2023 Eğitim Vizyon Belgesi açıklandı. Vizyon belgesinin eğitime ilişkin birçok noktayı karanlıkta bırakması dikkat çekti

Şov var ‘vizyon’ yok

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN m.mertbildircin@gmail.com

Eğitimin yol haritasının belirlendiği, “2023 Eğitim Vizyon Belgesi” Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda kamuoyuyla paylaşıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı törende vizyon belgesine ilişkin açıklamalarda bulunan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitim müfredatının yeniden düzenleneceğini ve zorunlu ders saatleri ile ders çeşitlerinin azaltılacağını ifade etti. Okullaşma politikasının ne yönde sürdürüleceği ve dini vakıf ve cemaatlerle imzalanan işbirliği anlaşmalarının akıbetinin ne olacağı sorusu ise cevap bulmadı.

Velilerin ve öğrencilerin tercihinin akademik eğitim veren liselerden yana olmasına okullaşma politikasını imam hatip okulları üzerinden yürüten MEB’in yeni dönemde de dini eğitimde ısrarcı olacağı vizyon belgesine yansıdı. İmam hatip okullarındaki program çeşitliliğinin korunacağını kaydeden Selçuk, bu okulların bünyesinde Arapça ve İngilizce yaz okulları açılacağını bildirdi. Selçuk, imam hatipler ile üniversiteler arasında işbirliği mekanizmaları kurulacağını belirtti. Vizyon belgesinde tüm okul türlerinde yapılacaklar ayrıntılı olarak yer alırken Anadolu liselerine değinilmemesi dikkati çekti.

Merkezi sınavlar kalacak
Herkesin merak ettiği, “Sınavsız bir eğitim modeline geçilecek mi?” sorusu da vizyon belgesinin açıklanmasıyla yanıt buldu. Sınav sistemlerinden vazgeçilmeyeceğini söyleyen Selçuk, mevcut sınavların amacının, içeriğinin ve soru tiplerine bağlı yapısının yeniden ele alınacağını vurguladı. Okul bünyesinde yeterlik temelli değerlendirme uygulamalarının başlatılacağını aktaran Selçuk, sınavla öğrenci alan okulların kademeli olarak azaltılacağını duyurdu. Bakanlığın orta vadede sınavlara olan ihtiyacın azaltılması için çalışmalar yapacağı öğrenildi.

Pedagojik formasyon şartı
Öğretmenliğe kabulde uygulanan pedagojik formasyon şartının kaldırılacağını kaydeden Selçuk, bu eğitimin artık MEB bünyesinde verileceğini söyledi.

Meslek kanunu çıkarılacak
Vizyon belgesinde, eğitimin bir diğer gündem maddesi olan öğretmenlik yetiştirme programlarına ilişkin atılacak adımlar da yer aldı. Selçuk, öğretmenlik meslek kanununun çıkarılacağı bilgisini verirken vizyon belgesinde eğitimcilere yönelik atılacak adımlar şöyle sıralandı:

♦ Sözleşmeli öğretmenlerin görev süreleri kısalacak.

♦ Ücretli öğretmenlerin ücretleri artacak.

♦ Elverişsiz koşullarda görev yapan öğretmenlere ve yöneticilere teşvik verilecek.

♦ Okul müdürlüğü yüksek lisansa dayalı bir meslek olacak.

♦ Öğretmen yetiştirme programları uygulama ağırlıklı hale gelecek.

♦ Öğretmenlere yan alan yüksek lisans imkanı gelecek.

♦ Başarılı öğretmenler yurt dışına gönderilecek.

♦ Okul yöneticiliğine atanmada liyakat temelli bir değerlendirme gelecek.

♦ Okul yöneticiliğinin özlük hakları iyileştirilecek.

Vizyon belgesine göre, eğitimin yakıcı sorunlarından olan yabancı dil öğrenimi, kademeler göre farklı öğretim yöntemleri ile öğretilecek. Yabancı dil öğretmenlerine yüksek lisans ve uluslararası sertifika olanağı sağlanacak. Öğrencilerin öğrenimini kolaylaştırmak amacıyla yabancı dil öğrenimi platformları kurulacak.

Çocukluk eğitimi zorunlu olacak
Okulöncesi, temel eğitim, ortaöğretim ve liselere ilişkin atılması planlanan bazı adımlar ise şunlar olacak:
♦ 5 yaş erken çocukluk eğitimi zorunlu eğitim kapsamına girecek.

♦ Şartları elverişsiz ailelere okulöncesi çocukları için materyal ve kırtasiye desteği gelecek.

Teneffüs süreleri artacak
♦ İlkokullarda not yerine beceri temelli değerlendirme gelecek.
♦ Teneffüs süreleri artırılacak.
♦ Tasarım Beceri Atölyeleri kurulacak.

Ders saatleri yarı yarıya azalacak
♦ Liselerde ders saatleri yarıya yakın azalacak.
♦ Çocukların mesleki yönelimlerine ilişkin yeni bir yapı kuruluyor
♦ Alan seçimi dokuzuncu sınıftan başlatılacak.

