptı.

SOL Partili hukukçuların açıklamasında, "Anayasa Madde 104’ün açık hükmü gereğince temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle, siyasi haklar ve ödevlere ilişkin hususlarda Cumhurbaşkanı Kararnamesi çıkarılmaz" denildi.

"İstanbul Sözleşmesi’nin feshi usulü Sözleşme’nin 80. Maddesi’nde düzenlenmiştir" denilen açıklamada, "Bu maddeye göre sözleşmenin feshedilebilmesi için Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirimde bulunulması gerekmekle; Sözleşme’nin feshi, bildirimin Genel Sekretere tebliğinden itibaren üç aylık sürenin bitimini izleyen ayın birinci gününde yürürlüğe girecektir. Sözleşmenin feshedilmesinin yukarıda açıklandığı üzere hukuka aykırı olmasının yanında bu usulün tüketilmemesi sebebiyle de İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir" ifadeleri kullanıldı.

"İstanbul Sözleşmesi’nin feshine yönelik 3718 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yok hükmündedir" ifadelerine yer verilen açıklamada, "Kadınların tarih boyu sürdürdüğü mücadelenin kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi’ni, AKP iktidarının ve temsilcisi olduğu siyasal islamcı gericiliğin ortadan kaldırmasına izin vermeyeceğiz!" denildi.

SOL Parti Hukuk Çalışma Grubu tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

"Bir gece yarısı operasyonuyla imzanın geri çekildiği "Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” kısaca anıldığı üzere “İstanbul Sözleşmesi” toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanan, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere her bireyin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alan, cinsiyet ve cinsel yönelim temelli şiddeti önlemede ve şiddetle mücadelede devletin yükümlülüklerini belirleyen, tüm bireylerin yaşam hakkının teminatı olan ve Anayasa’nın 90. Maddesi uyarınca TBMM’de oybirliği ile kabul edilerek yürürlüğe girmiş uluslararası bir sözleşmedir.

Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi Anayasa Madde 90 gereğince normlar hiyerarşisi bakımından kanunların da üstünde yer almaktadır. Temel hak ve özgürlüklerin Cumhurbaşkanı kararı ile ortadan kaldırılması Cumhurbaşkanı’nın görev ve yetkilerinin açıkça belirlendiği Anayasa’nın 104. Maddesi’nin açık ihlalidir.

İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddeti insan hakkı ihlali olarak tanımlayan, özel veya kamusal alanda cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımı yapmaksızın her bireyin korunması gerektiğini düzenleyen, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı şiddetle mücadelede kamu kurumları ve sivil toplum örgütlerinin görevlerini belirleyen, insan hakları alanında yaşamsal açıdan önemli kazanımlar sağlayan uluslararası bir sözleşmedir.

Bu sebeple her ne kadar, Anayasa Madde 90 uyarınca, usulünce TBMM’de kabul edilerek yürürlüğe girmiş uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasının ancak Anayasa Madde 87 gereğince “yetki ve usulde paralellik ilkesi” gereği TBMM’de kabul koşullarına uygun olarak feshedilmesinin mümkün olabileceği görüşü ileri sürülse dahi söz konu işlem hukukun “kazanılmış hakların geriye götürülemezlik” temel ilkesine aykırılık oluşturacak olması bahsiyle kabul edilemez.

3718 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’nın dayandırıldığı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Madde 9/3; yasa kapsamındaki yetkiye dayanılarak yapılan ticari, teknik, ekonomik veya idari anlaşmalara ilişkin karar almakla sınırlı olup; Anayasa Madde 104’ün açık hükmü gereğince temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle, siyasi haklar ve ödevlere ilişkin hususlarda Cumhurbaşkanı Kararnamesi çıkarılmaz.

Yine belirtmek gerekir ki; İstanbul Sözleşmesi’nin feshi usulü Sözleşme’nin 80. Maddesi’nde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre sözleşmenin feshedilebilmesi için Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne bildirimde bulunulması gerekmekle; Sözleşme’nin feshi, bildirimin Genel Sekretere tebliğinden itibaren üç aylık sürenin bitimini izleyen ayın birinci gününde yürürlüğe girecektir. Sözleşmenin feshedilmesinin yukarıda açıklandığı üzere hukuka aykırı olmasının yanında bu usulün tüketilmemesi sebebiyle de İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir.

İstanbul Sözleşmesi’nin feshine yönelik 3718 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı yok hükmündedir! Yaşam hakkı, temel hak ve özgürlükler tüm siyasetlerin üzerindedir.

Biz, SOL Partili Hukukçular, hukuken YOK hükmündeki Cumhurbaşkanı Kararı’nı tanımıyoruz!

Yaşam hakkının ve özgürlüğünün hiç kimsenin iki dudağı arasından çıkacak karara bağlanmasına, siyasi iktidarın yaşadığı krizi örtmesine, tabanını korumak için malzeme yapılmasına, kamusal vicdanın birilerinin lütfuna terk edilmesine izin vermeyeceğiz!

Kadınların tarih boyu sürdürdüğü mücadelenin kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi’ni, AKP iktidarının ve temsilcisi olduğu siyasal islamcı gericiliğin ortadan kaldırmasına izin vermeyeceğiz!

Temel hak ve özgürlükleri, her bireyin şiddetsiz yaşama hakkının güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceğiz!

Toplumun tüm kesimlerini bu hukuksuzluğa karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz!"