Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ülke genelinde imar affı konusu tekrar gündeme geldi. ŞPO İzmir Şubesi tarafından yapılan açıklamada, İzmir’de 2018 yılındaki düzenlemeden yararlanmak için 812 bin yapının imar affına başvurduğunu belirtildi. Yapılan açıklamada, son depremin ders olması gerektiği, imar affının Anayasada engellenmesi için çağrıda bulunuldu.

ŞPO İzmir: Son deprem ders olsun, imar affı engellensin

BirGün EGE

Türkiye Kahramanmaraş'ta meydana gelen 2 büyük depremle yıkılırken, 'imar affı' konusu da yeniden tartışma konusu oldu. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi de yazılı açıklama yaparak imar affına dikkat çekti.

Açıklamada, Türkiye’nin diğer deprem ülkelerinden farklı olarak önceki depremlerden ders almayan, aynı ölçekte can ve mal kaybı yaşayan, bu can ve mal kayıplarını önlemek için etkin ve yeterli bir sistem geliştirmeyen ve şehircilik faaliyetlerini bu sistemi de gözeterek yürütmeyen bir konumda olduğu vurgulandı.

Depremin yarattığı can ve mal kayıplarının önlenebileceği veya azaltılabileceği belirtilen açıklamada, “Devletin şehircilik faaliyetlerini deprem riskini göz önünde bulundurarak planlı şekilde yürütmesi, binaların yer seçiminde, üretiminde ve kullanımında denetim hususunda aktif rol almasıyla mümkündür. Bu sayede vatandaşlar da kamu idaresi denetimine güvenerek sağlıklı ve yaşanabilir kentte yaşamını sürdüreceklerdir. Bu hususta kamu idaresi birinci dereceden sorumludur. 6 Şubat depremleri sonrasında bölgede kaçak yapılar için verilen yapı kayıt belgesi sayısı da dikkate alındığında hasar alan ve yıkılan yapılar arasında, imar affından yararlanan çok sayıda yapının bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. 2018 yılında yasalaştırdığı imar affı ile devlet, vatandaşı teknik hizmetler almamış, sağlıksız ve kaçak yapılarda yaşamaya teşvik ediyor” denildi.

“ÜLKEMİZ, İMAR AFLARI YÜZÜNDEN AĞIR BEDELLER ÖDEDİ”

Aynı yasal düzenleme sonucunda İzmir’de yaklaşık 812 bin yapının imar affı için başvurduğu dile getirilen açıklamada, “Bütün bu yapıların olası bir deprem sonucunda can güvenliğimiz açısından son derece tehlikeli sonuçlara yol açması muhtemeldir. Ne yazık ki her seçim öncesi alışkanlık haline gelmiş ‘imar affı’ sürekli gündeme getiriliyor. 6 Şubat depremleri olmasaydı muhtemelen şu an komisyon gündeminde olan imar affı teklifi TBMM çatısı altında tartışılıyor olacaktı. Oysa ülkemiz ‘imar afları’ yüzünden çok ağır bedeller ödedi, ödemeye devam ediyor. Bu hukuksuz düzenlemeler, en ufak bir deprem, yağmur, salgın vb. durumların afete dönüşmesine ve can kayıplarına neden olarak çok daha acı ve hayati sonuçlar ortaya çıkarıyor. Daha açık bir ifadeyle imar afları sonucunda yapılan yasal düzenlemeyle herhangi bir mühendislik hizmeti almamış, mevcut plan kararları ve imar mevzuatına aykırı olan yapılar vatandaşın can güvenliği yok sayılarak seçim öncesinde ‘yasal’ hale getirilmektedir. Tüm yöneticileri kaçak yapıların tamamını yıkmaya ve yapılan yıkımlara ilişkin gerekli bilgilendirmeleri kamuoyuyla düzenli olarak paylaşmaya; siyasi partileri de, imar affının bir daha gündeme gelmemesi/getirilmemesine yönelik Anayasa`ya hüküm eklemeye ve kaçak yapılaşmanın önlenmesi için mevzuatta öngörülen cezaları artırarak caydırıcı hale getirmeye davet ediyoruz” davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.