Soma Katliamı davası dün yeniden görülürken sanıkların duruşma salonuna gelmemesi ailelerin ve avukatların tepkisine neden oldu. Avukatlar, sanıkların olası kasttan tutuklu yargılanması taleplerini yinelerken mahkeme heyeti talepleri reddetti. Aileler “Adalete olan inancımızla katilleri yüzleştireceğiz” dedi.

Soma sanıkları davaya gelmedi

EMEK SERVİSİ

Manisa’nın Soma ilçesinde 7 yıl önce 301 madencinin katledilmesine ilişkin açılan Soma Katliamı davası dün yeniden görülürken, sanıkların duruşma salonuna gelmemesi ailelerin ve avukatların tepkisine neden oldu. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin kararıyla tutukluluk halleri sonlandırılan 4 sanık mahkeme salonuna SEGBİS ile bağlanınca aileler “Sorumlular ellerini kollarını sallayarak dışarıda dolaşıyor” şeklinde tepki gösterdi. Avukatlar ise sanıkların duruşmaya gelmemesinin Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) aykırı olduğunu söyledi.

Katilleri adaletle yüzleştireceğiz

Soma Katliamı davası, Yargıtay 12. Ceza dairesinin 5 üyesinden 3’ünün değiştirilmesiyle, tutuklu sanıkların serbest bırakılarak yeniden yargılanmaları gerektiğini belirten kararı sonrası dün tekrar görüldü. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek dava için Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi duruşma salonuna çevrildi.

Dava öncesi bir araya gelen aileler basın açıklaması düzenledi. Katliamda hayatını kaybeden madencilerden Erdoğan Köse’nin oğlu Berkan Köse, aileler adına açıklamayı okuyarak şöyle konuştu: “Bu dava sadece 301 Somalı madencinin davası değil. Bu dava hukukun, emeğin, alın terinin davası. Bu dava gözyaşı hiç dinmeyen toprakların davası. Çünkü döktüğümüz gözyaşlarını artık başkaları döksün istemiyoruz. İşçinin değil sadece patronun ve yandaşlarının söz hakkı olduğu bir düzen istemiyoruz. Alın teri dökmüş, emeklerinin karşılığını alamayan işçilerin karanlık bir geleceği olsun istemiyoruz. Bütün olumsuzluklar bizden yana olsa da inancımızla savunmamızla ve adalete olan inancımızla katilleri yüzleştireceğiz.”
Katliamda oğlu Uğur Çolak’ı kaybeden Soma 301 Madenciler Derneği Başkanı İsmail Çolak ise, o dönem başbakan görevinde bulunan Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı Yusuf Yerkel’in madenci yakınını yerde tekmelediğini hatırlattı. Çolak şunları söyledi: “Bizleri tekmelediniz. Sonra seçim yatırımı yapmak için tekmeleyenlere özür dilettirdiniz. Kuru bir özür müydü o tekmenin acısını bizim yüreğimizden sökecek olan? Çıkardınız evlatlarımızın katillerini. Soma’dan sonra yüzlerce işçi kaybettik, hepsinin ailesinin yanındaydık. Ne olursa olsun mücadele etmeye ve bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz.”

Sanıklar duruşmaya gelmedi

Açıklama ardından aileler yoğun güvenlik önlemleri altında duruşma salonuna alınırken, gazetecilerin ise telefonları kapatıldı. Avukatların yargılanacak 4 sanığın duruşmada hazır edilmesi talepleri pandemi dolayısı ile reddedildi. Avukatlar buna, “Avukatlar, aileler olarak buradayız 4 sanık daha olunca pandemi bahane oluyor. Sanıksız yargılama birazdan başlıyor” diye tepki gösterdi. Aileler “Bizim çocuklarımız toprak altına girdi, sizin vicdanınız rahat mı” şeklinde öfkelerini dile getirdi. Bir kayıp yakını da alçıda sarılı elini göstererek, “Ben bu halimle buraya gelebiliyorsam 301 işçinin katilleri de buraya gelebilirlerdi” dedi.
Sanıklar duruşmaya SGBİS’le katıldı. Duruşmada ilk söz alan patron Can Gürkan arsız savunmasında beraatini talep etti. Aile avukatları da sanıklarının getirilmemesinin CMK’ya aykırı olduğunu belirtti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi’in kararıyla sanıkların tutukluluk hallerinin de sonlandırılmasına itiraz eden avukatlar ayrıca sanıkların ‘bilinçli taksirle’ değil ‘olası kastla’ yargılanması talebini yineledi.

Olası kasttan ceza verilmeli

Avukat Evren İşler şöyle konuştu: “Bu siyasi bir davadır. Alp Gürkan yargılamanın ilk başından itibaren yargılamadan kaçırılmıştır. Bu dosyaya ilişkin Adalet Bakanlığı’nın ilk müdahalesi SEGBİS hakkındadır. Biz Can Gürkan’ı özlemedik. O da bizi özlememiştir eminim. Ancak bu bir yargılamadır. Buraya getirilmelidir. Çünkü Can Gürkan 301 işçinin katilidir. Biz burada Yargıtay’ın bozma kararına karşı direnin ya da direnmeyin demeyeceğiz. Bir kağıdın üstüne dosya numarası yazıp 5 hakimin altına imzasını koyduğunuzda o bir Yargıtay kararı olmuyor. Meslek hayatımın en zor beyanıdır bu.”

Avukat Akçay Taşçı “Soma’da olası kast verilmezse, Türkiye’de hiçbir yerde verilemez. Eğer hukukumuzda olası kast diye bir şey varsa bunun uygulanabilecek en iyi yer bu dosyadır” dedi. Duruşma sonrası tutuksuz sanıkların tutuklanmasına ve sanık Can Gürkan’ın mahkemenin görüldüğü duruşma salonuna getirilmesine ilişkin talepler reddedildi. Duruşma 24 Mayıs’a ertelendi.