Avrupa çapında 150 binin üzerinde yerel ve bölgesel yönetimi temsil eden Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 40. oturumu küresel salgın nedeniyle çevrimiçi yapıldı. Yeni yönetimin de belirlendiği oturumda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Yönetim Kurulu’na seçildi.

Soyer, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Yönetim Kurulu’na seçildi

BİRGÜN EGE

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nin, küresel salgın nedeniyle çevrimiçi düzenlenen 40. oturumunda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bölgesel Yönetimler Meclisi Başkan Yardımcısı seçildi.

Tunç Soyer böylelikle Kongre’nin, yerel yönetimlerin stratejileri ve uygulamaları ile ilgili önerilerini hazırlayan en yetkin organı Yönetim Kurulu’na da girmeye hak kazanarak, Türkiye’den Yönetim Kurulu’nda yer alan tek üye oldu. Kongre, Bölgesel Yönetimler Meclisi, Yerel Yönetimler Meclisi ve bu meclislerin çatını oluşturup icra kararlarının alındığı Yönetim Kurulu’ndan oluşuyor.

Seçimin hemen öncesinde bir konuşma yapan Tunç Soyer, sözlerine son on sekiz ayda İzmir’in orman yangını, pandemi, deprem, tsunami, kuraklık ve sel felaketiyle karşı karşıya geldiğini hatırlatarak başladı ve şöyle devam etti: “Dirençli bir şehir olmanın iki mucizevi sırrı olduğunu öğrendik. İlki kapsayıcı birliktelik ve demokratik dayanışma. İkinci sır ise yaşam hakkını en önemli öncelik olarak koymak. Yaşam hakkını güvence altına almadan diğer haklardan yararlanmak mümkün değil. Ancak küresel ısınma ve biyolojik çeşitlilik kaybının yanı sıra Covid-19 hayatımızı ciddi şekilde tehdit ediyor. Etkileri en yoksul ve en savunmasızları daha çok vuruyor. Avrupa'da bu sınır tanımayan tehditlere karşı mücadele etmek için belediyeler arası daha nitelikli işbirliği oluşturmalıyız. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri rehberliğinde birlikte hareket etmemiz ve harekete geçmemiz gerekiyor.”

“İZMİR’DEKİ DEMOKRATİK DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİRDİK”

Soyer, İzmir’de peş peşe yaşanan krizlerin başka bir yönetim biçimi gereksinimi yarattığını dile getirerek, “Bu nedenle belediye operasyonlarını ve hizmetlerini yürütmenin olağan yöntemini iyileştirmeye karar verdik. Yerel politikaların demokratik ve kapsayıcı etkinliğini artırmak için kurumsal bir yeniden tasarım gerçekleştirdik. Daha demokratik ve etkili yönde yeni bir yönetmelik çıkardık ve ‘Kriz Belediyeciliği’ne geçtik. Kriz Belediyeciliği’nde, belediye operasyonlarında daha kapsayıcı karar alma, yürütme ve danışma organları kurduk, böylece İzmir’deki demokratik dayanışmayı güçlendirdik” dedi.

“ŞEHİRLERİMİZ ARASINDAKİ DAYANIŞMAYI ARTIRMALIYIZ”

Kongre’nin de benzer bir demokratik, kapsayıcı yaklaşımla şehirlerin dayanıklılığına ve refahına daha etkili bir katkı yapılabileceğine inandığını dile getiren Soyer, şunları söyledi: “İlk olarak daha etkili işbirliği için kurumsal yeniliğe ihtiyacımız var. İkinci olarak politika oluşturma ve uygulamada vatandaşın katkısını teşvik etmeliyiz. Üçüncü olarak şehirlerimiz arasındaki dayanışmayı artırmalıyız. Avrupa'yı ve şehirlerimizi gelecekteki krizlere karşı dirençli hale ancak birlikte getirebiliriz. Bugün birbirimize çok bağımlı olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. Yerel politikalarımızı karşılıklı bağımlılığımız üzerine inşa etmeliyiz ve şehrimizi dayanışma içinde daha demokratik, birlik içinde daha kapsayıcı ve sürdürülebilir yeşil politikalarla daha adil hale getirmeliyiz. Bölgeler Meclisi Başkan Yardımcısı ve Kongre Yönetim Kurulu Üyesi olarak bu yönde çalışmak istiyorum.”