Sol partiler, aydınlar, sanatçılar halkı yerel seçimlerde demokratik haklarını kullanmaya; demokrasiden, emekten, barıştan, halkın...

Geçtiğimiz yıllardaki seçimlerde sadece İstanbul’da 2 milyona yakın seçmen oy kullanmadı. Bu seçimlerde toplumun önde gelen isimleri halkı oy kullanmaya, oyunu korkuyla değil inandıkları değerler doğrultusunda vermeye çağırdı. Halkın kendi kendisini yönetebileceği bir yerel yönetim anlayışını savunan adaylarla, yepyeni bir dönemin başlaması umut ediliyor.

»EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel:
Bir sadeleşme gerekiyor. Yerel seçimler çok daha büyük bir anlam taşıyor. Belediye başkanları seçilecek. AKP, CHP gibi düzen partileri aslında bütün hesaplarını, politik yatırımlarını seçim üzerinden görmek istiyorlar. Diğer taraftan da halkın çözüm bekleyen sorunları açısından da bir tezat var. Seçimlerde başta hükümet partisi olmak üzere düzen partilerinin halka söyledikleri şeyler nüans farkıyla aynı. Emekçilerden, demokrasiden, barıştan yana olan bu anlayışla hareket eden adayların desteklenmesine ilişkin bir çağrımız var.

»ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Alper Taş:
Yerel yönetimlerin piyasalaştırılmasına karşı, halkın kamusal haklarını sahiplenen, kar değil insan, müşteri değil yurttaş, halkın doğrudan yönetime katıldığı, demokrasiyi savunan, sözün yetkinin kararın iktidarın halkta olduğu, yerel kaynakların yerel de yaşayanlarca birlikte belirleneceği, katılımcı bir tutumu savunan bir anlayışı destekliyoruz.

»SDP Genel Başkanı Filiz Koçali:
Oy kullanırken barışı, demokrasiyi, Türkiye'nin geleceğini, halkların kardeşliğini, ezilenlerin, emekçilerin, kadınların taleplerini ve kendi geleceğimi dikkate alacağım. Bu nedenle en başından itibaren oyum DTP'yedir. Bugün Türkiye'de gerçekten arzu ettiğimiz geleceği yaratma konusunda en aday olan parti DTP'dir. Bu seçimlerin sadece bir yerel seçim ve  hizmet yarışı olmadığının farkındayız. Bu seçimde savaş mı,  barış mı?, statüko mu, değişim ve dönüşüm mü?, kardeşlik mi, çatışma mı? oy alacak. elbette benim oyum barıştar, kardeşlikten ve demokrasiden yana olacak.

»Eski Milletvekili Ercan Karakaş:
Ben yerel seçimlerde bir değişim olmasını istiyorum. Bu nedenle de İstanbul'da Kemal Kılıçdaroğlu,  Ankara'da da Murat Karayalçın kazansın istiyorum. Bu çok önemli çünkü gerçekten büyük kentler AKP belediylerince bir yağma kentine dönüştürüldü. Bunun değişmesi için değişimin olması gerekiyor. Herkesin oyunu değişim yönünde kullanmasını istiyorum. Çünkü büyük kentlerde AKP Belediye Başkanları'nı değiştirebilirsek bu aynı zamanda AKP iktidarına bir ihtar olacaktır. O yüzden kullanacağımız oyun yalnız yerel etkisi yok, genele de önemli bir etkisi olacaktır.

»Gazeteci- Yazar Günay Aslan:
Yerel seçimler Kürt sorununda barışçıl seçeneğin öne çıkmasına ; Kürt halkının demokratik iradesinin ortaya çıkmasına, sorunun silahlı zeminden alinip siyasal zemine taşınmasına hizmet etmelidir. Kişisel görüşüm DTP’nin oylarının artmasının barışçıl çözüme hizmet edeceği şeklindedir. Halklarımızın barış içinde yaşama şansını artıracağı inancıyla yerel seçimlerde DTP ile demokratik güclerin ortak adaylarinin desteklenmesinden yanayım. Barışçıl demokratik bir çözümün için herşeyden önde AKP’ye ciddi bir demokrasi ders verilmelidir