***

“Siyeri nebi ve Arapça…”

AKP hükümetinin önceliğinin eğitim olduğunu savunun Cumhurbaşkanı Erdoğan ise şunları söyledi:
MEB bütçesini 7 buçuk milyar liradan 92 buçuk milyar liraya biz yükselttik. Eğitimin alt yapısını değiştirmek, baskıcı zihniyetin izlerini silmek için çok çalıştık. Uygulamaya konulmuş sekiz yıllık kesintisiz eğitim gibi ciddi sıkıntıları kucağımızda bulduk. Bunun yanında 60-70 kişilik sınıflardan öğretmensiz sınıflara kadar pek çok sorun vardı. Öncelikle 4+4+4 ile zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. Katsayı zulmü ile adaletsizliklere yol açan uygulamaları kaldırdık.
Kuran-ı Kerim, siyeri nebi, Arapça gibi dersleri tüm okullarda seçmeli olarak okutulabilir hale getirdik. Fatih Projesi ile okullarımızın alt yapısını yeniledik. Yaklaşık bir buçuk milyon tablet dağıttık. İnşa ettiğimiz 290 bine yakın yeni dersliklerle kalabalık sınıfları ortadan kaldırdık. Atadığımız 607 bin öğretmen sayısını 920 bine çıkardık. Aynı dönemde eğitimin içeriğinin değiştirilmesi konusunda da pek çok adım attık. Müfredattan sınav sistemine kadar çok farklı projeleri hayata katmamızın yanında istediğimiz yere gelemediğimizi de özeleştiri olarak veriyorum.

***

Sisteme dokunmadı

sov-var-vizyon-yok-523749-1.

Ünal Özmen: Ziya Selçuk’un sunumunda, bugüne kadar duyduğumuzun dışında paradigma değişimine tekabül edecek söz duymadık. Bakanın mesleki eğitim, öğretmen, okul yönetimi ve sınavlarla ilgili açıklamaları herhangi bir panelde de duyabileceğiniz tespitlerden farklı değildi.

Selçuk konuşmasında “bir şey yapmak lazım”, “sistem teorisine ihtiyacımız var” dedi ama kürsüden sisteme dokunmadan indi. Sisteme dokunmadan paradigma değişiminden, hatta değişimden söz edilemez.

Erdoğan’ın liderliğine sığınıp bir şey yapması zaten bakandan beklenemezdi. Nihayetinde
Vizyon Belgesi, beklendiği gibi Erdoğan’ın gösterisine dönüştü. Ziya Selçuk üç yılda yapacağını dokuz dakikaya sıkıştırırken Erdoğan geçmişte yaptıklarına 30 dakika ayırdı.

Erdoğan’ın 4+4+4, din derslerinin sayısının artırılıp din okullarını yaygınlaştırmasıyla övünmesi Vizyon Belgesinin sınırlarını çizmişti. Kısacası, dinci eğitime kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Vizyon belgesinde medyanın manşeti muhtemelen “Öğretmen Meslek Kanunu” ve öğretmenin performans sisteminin dışına tutulması olacaktır. Ne yazık ki bunlar bu hükümetten yeni duyduğumuz vaatler değil. Performans sistemine son veriyoruz açıklaması, öğretmenlerin direnişi sonunda, onların kazanımı olarak Mayıs’ta gündemden düştüğü için öğretmenleri heyecanlandırmaz. Öğretmen Meslek Kanunu da AKP iktidarının yeni vadi değil. Bu kanun çıksa bile öğretmenleri heyecanlandırmayan bir kanun olacağını şimdiden söyleyebilirim.

***

Öğrenciler ucuz iş gücü

sov-var-vizyon-yok-523750-1.

Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan:
Öğretmenlerin kendini değerli ve güvende hissedebileceği somut bir açıklama öngördüğümüz gibi yapılmadı. Yapılan açıklamada hukuksuzca ihraç edilen meslektaşlarımızın hukuk ve adalet talebi, görevlerine iade edilme hakları ise tamamen yok sayılmıştır. Sözleşmeli öğretmenlik devam ediyor. 4+2’ den 3+1 düzenlemesine geçilmiş olması sözleşmeli öğretmenler açısından bir anlam ifade etmiyor. Sözleşmeli öğretmenlerin en temel talebi olan mazerete dayalı tayin hakkı ise tamamen görmezden gelindi. Ataması yapılmayan öğretmenlerin beklentileri ise MEB’in 117 bin öğretmen ihtiyacı açıklamasına rağmen açıklamada karşılık bulmamıştır.

Özel öğretim kurumlarında bürokrasinin azaltılacağı, haksız rekabetin ortadan kaldırılacağı, özel öğretim kurumları ile iş birliğinin güçleneceği, öğrencilere okurken çalışma fırsatı denilerek öğrencilerimizin ucuz iş gücü olarak görüldüğü özelleştirme politikalarına hız kazandırılacağının net fotoğrafıdır.