Şili'de bugün cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Solun ortak adayı Gabriel Boric seçim anketlerinde ilk sıralarda. 35 yaşındaki eski öğrenci lideri Boric, "Şili neoliberalizmin beşiğiyse, onun da mezarı olacak" dedi.

Sol umut yüksek

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Şili halkı bugün cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için sandığa gidiyor. En son 2017 yılında devlet başkanının seçildiği ülkede, 2019 eylemlerinden bu yana toplumsal muhalefetin ilk kez sandıktan güçlü çıkabileceği bir seçim atmosferi yaşanıyor.

Sol ittifak Apruebo Dignidad'ın ortak adayı 35 yaşındaki eski öğrenci lideri Gabriel Boric, seçim anketlerine göre ülkede en çok destek gören iki adaydan biri. Seçim anketleri, Boric'in sandıkta sağın ortak adayı Jose Antonio Kast'la kıyasıya bir mücadeleye gireceğini gösteriyor. Anketlere göre, her iki aday arasındaki oy farkı yüzde 2'ye kadar düşerken araştırma şirketleri, bu seçim sonuçlarının öngörülemez olacağı konusunda uyarıyor. Adaylar ilk turda çoğunluğu elde edemezse 19 Aralık'ta ikinci tur düzenlenecek ve seçilen aday 11 Mart 2022'de dört yıllık bir dönem için göreve başlayacak. Boric'in seçilmesi durumunda ülkede uzun yıllar sonra ilk kez neoliberal politikalara müdahale etmeye hazırlanan bir cumhurbaşkanı olacak.


'ŞİLİ, NEOLİBERALİZMİN MEZARI OLACAK'

Cumhurbaşkanı adayları 18 Kasım'da mitingleri içeren seçim kampanyalarını tamamladı. Son seçim kampanyasını Valparaiso kentinde yürüten Boric, burada yaptığı konuşmada daha eşit ve kapsayıcı bir ekonomik kalkınma modeli, ilerici sosyal politikalar ve iklim değişikliğinin azaltılmasının birincil konular olduğunu vurguladı. Aynı zamanda öğrenci borçlarının iptali, asgari ücretin artırılması, kamu sağlık hizmetlerinin genişletilmesi ve bakır kaynaklarından servet kazanan maden şirketlerine yeni vergilerin getirilmesi gerektiğini de dile getirdi. En temel vaatlerinden biri, emeklilik sisteminin şirketlerin güdümünden çıkarılması olan Boric, "Siyasete katılımı toplumsal hareketlerle başlayan bir kuşağız. Şili'yi değiştirmek istiyorsak, tek başına protestonun yeterli olmayacağını anladık. Mevcut ekonomik sistem gözden geçirilmeli. Şili'nin sermaye piyasalarını destekleyen özel emeklilik sistemi rafa kaldırılmalı. Şili neoliberalizmin beşiğiyse onun da mezarı olacak" diye konuştu. Boric, protestoculara uyguladığı şiddetle kötü bir sicile sahip emniyette de reformlar yapılacağını vurguladı.

ÖĞRENCİ EYLEMLERİNİN LİDERLERİNDEN DESTEK

Boric'in adaylığını 2011-2012 öğrenci eylemlerini başlatan Camila Vallejo, Karol Cariola, Giorgio Jackson gibi öğrenci liderleri de destekliyor. 2013'te Şili Komünist Partisi'nden milletvekili seçilen Vallejo, "Şili'yi değiştirmek istiyorsak, tek başına protesto etmenin yeterli olmayacağını, kurumsal alanlarda da savaşmamız gerektiğini fark ettik. Hareketimiz, devam eden anayasal süreç ve şimdi Gabriel ile bir hükümet kurma olasılığı ile çok önemli bir noktada" açıklaması yaptı. Vallejo, Boric'i yıllardır tanıdığını belirterek "Aramızdaki farklılıklara rağmen birbirimizi yıllardır tanıyoruz ve bu süreci öğrenci tartışmalarında, sokak protestolarında ve ardından kongrede birlikte yaşadık. Bu deneyimlerin hepsi şimdi cumhurbaşkanlığı seçiminde birleşti" dedi.

SAĞCILARIN FAŞİST YÖNETİME ÖZLEMİ

Hristiyan Demokrat Parti senatörü Yasna Provoste, Yurtseverler Birliği'nden Eduardo Artés Brichetti ve İlerici Parti'den Marco Enríquez-Ominami de seçimlerde yarışacak diğer sol adaylar oldu. Seçimlerde Boric'in en güçlü rakibi olan aşırı sağcı Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Jose Antonio Kast ise seçim kampanyasını muhafazakâr söylemler, LGBTİ+ ve göçmen karşıtlığı üzerine odakladı. Boric, Şili için neoliberalizm karşıtı, eşitlikçi, feminist ve ekolojik bir geleceği desteklerken Kast, diktatör Augusto Pinochet anayasasını ve protestolara karşı polis gücünü güçlendirmek gerektiğini savunuyor. Seçimde diğer öne çıkan sağ adaylar ise Chile Vamos adayı Sebastián Sichel ve Halkın Partisi adayı Franco Aldo Parisi oldu.

SINIFSAL UÇURUM GİDEREK ARTIYOR

Seçmenler bugün Kongre'nin alt meclisinin 155 üyesinin tamamını, 50 senatörün 27'sini ve bölgesel konsey temsilcilerini de dört yıllığına seçecek. Seçim sonuçları, Pinochet anayasasına karşı verilen mücadele sonucu 15 Mayıs'ta halkın oylarıyla belirlenen komisyonun yeni bir anayasa hazırladığı süreci de etkileyecek. Aynı zamanda pandemiyle birlikte yoksulluğun arttığı ülkede, geçinmekte güçlük çeken milyonlarca yurttaş için ekonominin gidişatı açısında seçimler kritik önemde. Ülkenin en zengin yüzde 1'lik kesimi, ulusal gelirin yüzde 33’ünü alıyor. Sınıflar arasındaki gelir makası, OECD ortalamasından yüzde 65 daha fazla. Pandemi dönemi yoksulluk oranı yüzde 8,1’den yüzde 12,2’ye yükseldi. Sol aday Boric'in halkı yoksulluğa sürükleyen neoliberalizmi hedef alması ise Şilililerin geleceğine dair bir umut niteliğinde.