»Apoyevmatini Gazetesi G. Y. Yönetmeni Mihail Vasiliadis:
Kimlik numarası konusu beni çok üzdü. Benim nüfus kağıdımda yazılı değil. Koşup yaptırmam gereiyor. Eğer bugünde vakit bulup yaptıramazsam oyumu kullanamayacağım. Kullandığım takdirde Akın Birdal'a vermeyi düşünüyorum. Belediyelerde kriter yerel yönetim. Ben bu yapılan kampanya da yerel yönetim ile ilgili birşey göremedim. Bütün parti başkanları konuştu. Parti başkanları genel politikadan konuştu. Halkın karşısına çıktıları zaman planlarının ne olduğunu söylemediler. Kampanyaların gidişatı rakibi karalamak üzerine. Türkiye büyük bir ülke her bölgenin kendine göre sorunları vardır. Bunun iyi anlaşılması gerek.

»İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan:
Şehirlerimizi ve ülkemizi, insan haklarından yana adaylar ve partiler yönetmelidir. Oyumuz, emekçiden, halktan yana çevre ve kent politikaları oluşturan, yaya hakkından yaşam hakkına kadar her alanda insanı koruyan ve kollayanlaradır.

»Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız:
Bizler Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak Murat Karayalçın’ı destekliyoruz. Seçmenlerin oy verdikleri partinin organlarının, kurullarının ve üyelerinin seçmenin iradesini önemsiyor olmasına dikkat etmeleri çağrısında bulunuyoruz.

»2 Temmuz Vakfı Genel Sekreteri Emel Sungur:
Başkentimizi yeniden kent kültürüyle buluşturmak, katılımcı ve güler yüzlü bir kent yaratmak mümkündür. Seçim sonrasında yeni bir Ankara’ya uyanmak isteyenleri, bir önceki seçimde sandığa gitmeyenleri sandığa gitmeye davet ediyoruz. Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Karayalçın’ı destekliyoruz.

»Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay:
Gazeteci dövdüren, sanat düşmanlığı yapan, çağdışı bir anlayışa sahip olan bir Büyükşehir Belediyesi Ankara’ya yakışmıyor. Seçmenin artık bu duruma ‘dur’ demesini bekliyorum. Ben, Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Karayalçın’ı ve Çankaya Belediye Başkanı adayı Bülent Tanık’ı destekliyorum.

»Gündem Çocuk Derneği Sözcüsü Onur Yılmaz:
Seçmenleri, partisinde çocuklara ilişkin programı olmayanlara oy vermemeye davet ediyorum. Oylar, çocuğa önem ve öncelik veren, çocuğa bakışlarını çocuk hakları temelinde gözden geçiren, bu bakışı parti programlarına yansıtan, çocuk hakları temelli bir ülke çocuk politikası oluşturabilen adayın olmalıdır.

»Pembe Hayat LGBTT sözcüsü Buse Kılıçkaya:
İnsan haklarına saygılıyız ama eşcinseller ve transseksüeller hariç’ diyenlerin bakış açısının korkunçluğu görülmelidir. Bizler oyumuzu, hiç kimseyi dil, din, renk, ırk, cinsel yönelim ayrımı yapmadan eşit gören anlayışlara vereceğiz.

»Tüketici Hakları Federasyonu Başkanı Ali Çetin:
Ankara Büyükşehir Belediye başkanı adayı olarak Murat Karayalçın’ı destekliyoruz. Şehirlerinde yönetime ortak olmak ve 30 Mart sabahı aydınlık bir Ankara ile uyanmak isteyen herkesi de Karayalçın’a oy vermeye çağırıyoruz

»Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar:
Toplumsal değişim ve gelişimde yer almak vatandaşların en önemli hakkıdır. Bizler, birlikte yaşamanın verdiği sorumlulukla Ankara’mızı geleceğe taşıma istiyoruz. Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Murat Karayalçın’ı destekliyoruz.

