MMO Ankara Şube Genel Kurulu’nda konuşan Emin Koramaz, ülke olarak, büyük bir tarihsel eşikten geçildiğini belirtti. Koramaz "Sömürge madenciliği ile yalnızca doğamız ve kaynaklarımız değil, yaşamlarımız da katledildi" diye konuştu.

Sömürge madenciliği yaşamı katletti

BirGün/ANKARA

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'ne (TMMOB) bağlı Makina Mühendisleri Odası (MMO) Ankara Şubesi’nin 29’uncu olağan Genel Kurul ve seçimleri başladı.

MMO Eğitim ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Genel Kurul, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı ve Makina Mühendisi Emin Koramaz’ın konuşmasıyla başladı. İki yıllık çalışma dönemini değerlendiren Koramaz, "Yaşadığımız sorunlar yetmiyormuş gibi bir de ölümle sınandık" dedi. 

"İLİÇ’TE YAŞADIĞIMIZ ÇEVRE FELAKETİ BU YAĞMANIN EN SON ÖRNEĞİ"

6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde TMMOB yöneticileri olarak, Makina Mühendisleri Odası ve diğer birçok Oda’nın başkan ve yöneticileri ile deprem bölgelerinde olduklarını belirten Koramaz, “Afet yönetim sürecinde yaşanan zafiyet yetmezmiş gibi yeniden yapılaşma sürecinin de kötü yönetilmesi nedeniyle yaşanan sorunların katlanarak büyüdüğünü görmek hepimizi bir kez daha kahretti” diye konuştu. 

"Bir felaket iktidarıyla geçiyor yıllarımız" diyen Koramaz, "13 Şubatta İliç’te yaşadığımız çevre felaketi bu kötülüğün, bu yağmanın en son örneği olmuştur" dedi. 

Göz göre göre gelen felakete ilişkin konuşan Koramaz, “Her dilekçemizde, her açıklamamızda İliç sahasında yaşanabilecek heyelanı defaatle vurgulamamıza karşın; ne Bakanlık ne yerel idare ne de Mahkemece uyarılarımız dikkate alınmadı.  Bugün yaşanan felakete göz göre göre yol verildi. Anagold Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş tarafından Çöpler Kompleks Maden İşletmesinde gerçekleştirilen sömürge madenciliği ile yalnızca doğamız ve kaynaklarımız değil, yaşamlarımız da katledildi” ifadelerini kullandı. 

"UMUDU SÖKÜP ATAMAYACAKLAR"

Ülke olarak, büyük bir tarihsel eşikten geçildiğini kaydeden Koramaz, “Özellikle 2023 seçimleriyle bildiğimiz anlamda Cumhuriyet’in topyekûn tasfiyesine şahit olduk. ‘Kimsesizlerin kimsesi’ olmak, eşit, adil ve gerçekten bağımsız bir ülke inşası için kurulan Cumhuriyet’in tüm kurucu değerleri bugün yerle bir edilmiş halde” diye konuştu. 

“Bu zor günlerde zorbalığa inat ayakta durabiliyorsak eğer, bu birbirimizden aldığımız güç sayesindedir” diyen Koramaz, şöyle devam etti: “Ne yaparlarsa yapsınlar, nasıl saldırırlarsa saldırsınlar bu umudu bizden asla söküp alamayacaklar.”

Yerel seçimlerin de en az genel seçimler kadar önemli olduğuna dikkat çeken Koramaz, “Yerel seçimlerde de iktidar blokunun güç kazanması, halkımızın ve bizlerin üzerindeki baskının ve zorun daha da artması anlamına gelecektir. Tek adam rejiminin geriletilmesi için mücadele yolu bizler için akıldan, bilimden ve emekten geçiyor. Yaşam alanlarımızın, yaşam hakkımızın elimizden parça parça alınmasına seyirci kalamayız. Geçtiğimiz seçim dönemlerinde olduğu gibi bu seçimlerde de görüşlerimizi; emekten, halktan yana tavrımızı ortaya koymaktan çekinmeyeceğiz” dedi.

Genel Kurul’u selamlayan Koramaz, konuşmasını “Eşit, özgür, demokratik bir Türkiye mücadelemize, üreten, sanayileşen ve hakça bölüşen bir ülke özlemimize katkı vermesi dileğiyle hepimize kolaylıklar diliyorum” diyerek sonlandırdı. 

MÜHENDİSLİK DEĞERSİZLEŞTİRİLDİ

Genel Kurul’da konuşan MMO Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Yener, de konuşmasında ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz koşullarını ve iki yıllık çalışma dönemini değerlendirdi. 

Yener, imalat sanayinin iki yıllık hormonlu büyümeden sonra yıllardır olduğu gibi GSMH içindeki payının düşmeye devam ederek yerinde saydığını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Türk Lirasının daha da değersizleştiğini, enflasyonun yukarılara sıçradığını, büyüyen bütçe açıkları, faiz ödemeleri ve ödenek üstü hesapsız harcamalar ile kamu ve özel sektör borçlarının büyük boyutlara ulaştığını, döviz kuru-faiz-enflasyon üçlü sarmalı ile yağmacı rant ekonomisinin ülkemiz ve halkımızın yoksullaşmasına, geleceğimizin karartılmasına yol açtığını görüyoruz.”

AKP iktidarları döneminde ülkenin sanayisizleştirildiğine dikkat çeken Yener, “Tarımı mahvetmiş, mühendisliği değersizleştirmiştir” diye konuştu. 

Yener, “Bilim ve tekniğin gereklerine uyulmadığından afetler felaketlere dönüşmüş; depremlerin, yanlış yapılaşmanın, orman yangınlarının, sellerin neden olduğu felaketlerde iktidarın sunduğu trajik “çözüm”, kredi açıp borçlandırmak, zedelerin çoğunun alamayacağı evleri satmak, banka borçlarını vb. birkaç ay ertelemek; önlemsizliği “ilahi takdir” ve benzeri dini telkinlerle meşrulaştırmaya çalışmaktan ibarettir” ifadelerini kullandı. 

TMMOB ve Makine Mühendisleri Odası’nın geleneksel cumhuriyetçi, laik, barışçı, eşitlikçi, kamu- toplum yararı eksenli çizgisini sürdürerek yola devam edilmesi gerektiğini belirten Yener, “Ülke-halk-kamu yararı ilkesini ana eksen olarak kabul eden; mesleki ve demokratik mücadeleyi bütünlüklü bir şekilde yürüten çalışma anlayışımızın sürekliliğini hep birlikte sağlamalıyız. Mühendisliğin toplumsal işlevlerini; tasarımcı, inşacı, kurucu, yapıcı, onarıcı, yenileyici misyonunun egemen olması için uğraş vermeye devam etmeliyiz” diye konuştu.