AKP’nin Kürt sorunu konusunda yeni bir yol haritası çizdiğine dair çıkan haberlere AKP kanadından yalanlama...

YAŞAR AYDIN

AKP’nin Kürt sorunu konusunda yeni bir yol haritası çizdiğine dair çıkan haberlere AKP kanadından yalanlama gelmezken, yeni bir tartışma başlattı.

Önceki gün hükümetin ‘yeni rota’sını BirGün’e değerlendiren BDP’liler, AKP’yi ve yeni yol haritasını samimiyetsiz bulduklarını, sadece kamuoyunu yönlendirme amacı taşıdığını söylemişti.

Gazetemize konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı, Diyarbakırlı Sezgin Tanrıkulu ise CHP olarak barış için atılacak her somut adıma destek vermeye açık olduklarını söyledi.

‘AKP TEK BAŞINA ALTINDAN KALKAMAZ’

Konunun CHP ve diğer muhataplar tarafından AKP’den değil basından öğrenilmesinin ciddi bir sorun olduğuna değinen Tanrıkulu, bu taktiğin 90’lı yıllardan kalma bir kamuoyunun nabzını ölçme hamlesi olduğunu söyledi.

“Kürt sorununa halen güvenlik penceresinden bakıldığını görmek mümkün. Hala ezeceğiz, yok edeceğiz laflarını kullanıyorlar. Artık hükümet somut adımlar atmalı” diyen Sezgin Tanrıkulu, “Biz başından beri bunu sürece dair üstümüze ne düşerse yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Genel Başkanımız bu konuda kararlılığını çok kez belirtti. AKP, sorunun tek başına altından kalkamaz. Bir program dahilinde sürecin parçası olmaya ve sorumluluk almaya hazırız. Gündelik politikanın malzemesi yapmayacağımızı da defalarca dile getirdik” diye konuştu.

“BARZANİ’Yİ BIRAK MECLİS’E BAK” ÇAĞRISI

Artan şiddet olaylarından parti olarak büyük kaygı duyduklarını vurgulayan Tanrıkulu, şöyle konuştu:

“Bu işin silahla sonlanmayacağı artık anlaşılmalı. Basında çıkan haberlerde Barzani’nin aktif rol alacağı vurgulanıyor. AKP, bunun önce ülkemizin bir meselesi olduğunu kabul etmeli, çözümü burada aramalı. Burada çaba harcanmalı. Buralarda mesafe alındıktan sonra sorunun çözümünde rolü olacağını düşündüğünüz Barzani devreye girebilir. Ama çözüm bu topraklarda ve Meclis çatısında aranmalıdır.”

KİM NE DEDİ?

Türkiye Barış Meclisi'nin kurucu üyesi Seydi Fırat:

Ben yazılan çizilenleri Hükümet adına ortalığı yoklama olarak görüyorum. Hükümet uzunca süredir bugün yazılan konsepti zaten hayata geçiriyordu. (Öcalan’la avukatların görüşmesi engellenerek, baskı politikaları, v.s..) Burada yeni bir şey yok. Daha çok savaş, daha çok kan anlamına geliyor. Barışı çok daha ötelemiş, Türkiye’ye yazık etmiş oluyorsunuz. Son olarak sorunun çözümünde Barzani’ye atfedilen abartılı rolü anlamış olmadığımı da belirtmek isterim. Barzani’nin AKP politikalarına şuan olumlu baktığını sanmıyorum ki kendisi zaten bir dizi iç sorunla boğuşuyor.

BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan:

Kürtler taleplerini açıkça ifade etmişlerdir. Anadilde eğitim istiyorlar, bölgesel yönetimin güçlendirilmesini istiyorlar, Kürtçenin kamusal alanda da kullanmasını talep ediyorlar.

Hükümet gerçekten çözüm istiyorsa bu taleplere ne diyor onu söylemeli. Aksi bir tutum polemiktir, demagojidir. Ayrıca Barzani konusuna gelinci; Barzani ne diyebilir ki? Onlar dillerini konuşabiliyor, devletleri var. ‘Bu haklar sizde olmasın’ mı diyecek? Bunu kim der?