»Bülent Usta:
Belediyecilik denilince aklıma önce Terzi Fikri geliyor ister istemez. Yaşanan seçim sürecine bakınca, 30 yıl evvel Terzi Fikri’nin Fatsa’da ortaya koyduğu anlayışın, bir gün bu topraklarda yaygınlaşıp gelişeceğini umut etmek istiyorum. Halkın doğrudan kent yönetimine katılacağı bir yerel yönetim anlayışı gelişmediği sürece, yerel yönetimler rant kavgalarının yaşandığı bir alan olmaya devam edecek. Terzi Fikri’nin şu sözünü sık sık hatırlatmak gerek: “Belediyecilik demokrasinin bir sonucu değildir, demokrasi belediyelerde başlar.”

»Ali Şimşek:
Dünya krizi düşünüldüğünde, yerel seçimlerde AKP’nin oy oranında belli bir düşüş olacağı kesin gibi. Ama yine de bu düşüşü çok da abartmamak gerekecek. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde AKP düşüşlerde de olsa seçimi alacak gibi. CHP’ye gelince, gerek Ergenekon sürecinin laik, Kemalist orta ve üst sınıflarda CHP lehine bir hareketlilik oluşturduğu muhakkak. Ama ben DTP dışında sol söylemlerin pek esamesinin okunacağını zannetmiyorum.

»Uğur Kutay :
Televizyon ve gazetelerden takip edebildiğim kadarıyla, hayatımda gördüğüm en kirli yerel seçim dönemi bu...Örneğin Ankara’daki “Gökçek gidecek, Sol gelecek” yazılı reklamlar hadisesi, hem aslında neyle neyin karşı karşıya geldiğini göstermesi açısından, hem de bir çoklarının sol sanmayı sürdürdüğü CHP gerçeği açısından turnusol kağıdı vazifesi gördü. Eğer ‘sol’ kavramını arkasında onurla durdukları bir sosyal proje olarak açımlayabilselerdi, bu kara propagandayı Gökçek aleyhine bile çevirebilirlerdi. Fakat olmadı, olamadı. Ülke bu işte: Gökçek gitse bile sol gelemiyor...

»Tarık Günersel:
Darbeciliğe karşı dinciliği seçmek zorunda değiliz. Bu ortamda, dileklerim şöyle: 1) Katılımın yüksek olması; 2) AKP’nin %30’lara düşmesi; 3) Güneydoğu’da DTP’nin, AKP-CHP yarışlarında ise Baykal’a rağmen CHP’nin üstün gelmesi. Tahminlerim ise şöyle: 1) Katılım %75’ten fazla olur; 2) AKP %40’larda oy alır; 3) Güneydoğu’da DTP üstün gelir. Konak ile Kadıköy’de CHP, İstanbul Büyükşehir’de AKP alır; 4) Baykal başarıdan söz eder. 5) Seçimden sonra Başbakan uluslararası ve yurt içi duyarlılıkları dikkate alıp Deniz Feneri skandalının da üstüne gidilmesinden yana olduğunu duyurur. Bilimin, kadın haklarının ve “gerçek laikliğin” önemini vurgular, bunların aslında İslam’da da önem taşıdığını ileri sürer, örnekler verir. AB ile flörte özen gösterir.

»Adnan Tönel :
Çok uluslu ya da yerel bazlı güçlerin, para akışını veya ticareti kolayca sağlayabilecekleri adayları, vitrin olarak seslerini duyurabilecekleri yerel temsilcilerini ilçe bazlı öne sürmüşlerdir muhakkak. Bu nedenle, seçimlerde uygulaya geldikleri sömürü politikalarına destek isteyeceklerdir. İl, ilçe, belde ve mahallelerde emekçilerin demokrasi anlayışını özümsemiş toplumsal muhalefet ve bütünleştirici dinamikleri  kapsayan, halkın çıkarlarını temel alan programlar çerçevesinde ortaya çıkacak adayların belirleyici olmasını gönlümüz arzu ediyor.

UFUK KOŞAR - ÖZLEM ZORCAN - ELÇİN YILDIRAL