Soma değil, 301'in hesabı sorulacak!

SEVGİM DENİZALTI

Soma katliamı davasının ikinci duruşması için Akhisar’dayız. Sosyal Haklar Derneği ile birlikte Soma’dan ve çevre ilçelerden gelen madenci yakınları, duruşma salonunun 100 metre gerisinde, katliamda yaşamını yitiren 301 maden işçisinin isimlerinin yazılı olduğu pankartın arkasında toplanıyor yine.

Nisan ayındaki ilk duruşma öncesinde yine burada kadınların, pankartın üzerinde sevdiklerinin isimlerine dokunarak ağıt yaktıkları anlara tanık olmuştuk. Bu kez madenci yakınlarının yüzlerinde acıyı örten bir öfke var. Bu öfke, sloganlara da yansıyor. “Hırsız katil AKP!”, “Soma’nın kömürü katilleri boğacak!” sloganlarıyla yürüyen madenci yakınları, seçimlerin ardından kendilerini fütursuzca eleştiren insanlara da yanıt veriyor sanki.

DESTEK ZAYIF
Destek çok zayıf. KESK, Eğitim Sen, Eğitim-İş bayrakları gözümüze çarpıyor önce. Ardından temsili düzeyde gelen Birleşik Haziran Hareketi ve HDP üyelerini görüyoruz. Birkaç CHP’li ve HDP’li vekil de duruşmayı izliyor. Hepsi bu… Maden işçilerinin sayısı da az.

ULAŞ BEBEK DE YÜRÜYÜŞTE
Genç bir kadın, bebeğiyle gelmiş duruşmaya. Bebeğin üzerinde SHD’nin yaptırdığı 301 yazılı tişörtlerden var, bebek arabasının yanında ise baret takılı. Adı Ulaş. Çekinerek babasını soruyoruz kadına, gözlerindeki örtü kalkıyor, öfke yerini acıya bırakıyor. Sesi titreyerek “Uğur” diyor, “Uğur Çolak’tı babası. Şehit oldu.”

‘BENİ KOPRAMAZLAR SOMA'DAN'
Yürüyüşte elbette Ayşegül Hoca da var, tanımayanlar için söyleyelim; katliamın ardından polislerce dövülen, 13 yaşında bir çocuğun gözaltına alınmasını engellediği için Kırkağaç’ta bir başka okula sürülen beden eğitimi öğretmeni Ayşegül Ersoy. Ayşegül Hoca, kendisine verilen destekten mutlu olduğunu söylüyor. “Soma davasından ayrı düşünmemek gerek benim sürülmemi” diyor, “Bu politik bir karar. İşçiler, şehit aileleri, Yırca’da zeytinliklerini korumak için mücadele eden köylüler, Soma davasını takip edenler… Amaç hepsine bir gözdağı vermek. ‘Sesinizi çıkarmayın, gidin işinizi gücünüzü yapın, sermaye istediği atı oynatsın’ diyorlar. Ben bugün olsa yine aynı şeyleri yapardım, hiç pişmanlık duymuyorum, işte yine buradayım, Soma’nın hesabını sormaya geldim. Bu hesabı hep birlikte soracağız. Ben de dava açacağım, geri döneceğim. Beni koparamayacaklar Soma’dan.”

‘HANİ NEREDE SOMALILAR'
Yürüyüşte bazı kadınların “Soma’nın hesabı sorulacak” sloganına tepki göstermesi dikkatimizi çekiyor. Halbuki katliamın yaşandığı günden bu yana Türkiye’nin dört bir yanında büyüyen öfkenin en özet ifadesiydi bu slogan. Kadınlar bu sloganı duyunca “Soma’nın değil, 301’in!” diye bağırıyorlar. “301’in hesabı sorulacak” denilsin istiyorlar. Çünkü Soma’ya kızgınlar, hem de çok. Bir kadın “Ben de Somalıyım, ne gördük Soma’dan? Nerede esnaf, nerede komşularımız, hani nerede Somalılar! Soma filan yok, 301’in hesabını soracağım ben!” diyor öfkeyle.

‘BU KADAR MIYIZ?'
Duruşmanın ardından konuştuğumuz maden işçileri de “Biz Somalı değiliz, Kınıklıyız” diyor. Belli ki onlar da kızgın Soma’ya. İşsiz madenci Ercan Çetinyılmaz, şöyle diyor: “Ankara’dan, İzmir’den, Zonguldak’tan geliyor insanlar, sağ olsunlar. Ama onlar gelse ne olur, iki üç gün kalırlar, sonra giderler. Asıl Somalının, Kınıklının bu davaya sahip çıkması gerek. Soma bu mu? Bu kadar mıyız? Daha neyi bekliyoruz? 301 canımızı aldılar, işimizi elimizden aldılar, tazminatlarımızı vermediler, bizi de öldürmelerini mi bekliyoruz?”

‘SESİMİZİ ÇIKARMADIĞIMIZ SÜRECE'
Katliamda kardeşini, kısa süre sonra da kardeşinin eşini yitiren maden işçisi Sezai Yıldırım ise şunları söylüyor: “Benim hayatım bitti artık. Bu dava mı şimdi, böyle mi adalet gelecek? Katliamdan sonra maden yasasını nasıl değiştirebildiler, o yasayı çıkaranlar yargılansın o zaman. Bunlar burada yargılanıyor, ama halen şirkette tekniker, mühendis olarak çalışıyorlar; Atabacası’nda, Işıklar’da takır takır kömür çıkarıyorlar. Eynez’i de açacaklar yakında. Ne değişti peki? Ben size söyleyeyim, iki gün tatil oldu, onun dışında hiçbir şey değişmedi. Biz sesimizi çıkarmadığımız sürece de değişmeyecek. Koyun gibi salona girip bu yalanları dinlemeye devam edeceğiz. “