SEVGİM DENİZALTI

Odatv davasının son duruşmasında, yaklaşık iki yıldır tutuklu yargılanan gazeteci-yazar Soner Yalçın tahliye edildi. Yalçın Küçük ile Hanefi Avcı'nın ise tutukluluğunun devamına karar verildi.Duruşmayı çok sayıda gazeteci, meslek örgütleri temsilcileri, yabancı heyetlerden gözlemciler ve Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu’nun yanı sıra, CHP Milletvekilleri İlhan Cihaner, Emine Ülker Tarhan, Melda Onur, Mahmut Tanal ve Kadir Gökmen Öğüt da izledi.


DURUŞMA AVUKATSIZ BAŞLADI
Duruşma, İstanbul Adalet Sarayı’ndaki mahkeme salonlarının görüntü sistemlerinin yenileniyor olması nedeniyle çok küçük bir salonda yapıldı. Duruşmayı izlemek isteyen ama salonun küçüklüğü nedeniyle içeri giremeyen çok sayıda kişi, bu duruma tepki gösterdi. Sanık avukatları, mahkeme heyetinin güvenlik görevlilerine verdiği avukat listesinde isimleri olmadığı için içeri alınmayınca, güvenlik görevlileriyle tartıştı. Bunu protesto eden avukatların salona gelmemeleri üzerine, duruşma avukatlar olmadan başladı. Avukatlar adliye önünde bir açıklama yaparak bu durumu protesto etti. Açıklamanın ardından, avukatların da salona girmesiyle, duruşmaya taleplerin dinlenmesiyle devam edildi.


KÜÇÜK: HİÇBİR BELGEDE YOKUM
İlk sözü alan Yalçın Küçük, “İddianamenize göre ben Ergenekon’u, PKK’yi, Odatv’yi, hatta CHP’yi yönetiyorum, siyaset dünyasını da yönetmeye çalışıyorum, ama bu belgelerde ben yokum! PKK’yi ben yönetiyorum ama KCK Avukatlar İddianamesi’nde de yokum. Davaların esası olan Tuncay Güney ile ilgili açıklanan raporda da yokum. Hiçbir belgede yokum” dedi.


‘TERTİPÇİLER YOLUN SONUNA GELDİ’
Küçük’ün ardından söz alan gazeteci-yazar Soner Yalçın ise Başbakan Erdoğan’ın bile dinlendiğinin ortaya çıktığını hatırlatarak, şöyle devam etti: “Biz bu tertipçilerin kim olduklarını biliyoruz. Bu tertipçiler Deniz Baykal’a, 10 MHP’liye kaset komplosu kuranlardır, kim oldukları bellidir. Böylesi bir tertibi sırtlarını devlete dayamadan yapabilirler mi? Türkiye’nin merakla aradığı derin devlet budur. Biz bunu yazdığımız için bizi içeri tıktılar. Tertipçilerin şimdiki hedefi Başbakan Erdoğan’dır.”


‘BU TERTİPÇİLERLE HESAPLAŞACAĞIZ’
Bugüne kadar gerçeğe odaklı bir gazetecilik yaptıklarını belirten Yalçın, “Gerçeğe bağlı olduğumuz için bugün buradayız. Bizi iddianamede terörist yapan silahlar, bombalar değil; yazdıklarımız, gazeteciliğimiz. Bundan sonra da Silivri’de esir tutulacağız diye susacak, yazmayacak değiliz. Biz bu pis oyunu bir gün mutlaka ortaya çıkaracağız. Herkes şundan emin olsun, biz bu tertipçilerle mutlaka hesaplaşacak, onların adalet önüne getirilmelerini sağlayacağız” dedi.
Öğle arasının ardından söz alan Hanefi Avcı, ise savunmasını Powerpoint sunumu eşliğinde yaparak, Odatv çalışanlarının bilgisayarlarına virüslü e-postaların ne şekilde gönderildiğini ayrıntılarıyla açıklamaya çalıştı. Avcı’nın tahliye talebi alındıktan sonra avukatların savunmaları dinlendi ve duruşmaya ara verildi.


SONER YALÇIN TAHLİYE EDİLDİ
Aranın ardından açıklanan ara kararda, 14 Şubat 2011 tarihinden bu yana tutuklu yargılanan gazeteci Soner Yalçın’ın tahliye edildiği açıklandı. Yalçın’ın adli kontrole alınarak her hafta karakola imza vermesine ve yurt dışına çıkışının yasaklanmasına karar verildi.
Mahkeme heyetince oy çokluğuyla alınan bu tahliye kararına, Hakim Hikmet Şen, muhalefet şerhi koydu. Şen, Yalçın hakkındaki suçlamaların niteliği ve kuvvetli suç şüphesi dikkate alındığında, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağını, Yalçın’ın tutukluluğunun devamına karar verilmesi gerektiğini savundu.
Mahkeme, TÜBİTAK raporuna göre, haklarındaki kuvvetli suç şüphesinin devam ettiği gerekçesiyle Yalçın Küçük ile Hanefi Avcı’nın tutukluluklarının devamına karar verdi. Duruşma 21 Mart 2013’e ertelendi.