Soma Katliamı’nda yaşamını yitirenler facianın üçüncü yılında yurdun birçok yerinde anıldı. Emek ve meslek örgütleri, katliama sebep olanların açığa çıkarılmasını isterken, yargı sürecinin sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirtti

Soma Katliamı’nın 3. yılı: ‘Sorumlular hesap versin’

Çağlar Ballıktaş-Göksel Altan

Manisa'nın Soma ilçesinde kömür madeninde yaşanan facia sonrası 301 işçinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanan katliam, üçüncü yılında yurdun birçok yerinde anıldı.

Ankara Kızılay’da bulunan Madenci Anıtı önünde toplanan emek ve meslek örgütleri, Soma’daki katliama sebebiyet verenlerden hesap soracaklarını belirtirken, devam eden yargı sürecinin takipçi olacaklarını bildirdi.

Madenci anıtı önünde gerçekleştirilen anmaya DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, Ankara Tabip Odası, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu ve Ankara Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın çağrısıyla yüzlerce kişi katıldı.

“Üstü örtülmeye çalışıyor”

Anmada konuşan Soma davası avukatı Sercan Aran, davanın hükümet yetkilileri tarafından engellendiği belirtti. Somalı işçi yakınını döven eski Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel’in hâlâ cezalandırılmadığını belirten Aran, davada halen bir kamu görevlisinin bile sorumsuzluk yüzünden yargılanmadığını söyledi. Soma Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan’ın davada sanıklar arasında yargılanmaya başlanmasıyla birlikte davanın sabote edilmeye çalışıldığını bildiren Aran, savcının üç duruşmadır mütalaa vermediğini vurguladı. Savcının mütalaa vermemesinin nedenin katliam hakkında savcılığa iletilen "Soma katliamını FETÖ’nün yaptırmasıyla ilgili bir suç duyurusu" olduğunu ifade eden Aran, hükümet yetkilileri tarafından olayın üstünün örtülmeye çalışıldığını söyledi.

Eskişehir’de KESK, DİSK, TMMOB, TTB adına basın açıklamasını okuyan Neşet Aykanat, Soma’da yaşananların kaza değil cinayet olduğunu belirtirken 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesinin kader değil katliam olduğunu vurguladı. Bu katliamın sorumlusu olarak sadece üretimi artırmak için tüm normları hiçe sayan şirketi görmemek gerektiğini ifade edildi ve hükümetin hesap vermesi gerektiği belirtildi. Faciadan sorumlular hesap vermeden ve hayatını kaybeden işçilerin yakınları ve ailelerinin yüreğini soğutacak somut adımlar atılmadan öfkelerinin soğumayacağı belirtildi.

İstanbul’da Taksim Tünel'de bir araya gelen DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İstanbul Koordinasyon Kurulu, TTB İstanbul Tabip Odası üyeleri ile siyasi parti temsilcileri katliamın asıl sorumlularının yargılamasını istedi.

“Somayı unutma, unutturma" sloganının sık sık atıldığı ortak açıklamada konuşmayı kurumlar adına DİSK Genel-İş İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Adil Çifçi yaptı. İş cinayetlerini kader ve fıtrat olarak değerlendiren anlayış son bulmadan bu ve benzeri, adeta geliyorum, diyen faciaları engellemenin mümkün olmadığına dikkat çeken Çiftçi, “Soma'da yaşanan kaza değil cinayettir. 301 maden işçisinin ölümü kader değil katliamdır. Soma davasının başından beri takipçisiyiz ve dava gerçek sorumluların açığa çıkarılması için sonuna kadar takipçisi olacağız” dedi.

Katliamda tüm sorumluluğun yapılan tüm uyarılara rağmen üretimi artırmak için tüm normları hiçe sayan şirkette olmadığını hatırlatan Çifçi şöyle devam etti: “Soma Kömür İşletmeleri A.Ş, TAKİ, MİGEM, ETKB, ÇSGB ve hükümet yaşanan tüm maden facialarında olduğu gibi sorumludurlar ve hesap vermelidirler. Türkiye'de özellikle AKP iktidarı dönemde uygulanan politikalarla üretim; teknik bilgi ve alt yapı olarak yetersiz, deneyimi ve deneyimli uzmanı bulunmayan kişi ile şirketlere bırakılmıştır. Kamusal denetimin de yeterli ve etkin bir biçimde yapılamaması iş cinayetlerinin Soma’da olduğu gibi katliama dönüşmesine neden olmuştur. esas sorumlular hesap vermekten kaçınmaktadır. Sorumlular hesap vermeden, babalarını, eşlerini, kardeşlerini, evlatlarını kaybedenlerin yüreğini soğutacak somut adımlar atılmadan bizlerin öfkesi dinmeyecek, yüreği soğumayacaktır.”

İSİG Meclisi: Soma cinayettir

İşçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) Meclisi Soma katliamının yıldönümünde bir açıklama yayımlayarak, maden faciasının kaza ya da kader değil, cinayet olduğunu açıkladı. Açıklamada şöyle denildi: Bizler yaklaşık 40 dakika sonra madenden kurtulan işçi arkadaşlarla iletişime geçip onlarca kardeşimizin yaşamını yitirdiğini öğrenmiştik. Hal böyleyken iktidar yaşananları saatlerce saklamıştır. Katliamın nedeni üretim zorlamasıdır. Ocaktaki kömür üretimi 4 yılda 15 kattan fazla artırılmıştır. Maliyetin TKİ’nin başka ocaklarında 130 dolar civarında iken burada 24 dolara inmesi ile övünülmesi yaşananların habercisi olmuştur. Bu yüzden maden alarm verdiği halde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmamıştır. Soma Holding’in patronu Alp Gürkan, dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız ve dönemin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başta olmak üzere yaşananların sorumlusu özelleştirme ve güvencesiz çalıştırma politikalarını yaşama geçirenlerdir.