Sözleşme uygulanmıyor, kadınlar ölüyor: "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır"

Seda Balmumcu

Boşandığı erkek tarafından katledilen Emine Bulut'un ardından, 5 yıldır yürürlükte olan ancak uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi tekrar gündeme geldi.

İstanbul Sözleşmesi yürürlüğe gireli 5 sene oldu. Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde kadını güçlendirmeyi, şiddeti önlemeyi ve her türlü ayrımcılığa son vermeyi taahhüt etti anayasasının gereği de bu sözleşmeler kanun hükmünde fakat AKP iktidarı bu sözleşmeyi uygulamadığı gibi "Aile yapısını bozuyor" gibi bahanelerle kaldırılmasını gündeme getirdi.

Emine Bulut cinayetiyle birlikte, AKP iktidarının kadın cinayetlerini önleyici politikaları hayata geçirememesi ve kadınları şiddete karşı korumada devletlerin üstüne düşeni yapmasını hedefleyen İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açması nedeniyle kadınlar "İstanbul sözleşmesi yaşatır" sloganı ile sosyal medya kampanyası başlattı.

https://twitter.com/narkadindayanis/status/1165626420376297479

Gericilerin hedefinde olan İstanbul Sözleşmesi nedir?

11 Mayıs 2011'de İstanbul'da imzaya açıldığı için 'İstanbul Sözleşmesi' ismiyle anılan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"ni imzalayan ilk ülke Türkiye oldu.

1 Ağustos 2014'te yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine dayanıyor, her türlü şiddetin engellenebilmesi için eğitimin önemine vurgu yapıyor.

Ancak son dönemde İstanbul Sözleşmesi "Türk aile yapısına zarar verdiğini" savunan ve yürürlükten kaldırılmasını isteyen gericilerin hedefinde.

Sözleşmede hangi hükümler bulunuyor?

İstanbul sözleşmesi ile kısaca kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılıktan korunması, kadınlarla erkekler arasında eşitliğin yaygınlaştırılması ve bu amaçlar için kapsamlı bir çerçeve, politika ve tedbirler tasarlanması hedefleniyor.

  • Sözleşmede, "kadına karşı şiddet" tanımı, "ister kamu ister özel yaşamda" meydana gelsinler, her türlü "fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik" şiddeti içeriyor.
  • "Aile içi şiddet"i ise şiddeti, "mağdurla aynı ikametgahı paylaşmakta olsun veya olmasın veya daha önce paylaşmış olsun veya olmasın, aile içinde veya aile biriminde veya mevcut veya daha önceki eşler veya birlikte yaşayan bireyler arasında" tanımlıyor.
  • Sözleşme taraflara, ulusal anayasalarına veya ilgili diğer mevzuata kadın erkek eşitliği ilkesini dahil etmeleri ve bu ilkenin uygulanmasını sağlama, kadınlara karşı ayrımcılığı yasaklama ve kadınlara karşı ayrımcılık yapan yasa ve uygulamaları yürürlükten kaldırma zorunluluğu getiriyor.
  • Sözleşme, tarafların her türlü şiddet eylemini önleyecek "gerekli yasal ve diğer tedbirleri" almasını zorunlu kılıyor, kadınları güçlendirecek faaliyetlerin yaygınlaştırılmasını istiyor.
  • Sözleşmede taraflardan özellikle gençler ve erkekler olmak üzere, toplumun tüm bireylerinin her türlü şiddet olayının önlenmesine aktif bir biçimde katkıda bulunmasını teşvik etmeleri isteniyor.
  • Sözleşmede, "Taraflar kadınların daha aşağı düzeyde olduğu düşüncesine veya kadınların ve erkeklerin toplumsal olarak klişeleşmiş rollerine dayalı ön yargıların, törelerin, geleneklerin ve diğer uygulamaların kökünün kazınması amacıyla kadınların ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarının değiştirilmesine yardımcı olacak tedbirleri alacaklardır" deniyor.
  • Sözleşmede "namus" kavramına atıfta bulunuluyor, "Taraflar kültür, töre, din, gelenek veya sözde 'namus' gibi kavramların bu sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemine gerekçe olarak kullanılmamasını temin edeceklerdir" deniliyor.
  • Başta kadın ve çocuklar olmak üzere şiddet mağdurlarına barınaklar sağlanması da sözleşmenin gereklerinden biri.
  • Sözleşme taraflara ayrıca, "zorla gerçekleştirilen evliliklerin geçersiz ve hükümsüz kılınabilmesini veya sona erdirilmesini temin edecek yasal veya diğer tedbirleri" alma zorunluluğu getiriyor.
  • Sözleşmede taciz amaçlı takibin de cezalandırılması isteniyor.
  • Sözleşme ile fiziksel davranışın yanı sıra cinsel mahiyette sözlü veya sözlü olmayan davranışlar da "cinsel taciz" kapsamına alınıyor ve cezalandırılmaları isteniyor.
  • Sözleşmede, "Taraflar bu Sözleşme kapsamındaki her türlü şiddet mağdurlarının uygun engelleme veya koruma emirlerinden yararlanmasını temin edecek gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır" ifadeleri de yer alıyor.
  • Sözleşme mağdurlara, hukuki yardım ve ücretsiz adli yardım imkanı da sağlıyor.